Alışmak, belkide şu hayatta her zaman olan en kötü şeydir. Çünkü alışıyoruz her şeye ve herkese... Mesela hayatımızda olan kişilere alışıyoruz, hayatımızdan çıkan ölenlere alışıyoruz onların bıraktığı acıya alışıyoruz, psikolojik şiddete alışıyoruz, mesafelere alışıyoruz ve daha bir çok şeye...
Gitmiştim hemde acı çeke çeke tüm sosyal medyamı dondurmuş telefon numaramı değiştirmiştim ve bana en acı veren şey saçlarım saçlarımı boyamıştım kalbim gibi koyulaşan siyaha... Aynaya baktığım an aklıma Yağız gelmişti 'Civcicim, sarı, güzel saçlım, güneş kızım.' değişleri yüzüme yüzme çarpmıştı. Geldiğim günün ertesi günü hemen bi kuaför bulup saçlarımı boyatıştım. Karaman aileme ise söylememiştim dört yıl boyunca hiç bir şekilde onlarla görüntülü konuşmamıştım, görmeye dayanamadım çünkü...
Babam yaklaşık iki hafta kadar tripli davranmıştı ama buna rağmen sürekli arayıp ilgilenmeye çalışıyordu abimle ise üç dört ay boyunca sert bir şekilde davranmışlardı ne kadar arsalarda haklı olsalarda üzülüyordum işte... Hiç bir şekilde hiçbirinin de yanımda gelmelerini istememiştim hatta onlar söylemelerine bilet kesmelerine rağmen gelmeyin demiştim.
Yapmazdım.
Vedaları sevmezdim.
Şimdi ise dört yıl geçmiş benim ise sürpriz yaparak dönme vaktim gelmişti hatta birazdan uçağım inecekti. Berk abim bugün evleniyordu dün telefonla aramış gelip gelmeyeceğimi sormuştu 'hayır' demiştim son bi umut bu sabahta attığı mesaja cevap vermemiştim.
Uçağın inmesiyle artık rahatlamıştım kaç saattir resmen ayaklarım şişmişti bavullarımı uzuuuum bekleme sonrası hele şükür almıştım. Saate bakmamla öğlen üç olduğunu gördüm geçen yıl bu tarihte ve bı saatte gitmiştim...
Kafamdan olumsuz düşünceleri atıp telefonumu alarak Doruk'u aradım, hele şükür uzun çalıştan sonra açmıştı.
_Alo fıstığım.
_Doruk'um ne yapıyorsun?
_Hiç güzelim araba kullanıyorum bugün düğün ya annemi birazdan kuaförden alıp otel gibi bir yere geçecez.
_Otelde olmayacak mı ki?
_Yok güzelim Sapanca taraflarında bir yer tutmuşlar orada olacak dönüşte sıkıntı çıkmasın diye de yakın dostlar ve biz orada kalacaz her kapıda ad soyad olacak.
_Aaa değişikmiş.
_Berk'in işleri işte.
_Hepiniz şimdi mi gideceksiniz evde kimse yok mu?
_Yok güzelim şoför çalışanlar ve korumalar tek var.
_Anladım.
_Sen ne yapıyorsun fıstığım aradım telefonun kapalıydı?
_Ben kapatmıştım.
_Niye ne oldu?
_Ne bileyim işte eğer dönersem ne olur falan diye düşündüm morelim bozuldu.
_Yaşayıp göreceksin Deniz.
_Doruk ben sana hiç sormadım sorsamda söyleme dedim ama artık dayanamıyorum Yağız nasıl?
_Bilmiyorum Deniz?
_Nasıl bilmiyorum hiç mi bir şey anlatmıyor?
_Sen gittiğin gün sana kötüdür dedim ya o gün yanımda hıçkıra hıçkıra ağladı çocuk sana detaylı anlatmadım ama çok kötü oldu. İlk bir kaç ay tabikide konuştuk sonra bi ara buluştuk her zamankinden çok daha kötüydü sordum 'yıldönümümüzdü ilk ayrılma eşiği sonra benim önceden tedavi olduğunu öğrenip benimle barıştığı zaman bana söz verdiği gece' dedi sonra daha da konuştuk. Bir daha senin konunun geçmesini istemediğini seninle ilgili konuşmayacağını söyledi o gün bugündür senin konun hâlâ açılmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçenek
General FictionGerçek aile. Hayatın kendisi mi oyundu ya da biz insanlar mı oyun oynuyorduk? Sanki bir oyunun içine mahkum edilmiştim ve tek bir seçenek vardı istesemde istemesemde o seçeneği seçmek zorundaydım çünkü başka bir yolu yoktu. Bizler geleceğimiz için p...