16.01.2022 - 21:15
Helloooggg
Nabersiniz Fıstıklar. Hayat nasıl gidiyor?
Dün gelecek bölümlerle ilgili kesit paylaşmıştım. İçim el vermedi. Yarın atacağım bölümü bugün atayım dedim.
Segreto adında yeni hikayemin tanıtımını paylaştım ama yazmaya daha başlamadım. Bu kitaptaki karakterlerden birinin aşkını yaşayacağız o hikayede. Buradan da duyurusunu yapayım. Çünkü bu kitap bitince oradan devam edeceğiz. Kim olduğunu tahmin etmek sizde :D
Bol bol satır içi yorum isterim. Yorumlarınıza bayılıyorum. Beni mutlu ediyorsunuz. Seviyorum sizi. İyi ki varsınız❤❤
🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉
42,8K olmuşuz bile yuppiiii
🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉
Bu şarkı benden Serkan'a gelsin. Bugün bana onu hatırlattı.
Size Serkan'ı hatırlatan bir şarkı bırakın desem? ❤
Neyse bol yorum isterim yine : D ve VOTE
Keyifli Okumalar
🥜
"Serkan Kara'yı çağırtmışsınız. Buyurun benim." Serkan tozlu ve az aydınlatmalarla çevrelenmiş depoya girdi. Deponun ortasında sandalyeye bağlı biri duruyordu. Başındaki örtüden kim olduğunu anlamasa da bu akşam Yağmur'u öldürmeye gelen adamlardan biri olduğunu biliyordu. Elleri oturduğu sandalyenin kol koyma yerine bağlanılmıştı. Gözlerini adamdan çekip Mert'e çevirdi.
"Ben evli adamım. Sürekli sürekli beni arama. Karım yanlış anlar bizi." Mert gözlerini devirirken Serkan etraftaki korumalara baktı. Yanından geçen Poyraz elindeki tanıdık ahşap çantayı soldaki masanın üzerine bıraktı. Serkan gözlerini kıstı ve kaşlarını çattı. Bu ahşap çanta ne zaman çıksa gerçekten kötü bir şey olmuş demekti.
"Adam bir şey yapmadan yakaladık deyin." Mert başını olumsuzca sallarken Poyraz ilerleyip adamın başındaki örtüyü çekti. Serkan kaşlarını daha çok çatabilse daha çok çatacaktı.
"Lan bu göt lalesinin işi ne burada?" Öfkeli gözlerle kendisine gelen Mert'e baktı.
"Bulut'un evine girmiş. Girdiğimizde Yağmur'un saçlarına asılmış suda boğuyordu. Son anda yetiştik." Serkan kaşlarını kaldırıp güldü.
"Güvenlik ekibin bilgisayar başında otuz bir çekiyorlardı sanırım. Yapacağınız işe sokayım. Ne boka yarıyorsunuz? Tek işiniz bu. Hem beni niye çağırıyorsunuz amına koyim ya? Yağmur nerede?" Mert kaşlarını çatarken depodan çıkmak için hareketlenen Serkan'ın kolunu tuttu.
"Baran, sana söylememi istedi. Ne yapacağını sen biliyormuşsun?" Serkan kolunu çekerken giydiği deri ceketi çıkartıp depodaki askılığa astı. Baran'dan mesajı almıştı bile. Kaan'ın ebesini bellemesini istiyordu. Mert Serkan'a bakarken ne yapacağını az buçuk tahmin edebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMORE
Romansa(YARA SERİSİ I) "Özledim seni." diye mırıldandı. Kafamı sola çevirdim. Gökyüzüne bakıyordu oda. "Seninle sohbet edip dertleşmeyi, şakalaşmayı kavga etmeyi." Dudaklarım kıvrıldı. Bende özlemiştim. "Özlenmeyecek gibi biri değilim yani." Kahkaha atmay...