26.11.2021 - 22:13
Selamlarrr
Nasılsınız? Haftanız nasıl geçti?
Yeni bölümü hatırlatmıyorsunuz ama olmaz ki :)
Tatlı bir bölümle karşınızdayım. İlerleyen bölümler çok karışacak. Şimdiden içinizi ısıtayım da sonra kızmayın bana.
Bu arada 6k olduk bile. Okuyan herkese kocaman sarılıp öpücük gönderiyorum
ღ
(Emoji bırakın)
ღ
Annemi aramasını meşgule atarken yataktan doğruldum. 3 gündür durmadan arıyordu. Her ne kadar her şey yolunda tarzında mesaj gönderdiysem bile konuşmak istiyordu. Ben konuşmak istemiyordum. Odam tıklatılınca dikkatimi o yöne verdim. Serpil ile beraber kalıyorduk. Abimlerden biri geceleri Baran ile kalınca tıpış tıpış eve geri dönmüştüm. Kapı aralanıp içeri mavi gözler girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Yataktan çıkarken ona ilerledim ve kolumu omuzlarına sardım. Kafamı boyun girintisine koyarken derin nefes aldım. Bu kokuya ve güvenilir kollarına tutundum birkaç dakika.
"Günaydın" Sesim yeni uyanmış olmanın verdiği bir kalınlıktaydı. Omuzumu öptü ve kendini geri çekti.
"Günaydın. Bugün eğlenmeye var mısın?" Elimi omuzlarından yanaklarına çıkardım.
"Sana nasıl izin verdiler? Başında gardiyanlar vardı malum." Gözlerini devirirken belimdeki elini aşağı yukarı hareket ettirmeye başladı.
"Kapıdan kovuyorum bacadan giriyorlar. Çıldırttılar beni. Senle de konuşamadık. Semih ile konuşacak mısın?" Dudaklarımı ıslatırken derin nefes aldım. Konuşmak istiyordum. Gerçek dediği şeyleri merak ediyordum açıkçası. Annemle de konuşacak başka konularım vardı. Faruk Günay ile de konuşmak istiyordum. Neden beni kurtardı ve orada olacağımı nereden biliyordu? Ya da babamı gerçekten öldürmüş müydü?
" Semih ile konuşacaklarımı biliyor musun? Yani abimin sana anlattıklarıyla ilgili mi?" Gözlerini kaçırırken başıyla onayladı. Yanağımın içini dişlerken gergince gülümsedim.
"Abime Semih'in bana ulaştığından bahsettin mi?" Gözlerini tekrar bana çevirdi.
"Hayır. Bak. Bulut'a anlatmasını söyledim. İstanbul'a gelince anlatacaktı sana. Sanırım başımıza gelen olaylardan sonra unuttu veya ne bileyim bekletti bunu. Sana Bulut'u bekle diyemem. Ya da git Semih ile konuş. Burada her ne kadar yardım etmek istesem de senin kararını vermen gerekiyor. Arkadaşımı satamam. Bu yüzden seni de yönlendiremem." Derin nefesimi verirken dudaklarımı ıslattım.
"Sen olsan ne yapardın? Yani gerçeği beklemek mi peşinden gitmek mi?" Hiç düşünmeden cevap verdi.
"Gerçeğin peşinden gitmek. Hayat beklemek için çok kısa. Şimdi kararınızı vermeden önce sizi eğlenceli bir güne davet ediyorum." Dudaklarını dudaklarıma kapatırken ağır ağır özlem giderir gibi öptü. Elini enseme atarken başını eğdi ve öpüşünü derinleştirdi. Nefes almak için dudaklarımı araladım. Belimdeki eli kalçama kayarken sert olmayacak şekilde sıkıp erkekliğine bastırdı. Ağzının içine inlerken nefes nefese geri çekildik. Ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi aralarken onun koyu mavi gözleri en az benim kadar etkilendiğini ve arzuyla alevlendiğini gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMORE
Romance(YARA SERİSİ I) "Özledim seni." diye mırıldandı. Kafamı sola çevirdim. Gökyüzüne bakıyordu oda. "Seninle sohbet edip dertleşmeyi, şakalaşmayı kavga etmeyi." Dudaklarım kıvrıldı. Bende özlemiştim. "Özlenmeyecek gibi biri değilim yani." Kahkaha atmay...