Kimya laboratuvarında olmanın en iyi yanı yüksek tavanı ve geniş pencereleriyle duvarların üstünüze geliyor gibi hissettirmemesiydi, özellikle de perdeler çekili değilse camın ilerisindeki kocaman ağacın yıl içinde büründüğü farklı halleri görmek dersten çok daha ilgi çekici olduğu için asla sıkılmıyordunuz. Fakat ne yazık ki Bay Steven bugün perdeleri sıkıca kapatmaya karar vermişti, bu yüzden de önümdeki deneye odaklanmaktan başka şansım yoktu.
Bizi beşli gruplara ayırmıştı ve geniş masada çok kritik bir toplantı yapar gibi ciddiyetle otururken olabildiğince konsantre olmaya çalışıyordum. Çaprazımda oturan Efrain'in sırtımdaki tüyleri diken diken eden bakışları pek yardımcı olmasa da idare edebilirdim. Deneylerde genelde eşim hep Caitlin olurdu, eğer hastalanmış ya da gelememişse sınıfta kimsenin eşleşmek istemediği insanlar bana düşerdi, bu yüzden de Caitlin gelmediği zamanlar dersi ekerdim. Fakat bu kez ikili değil beşli gruplara bölünmüştük ve Bay Steven ters taraftan kalkmış olmalı ki herkesi bir köşeye dağıtmıştı. İlk kez Caitlin'le aynı sınıfta olduğum halde aynı grupta değildim.
Leah'la aynı grupta olmak zorunda kaldığı için bana yan masadan yardım dilenen bakışlar atıyordu. Gerçi şanslıydı, Hayes de o gruba düştüğü için Leah'ın başka kimseyle uğraşacak vakti yoktu ve yine şirin kız pozları kesmekle meşguldü.
Nedenini anlamadığım bir şekilde grup lideri seçilmiştim ve bu da demek oluyordu ki dersin sonunda deneyin sonuçlarının raporunu sunacak kişi bendim. Bunu fazla düşünmemeye çalışarak görev bölümüne odaklandım. Bay Steven iki dersi birleştirip aradaki teneffüsümüze de el koymuştu, iki saat boyunca burada hapistik.
Karen hiç susmadığı için onu yönergeleri okumakla görevlendirmiştim, böylece en azından işimize yarayacak bir şeyler söylemiş olacaktı. Jade ve Zoey okunan yönergelere göre deneyi yapacaktı ve Efrain de sonuçları not edecekti. Yönergelerde bahsedilen şekilde malzemeleri ayrı ayrı kaplara doldururken Jade homurdanıyordu. "Sanki internetten bakınca hangisinin asit hangisinin baz olduğunu göremiyoruz..."
Sırayla hepsini turnusol kağıdıyla test ediyor ve Efrain'e bildiriyorduk. Zoey maviye dönen turnusol kağıdını çekerken, "Sıvı sabun, baz," diye bildirdi. "Ne büyük sürpriz ama..."
En sona kimyasal maddeleri bırakmıştık, zayıf asitler ve bazlar birkaç damla olacak şekilde ince uzun tüplere doldurulmuştu, elimde eldiven olmasına rağmen üstlerinde yazan karmakarışık şeylere bakarken tedirgin hissediyordum. "Telefonlarımızı kapattırmasa hepsine bakabilirdik," dedi Jade oflayarak. "Geçen sene az kalsın kimyadan kalıyordum." Sonra yanında duran kardeşine hafifçe omuz atarak sırıttı. "Neyse ki Efrain beni çalıştırdı."
Efrain gergin bir yüz ifadesiyle gözlerini kırparken kafasını belirsizce sallayıp not almaya devam etti, buradan gördüğüm kadarıyla biz daha deneyi bitirmeden çoğu şeyi işaretlemişti ve neden bu saçma sapan şeyi sürdürdüğümüzü merak ediyor gibi görünüyordu. Bordo hırkasının kollarını parmak uçlarına kadar çekmiş, fermuarını da en üste kadar kapatmıştı, üşüyor gibi görünüyordu fakat laboratuvar o kadar da soğuk değildi. Gerçi bu kadar soluk tenli birisinin kansızlık çekiyor olması ve bu sebeple de sürekli üşümesi şaşırtıcı olmazdı.
Bir elini çenesine yaslayıp kafasını aşağı doğru eğdiğinde alnına doğru dağılan saçları bakışlarını gölgelediği için neler düşündüğünü anlamak her zamankinden daha zordu. Vücudu ince ve narin görünmesine rağmen omuzları oldukça genişti, kalemi kağıda bastırırken kolunda gerilen kaslarını hırkanın üzerinden bile görebiliyordum. Çok sık karşınıza çıkmayacak türden bir fiziği vardı, yalnızca yüzüne baktığınızda onun camdan yapılan bir peri olduğunu söyleyebilirdiniz, fakat biçimli vücudu o kadar da kırılgan olmadığını işaret ediyordu. Uzun süredir onu süzdüğümü fark edince utanarak boş kapları toplamaya geri döndüm. Beyaz önlüklerimiz, kocaman gözlüklerimiz ve eldivenlerimizle sınıfın içinde dolanan bir grup uzaylıyı andırıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARK MOON
Teen FictionBelki de gerçek olan şey rüyalarımızdır... Ve bazen uzun süren bir sessizlik milyonlarca kelimeden daha fazla şey anlatır.