110

134 8 0
                                    

Rüzgar'ın Anlatımıyla;

Hep birlikte sabahın köründe kahvaltı yapıyorduk. En iyi yanı Merve'nin yanımda olmasıydı, en kötü yanı ise Yağız'ın Deniz'in  yani küçüğümün yanında olmasıydı. Masadaki herkes ayrı kafadaydı sohbetler kahkahalarla havada uçuşuyordu. Merve'nin benimle değil Nehir'le konuşması daha çok canım sıkılmıştı. Elin Yağız'ı bile Deniz'imle konuşabiliyordu ben ise durmuş millete bakıyordum.

Merve boşalan çay bardağını alıp ayağa kalkmasıyla ona baktım.

Annem "Merve sen bırak istersen kızım birazdan gelip doldururlar." deyip çalışanları kastetmişti.

Merve'nin "Sorun yok ben hemen doldurup gelirim." deyip gitmesiyle arkasından baktım. Önümdeki çayı hızlıca içip bitirdikten sonra bende bardağımı alarak Merve'nin peşinden gittim. Mutfağa geçip kapıyı kapattım. Bana dönüp gülmesiyle bende güldüm. Bardağımı masaya bırakarak ona sarıldım. Geri çekilip ellerimi onun iki yanına yani tezgaha koydum o da tezgaha yaslanmıştı zaten.

"Uslu dur Rüzgar." demesiyle ona daha çok yaklaştım, boynuna öpücükler kondurdum.

"Rüzgar ciddiyim uslu dur şimdi baban falan gelir, lütfeen."

"Gelmez gelmez merak etme." dedim kim gelirse gelsin zaten umrumda da değildi.

"Nereden biliyorsun?"

"Deniz'im anladı."

"Rüzgaaaar." demesiyle burnumu burnuna sürttüm.

"Sen niye Nehir'le konuşuyorsun?" diye sordum.

"Abartma Rüzgar kız kardeşinle konuştum alt üstü."

"Olsun benimle konuşmadın." dememle kollarını boynuma sarıp o da bana daha da yaklaşmıştı.

Resmen gel beni öp diyordu.

"Sen beni özleyip kıskanmışsıııınnn." demesiyle güldüm.

"Sevgili eşim sencede kıskanmakta ve özlemekte haklı değil miyim?"

"Çok çok az azıcık ucundan." demesiyle dudaklarımızı birleştirdim.
Her an biri gelir ihtimali yüzüden hızlı hızlı ve maalesefki ona doyamayıp ayrıldım. Başını boynuma gömmesiyle güldüm hırçın asi tavırlarından hiç bir şey kalmamıştı.

"Ne giyimeceksin karar verdin mi?" dememle başını kaldırıp bana baktı.

"Nıç veremedim iki elbiseyi de getirdim."

"Ben sana fikrimi demiştim." dedim huysuzca, dediği iki elbisede çok açıktı.

"Bende sana seni dinlemeyeceğimi ve de ikisinden birini giyineceğimi söylemiştim."

"Yemekten sonra giyin bakayım o zaman." dememle kapı açılma sesi gelmişti arkamı dönmemle Poyraz ve Işılla karşılaştım.

Poyraz "Abi mutfakla yatak odasını karıştırdın herhalde." diyen Poyraz ile ona baktım it.

"Kendisi benim imam nikahlı eşim sen kendine bak." dememle gülmüştü. Onlarla dahada sohbet ettikten sonra Merve ile çayları doldurup yemek odasına geçtik.

Hep birlikte daha da sohbet ettikten sonra herkes dağılmıştı. Bazıları dışarıda bazılar ise odaya. Kimin nereye gittiği değilde Deniz'in kimle nereye gittiği beni ilgilendiriyordu.

Deniz; Yağız, Işık ve Yaman ile odasına geçmişti neyse en azından Yağız ile baş başa değildi.

Nehir'in "Abi bizde çıkıyoruz gidip elbisemi alacaz oradanda Eren beni kuaföre bırakacak." değil yanıma gelmesiyle başımı sallayıp ayağa kalkarak sıkıca ona sarıldım.

SeçenekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin