Yağız ile sınıfta oturuyorduk başımı masaya koyup gözlerimi kapatmıştım Yağız ise saçlarımı okşuyordu.
"Saçların o kadar güzel ki acıtacam diye ödüm kopuyor." diyen Yağız ile gülmüştüm.
"Saçlarımı karıştırırken hiç öyle demiyorsun ama."
"O ayrı eğleniyoruz öyle."
"Allah Allah." dememle burnunu burnuma sürtüp taklidimi yapmıştı. Birlikte gülmüştük çok güzel gülüyordu pislik.
"Seni çok seviyorum Yağız." dedim bunu sürekli bilsin istiyordum aklından çıkmasın unutmasın istiyordum. Çünkü Yağız'a ara ara geliyorlardı manyaklaşıyordu başıma tripkolik bir şey oluyordu.
"Hmm ne kadar mesela?" diye sorup dudağımın kenarından öpmüştü ama geri çekilmemişti aynı yakınlıkta durmuştu.
"Bilmem sence?" diye sordum.
"Bence benden vazgeçmeyecek kadar her şekilde yanımda olacak kadar iyiliğimi düşünecek kadar bana güvenecek kadar falanda filan." demesiyle gülmüştüm.
"Doğru hatta sırf senin için abimleri babamı herkesi her şeye ikna edecek kadar sana bir şey olursa yaşayamayacak kadar." dememle gözlerimden öptü.
"Seni çok seviyorum deniz kızım hemde çok her şeyden herkesten daha çok." deyip başını boynuma koydu.
Yağız'ı tarif edecek olursam huzurdu kendisi huzurdu kokusu huzurdu sesi huzuru dokunuşu huzurdu kendisi ve deee yaptığı her şey huzurdu.
"Seni lunaparka götüreyim mi çarpışan arabalara bineriz." deyip geri çekilince bende başımı masadan kaldırıp ona baktım.
"Yani olur ama çarpışan araba pek benlik değil sevmiyorum."
"Neden?"
"Öyle işte hoşlanmıyorum."
"Deniz travman var belli genel olarak hızda sevmiyorsun artık anlatsan mı bana güzelim çarpışan arabadan da korkacak kadar ne yaşadın?"
"Bir şey yaşamadım sadece sürekli kaza tehliksi atlattım bu yüzden korkuyorum."
"Nasıl tehlikeler mesela?"
"Birinden neredeyse tır çarpıyordu ve ön koltuktaydım çok yani çok çok korkunçtu diğeri ise kışın gece oldu yollar buzluydu yani diğer babam zar zor arabayı kontrol altına almıştı sürekli zigzak yapıyordu araba kayıyordu. Sonra bı ara annemin kuzenleri ve onların kızları bize gelmişti bizde kızlarla dışarıya çıkalım dedik saat gece 10-11 market tarzı bi yere gittik bunlar sevgililerini çağırmışlar onlarda arabayla geldiler sözde bizi eve bırakacaklar binmek istemedim zorladılar mecbur bende bindim sağ taraftan gitmeleri gerekirken soldan ters yönden gittiler ve arabayı hayvan gibi kullanıyorlardu her an bir şeye çarpabilirdik son hızla zigzak yapıyordular biz tabi bağırıyoruz o iki aptal ise gülüyordu en sonunda biz kapıyı açtık o an cidden kendimi atmayı düşündüm bunlar arabayı durdurunca direkt indim. Çok çok korkunçtur Yağız, onlar sevgilileriyle tartışırken o yolda oturdum derin derin nefes alıp verdim elim titriyor başım dönüyordu. Sonra tekrardan eve bırakacaz bu sefer bir şey olmayacak dediler binmedim kızlar bir şey olmayacak bin dediler ben inat ettim yürüyecem deyince beni tek bırakmamak için onlarda yürüdüler benle o iki aptal ise arabaya binip hayvan gibi kullanarak gittiler." dememle Yağız sinilerlenmiş sinirden elini yumruk yapmıştı, o yumuşak bakışlarında gitmiş gözleri bile koyulaşmıştı.
"Hay ben onların gelmişinide geçmişini de s*****m, a*****k*****m."
"Küfür etme anlattım işte."
"Başka bir şey oldu mu?"
"Hayır olmadı sadece hız olunca kötü oluyorum."
"Rüzgar abiler biliyor mu?"
"Hayır hiç kimseye anlatmadım bi sen biliyorsun." dememle derin bi iç çekerek kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.
"Ah Deniz'im ah sana hiç bir zarar gelsin istemiyorum üstüne o kadar korkuyorum ki anlatamam."
"Biliyorum bebekmişim gibi davranıyorsun bana." dememle zil çalmış sınıfa öğrenciler girmeye başlamıştı.
"Civciv gibi diyelim biz ona." deyip saçlarımı karıştırıp gülmüştü. Saçlarımdan öpüp 'oh' çekmesiyle yanımıza Işık ve Yaman gelmişti. Olarlada biraz konuşup sohbet ettikten sonra hoca sınıfa gelmiş onlarda yerlerine geçmişlerdi.
Hoşgeldin coğrafya dersiiii.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçenek
Fiksi UmumGerçek aile. Hayatın kendisi mi oyundu ya da biz insanlar mı oyun oynuyorduk? Sanki bir oyunun içine mahkum edilmiştim ve tek bir seçenek vardı istesemde istemesemde o seçeneği seçmek zorundaydım çünkü başka bir yolu yoktu. Bizler geleceğimiz için p...