❣ 67 ❣

4.1K 170 91
                                    

26.03.2023 - 01:20

Uzun zamandır bölüm atmıyormuşum ya. 66 ya bakınca fark ettim. ꕥ Baran 2 ꕥ bölümü Baran'ın geçmişi ve ekstra bölüm olduğunu söylemiştim zaten. Yazılmak için yazıldığını söyleyenlere ithafen belirteyim, zaten Baran'ın doğum gününe özel yazmak adına yazmıştım bölümü. Haliyle bizim detayını bilmediğimiz bir geçmişe ait sahnelerin olduğu bir bölümdü. Sizi geçiştirmek için değildi.

Şimdi kitabın hareketi azaldı, bunun farkındayız hepimiz. Sona yaklaşıyoruz bu yüzden bu çok doğal. Her şeyi oldu bittiye getirmek istemiyorum. 

Kiminiz Yağmur'un doğurmasını bekliyor. Her şeyin farkındayım. Ama arada çözülmesi gereken olaylar ve konuşulması gereken duygular varken hemen gerçekleşemez. Hem o kadar acıya, hamilelik zamanındaki o tatlı heyecanları görmemiz gerekmez mi? 

Bölüm sayısı fazla olsun veya kitap uzasın diye yazmadığımı önceden belirteyim çünkü final bölümüne kadar her şey hazır. Sadece düzeltirken vakit kaybettiğim için bu kadar geç geliyor bölümler. Benimde bir hayatım var. Sizin gibi. 

Kitabın biteceği bölümü söylemeyeceğim ama güneşli bir günde veda edeceğimizi bilmek hakkınız. Hangi güneşli gün? Orası zaman gösterecek :D

Beni yalnız bırakmayan tüm FISTIKLARIMA teşekkürler ❤

Keyifli Okumalar

🥜

Başımdaki zonklayışla araladım gözlerimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başımdaki zonklayışla araladım gözlerimi. Oda karanlık ve sessizdi. Elimi yatağın sağ tarafına uzattığımda serin çarşafla karşılaştım. "Baran." dedim uykulu sesimle. Banyonun ışığı yanmıyordu. Yataktan doğrulurken duvardaki saatin parlayan akrep ve yelkovanları sayesinde gecenin 2:45'i olduğunu gördüm.

Üzerimdeki örtüyü sıyırdım ve çıplak ayaklarımı soğuk zemine yaslayarak aklandım. Küçük adımlarla odanın kapısına adımladım ve kapıyı araladığımda aşağıdan gelen televizyon sesini duydum. Merdiveni inerek oturma alanına gittim. Baran başını elleri arasına almış televizyondaki babasına bakıyordu. Babası sandığı adama. Ahmet Deniz'e.

Kumandayı kaldırıp durduğunda tekrar aynı yerde durmuştu görüntü. 10 yaşındaki Baran'ı kucağına alan sevgi dolu babası sandığı adamın sevgisini görmemek için her seferinde aynı yerde durduruyordu. Kaçıncı kez izlemişti? Bir aydır kaç kez öldürmüştü içindeki çocuğu? Saymayı bırakmıştım. Çünkü o 10 yaşındaki Baran'ı her öldürmeye çalıştığında onu sevip sıkıca sarılıyordum. Çünkü onun varlığının o çocuğa ait olduğunu biliyordum. İçindeki çocuğu öldürürse Baran'ın hayalete dönüşeceğini de...

"Baran." dedim olabildiğince yüksek ama korkutmayacak kadar alçak ses tonumla. Başını kaldırdı ve televizyonda yansıyan ışıklarla gözlerindeki kızarıklığı gördüm. Ona adımladığımda elini kaldırdı, durdum. Oturduğu yerden ağır ağır kalktığında bana adımladı. Aramızda üç adımlık mesafe bırakırken sağ avcunu sıkıca kapatmış olduğunu gördüm.

AMOREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin