❣ 2 ❣

40.4K 1.6K 507
                                    


03.09.2021


Nasılsınız Fıstıklar ❤ Hayat nasıl gidiyor?


Yeni bölüm emrinize amadeeee.

Daha ısınma turlarındayız. Hikayenin bazı yerlerde yavaş bazı yerlerde hızlı geçeceğini haber vereyim şimdiden.


Keyifli Okumalar

🥜

Ev 3 katlı bir müstakil evdi. Arka tarafı kocaman bir ormanla çevrelenmiş ve ön tarafında geniş bir bahçe ve bahçenin ilerisinde geniş bir havuz vardı. Plaja 10 dakika yürüme mesafesindeydi ev. 3. katında 4 oda, 2 katında 5 oda ve alt katta ise bir oda, mutfak ve geniş  bir oturma alanı bulunuyordu. Babamın kendi elleriyle çizdiği evdi burası. Huzura davet edildiğimiz yer derdi her geldiğimizde. 

İlk gelen odayı ilk kapar mantığıyla 3. kattaki en büyük odaya çantamı yerleştirdim. Aynı kata Can, Serpil ve Baran'da yerleşti. Bavulumdaki eşyaları dolaba tıkarken terden ölüyordum.  Temiz iç çamaşırı, gri crop ve şort takımımı alıp banyoya girdim.

Hızlıca yıkandıktan sonra kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Saçlarımın suyunu havluyla alırken tarakla düzeltip banyodan çıktım. Havanın sıcaklığıyla kendi kendine kururdu. Telefonumu elime alıp odamdan çıktım. Oturma alanında Serpil ve Can konuşuyorlardı.  Serpil benim gibi crop şort giymiş ve saçlarını at kuyruğu şeklinde tepeden toplamıştı. Sarı kıyafetleri esmer teninde çok hoş durmuştu. Siyah saçlı ve kahverengi gözleri olan Serpil'e, Can'ın neden vurulduğunu anlamamak için kör olmak gerekiyordu. 

"Abimlerden haber var mı?" diye sorduğumda Can bakışlarını bana çevirdi. Bilmiyorum der gibi omuzlarını kaldırıp eski haline geri getirdi.

"Çıkmışlar yola. Biz vardığımızda mesaj attı. Bir saate burada olurlar. " Baran'ın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerime bakmadan çekti bakışlarını. Yanımdan geçip gidecekken bileğini tuttum. Buraya her geldiğimizde Baran mutlaka mutfağa girerdi ve el lezzeti olan biri olduğu için bayılarak yerdik yaptıklarını. Onca yol yorgunluğuna mutfağa girmesini istesem beni öldürebilirdi ama denemekten zarar gelmezdi. 

"Baran.Şim-" Bileğini kurtardı ve sözümü keserek konuştu. "Hayır Yağmur. Yemek falan yapmıyorum." Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Nerden anladı benim bunu isteyeceğimi? Tekrar hareketlenirken önüne geçtim. 

"Ne olur? Hem söz ben doğrayacağım tüm malzemeleri. Ama sen pişir ne olur." Cümlenin sonunu uzattığımda gözleri yüzümde gezdi. Kedi yavrusu bakışı atmaya çalışıyordum. Baran'ın elinden yemek yemeyeli baya olmuştu. Başını sağa sola salladı. Hoşnutsuz bir ifadeyle yüzü değiştiğinde dediğimi yapacağını anladım. Bana dayanamazdı.

"Tam bir baş belasısın." Yanımdan geçip mutfağa ilerlerken 32 diş sırıtmaya başlamıştım.  Zafer dansı yaparken Can ile göz göze geldim. Bana kınayan gözlerle bakıyordu. Gözlerimi kısıp yakındaki koltuktan yastığı suratına fırlattım. 

"Kalk bir işe yara." Homurdanmasına aldırış etmeden mutfağa yöneldim. Mutfağa girdiğimde Baran malzemeleri mutfak adasının üzerine çıkarmıştı.

"Ne pişireceğiz?" Bana doğru döndü. Üzerindeki önlük ile aşırı sempatik gelmişti gözüme. Gülümsedim. Önlüğüne bakıp tekrar bana baktı. "Gülme. Gayet yakıştı bana. " Başımla onaylayıp yanına gittim.

AMOREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin