YY-99. Bölüm

100 8 3
                                    

Final öncesi son bölümden herkese merhaba. Ben yazarınız Mizu hepinize selamlarımı iletmek istiyorum. Yarın final günümüz. Bu da dört yıl öncesi diye başlayan bölümlerin, geçmişin sonu. Zaten her şeyi gördünüz geçmişte.

Young: Sonsuz anlamına geliyor

Eun: Lütuf anlamına geliyor.

Yani Young Eun 'Sonsuz Lütuf' demek.

Bölüm şarkımız Tablo ve Lee SoRa'dan geliyor. 'Home' diyorlar bu bölüm için. Sorun nedeniyle mesaj olarak link aşağıda bulunuyor.

MiRyeon’un iyileştiğini düşünmek istiyorum. Psikiyatrla olan randevularının sıklığı daha az artık. Psikiyatrından onay alıp ona gerçeği anlattım. Tepki vermedi. Kızmasını beklemiştim ama o tepkisiz bir şekilde yüzüne yapışmış gibi olan bir gülümsemeyle beni dinledi yalnızca. Hiçbir şey söylemedi. Ama bu konuşmamak değildi, susması kızgınlığından değildi. Ne olduğunu hala anlayabilmiş değilim. Neden tepkisiz olduğunu kavrayamıyorum. Ama onun bile beni affetmiş olduğuna inanmakta zorlanıyorum. Affedilmeyi hak etmiyorum.

Ryeon uyanalı üç ay oluyor. Bu üç ayda bazı gecelerin sabahında uyanamadığı oldu. Ve ya kısa süreli baygınlıkları… En uzunu birkaç gün sürdü. İki ay, başında bekledikten sonra, 68 gün onun gözlerini açması için bekledikten sonra birkaç günü kısa süre olarak görmeye başlamış olmam normal olmalı.

Eve eski hayatına geri dönmüş görünüyor. Hastaneden çıktığından beri benim odamda kalmayı istemiyor. Belki de öğrendikleri yüzündendir reddedişi, artık benimle olmayı kabul edilemez gördüğü içindir. Emin değilim ama öyle gibi de hissettirmiyor. Eski sıcaklığı yok. Uyandığından beri hiç olmadı ki. Ama yaşadıklarından sonra sıcak olmasını da bekleyemezdik. Bir gün uyanıp ona iki aydır uyuduğunu söyledik ve kaslarının durumu belki de hiç yürüyememesine neden olabilecek kadar kötüydü. Elbette neşesini kaybedecekti. Elbette eskisi gibi olamazdı.

Hala kilo alamadı. Mom her gün ona birçok tatlı türü getiriyor. Sürekli olarak ona bir şeyler yediriyoruz. Ama bir türlü kilo almayı başaramıyor. Bazen yemekten sonra koşarak lavaboya gidiyor. Midesi fazla yüklenilmeyi kaldıramıyor hala. Hastanede olduğu kadar fazla tepki göstermiyor oluşu bizi teselli ediyor. Artık serumlar bağlanmadığı için bu kadarını kabul etmeye hazır olduğumuzu düşünüyorum. Aceleci olduğu zamanlarda yürüyüşü de, dengesi de bozuluyor. Zorlandığını, hala hasta olduğunu, iyileşmediğini o zamanlarda hissediyorum.

Ölen isimsiz kedisinin yerini tutmayacak olsa bile yeni bir yavru kedi aldım Ryeon için. Beyaz bir kedi… Kedinin beyaz tüylerini gördüğümde aklıma solgunlaşmış beyaz teniyle ‘tatlı dileğim’ geldiği için bu kediyi seçtim. Bu seferkinin bir adı var. YoungEun… Oldukça hareketli, sakar, haylaz bir dişi… MiRyeon onunla çok fazla oynuyor. Artık ağrısı yok mu? Emin olamıyorum. Hala kilo alamadığına göre ağrısı da tam olarak geçmiş olamaz. O halde nasıl böyle rahat hareket ediyormuş gibi görünebiliyor? Yüzündeki sahte olan gülümseme bile acı çektiğini inkar etmek için yeterli gibi görünüyor. Acı çeken biri gerçekten böyle gülümseyebilir mi?

***

“23 Kasım 2010 Salı

Günden güne hareketlerimi ve kaslarımı daha iyi kontrol edebilecek konuma geliyorum. Ağrı kontrolünde de oldukça ilerleme kaydettim. En büyük destekçim, en iyi arkadaşım YoungEun. Ona verdiğim ismi sonuna kadar hak ediyor bu küçük kız. Her kedi gibi biraz tembel ama fazlaca oyuncu ve şımarık… Sürekli ilgi istiyor oluşu, yanıma gelip onu sevmemi söylercesine miyavlayışı o an içinde bulunduğum durumun içinden beni kolayca çıkarıyor. Kandırdığım terapistlerimden çok daha iyi bir terapi o benim için. Beni hayata bağlamak için gelmiş bu küçük canlıya bundan daha fazla yakışacak bir isim olamazdı. YoungEun, Sonsuz Lütuf… Benim yeni hayatım olan küçük bir dost…”

Yarın Yok! (내일이 없어!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin