29.07.2023 - 14: 15
İşte geldik buradayız. O kadar duygusalım ki bu son bölümü yazarken en neşeli satırda bile oturup dakikalarca gözyaşı döktüm.
AMORE benim ilkim, neşem, gözyaşım, hayatımdan parçalar taşıyan benden bir parça.
Yağmur ve Baran'ın hatta diğerlerinin hayatını, kendi hayatınıza aldığınız için en çok size teşekkürlerimi sunuyorum.
Uzun uzadıya veda konuşması yazardım ama heyecanla bölüme geçmek istediğinizin farkındayım.
Bu bir final değil, sonsuz son. Final olsaydı bir son olurdu. Sonlardan nefret ederim.
Keyifli Okumalar
🥜
BARAN DENİZ
MEZARLIK
(Birkaç hafta sonra)
Toprak kokusunu sevdirmişti küçük bir kız çocuğu, dünyada ezilen ufak bir çocuğun yanında olarak.
Suyu sevdirmişti, deniz benden onu alamamıştı ve korkularına rağmen hep bana gelmişti. Deniz'e.
Ateşten nefret ettirmişti. Ateş bizim hep acımızı yok etme yöntemimiz olmuştu. Acı dolu anıları ufak bir kıvılcımla büyük yangınlara dönüştürerek...
Havam olmuştu. Nefesim. Yaşama nedenim. Dünyaya bir daha gelsem ve aynı acıları yaşayacağımı bilsem yine de onun oksijenim olmasını isterdim. Deniz'in nefesi.
Derin nefes aldığımda ciğerlerimi doldurdu ıslak toprak kokusu. Bir mezar başındaydım. Yine. Bitmiyordu ölümler hayatımda. Ben yaşıyordum ama sürekli benim yanımda var olanlar bir süre sonra yok oluyordu.
"Hayatın bizi buralara getireceğini sen bile bilemezdin." dedi yanımda bir ses. Ceren. Sesini duymak hala sinirlerimi bozuyordu ama katlanılmayacak seviyede değildi.
"Seni burada beklemiyordum." Benimle konuşup cevap alacağını düşünüyordu. Hayır. Yaptığı onca şeyi iki gözyaşı ve değişimle affettiremezdi. Yaşattığı acıları da sildiremezdi.
"Baran-" Mezar taşındaki Makbule ismine son kez bakıp adımlarımı oradan uzaklaştırmak için hareketlendirdim. Beni doğurup terk eden ilk kadındı. Niye onun mezarını terk eden ilk çocuğu ben olmayayım ki? Neden beni terk etmiş kadının yıllarca gözlerimin içine baka baka yalanlar sıralamasını, sırf toprağın altında olduğu için niye affedeyim ki? Niye yalnız kaldı diye vicdan yapıp Ceren'in yalnızlığını yok etmeye çalışayım ki?
"O seni hep sevdi." dedi. Hayır. Yalanlara karnım toktu. O beni sevmişti. Ama her çocuğu sever gibi sevmişti. Kendi oğlu gibi değil. Anneler kendi çocuklarını sokaktan geçen yabancı bir çocuktan daha fazla sevmeliydi. Aksini hiçbir sebep açıklayamazdı.
"Şu anlayışlı hallerinle hiç ciddiye alamıyorum seni Ceren." dedim daha fazla dayanamayıp adımlarımı durdurdum, ona döndüm. Gözleri kızarıktı. Yine. Onca gözyaşı dökülmesini sağlayan kadın durmadan ağlıyordu. Adalet illaki yerini buluyordu. Yaptıklarının bedelini ödemiş gibi hissettirse de daha bu bir hiçti. Ne kaldığı yalnızlık ne kayıpları... Hiçbiri onun yaptıklarının bedeli olamazdı.
"Teyzemi çok severdim ben Baran. Senin yüzünden öldü." Onun bana olan nefretini açıklarken kullanmıştı bu savunmayı. "Teyzemi çok severdim Ceren. Annen yüzünden teyzemi kaybettim." İkisinin aynı kişi olmasını umursamadım bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMORE
Romance(YARA SERİSİ I) "Özledim seni." diye mırıldandı. Kafamı sola çevirdim. Gökyüzüne bakıyordu oda. "Seninle sohbet edip dertleşmeyi, şakalaşmayı kavga etmeyi." Dudaklarım kıvrıldı. Bende özlemiştim. "Özlenmeyecek gibi biri değilim yani." Kahkaha atmay...