YY-54. Bölüm

201 6 18
                                    

Lütfen, lütfen, lütfen yorumlarınızı ve tahminlerinizi benden esirgemeyin. Düşüncelerinizi gerçekten çok merak ediyorum. Sizlerin düşünceleri benim için çok değerli. Daha önce desöyledim beğeniler değil benim için önemli olan. Düşünceleriniz. Lütfen bunu hatırlayın ve yorum yapanlara hiçbir zaman soğuk davranmadığımı aklınızda bulundurun. Nasıl bir yorum olduğu önemli değil. Olumsuz bir eleştiri yalnızca eksiklerimi görmemi sağlar ve beni mutlu eder. Olumlu bir eleştiri de yazdıklarımın sevildiğini görmemi sağlar. Lütfen yorum yapın.

Bölüm şarkımız SHINee'den geliyor. 'Run With Me'

Mermer tezgahtan inip aynadaki yüzüme baktığımda silinmeden yenilenmiş makyajımın gizlemeye çalıştığım her şeyi çok daha iyi bir şekilde kapattığını görüyorum. Bir profesyonelin elinden çıktığını belli eden makyaj, kendimi çok daha rahat hissetmemi sağlıyor. Ve güzel...

NaBi Unni saçımı da hızlıca düzeltiyor. Fazla bir şey yapmıyor. Zaten yapacak vaktimiz de yok. O malzemeleri toplarken ona yardım etmek istiyorum. Minnetimi gösterebilmek için... Ona yardım ederken bana bakıp sıcacık bir gülümseme sunuyor.

"Sen gitsen iyi olacak. Kendini fazla zorlama. Korumak istediğin birinin olmasının nasıl bir şey olduğunu anlayabiliyorum ama böylesine ağır bir şeyle kendi başına başa çıkamazsın. Kameraların önünde söyleyemiyor olsan bile en azından JaeMin'e, uğruna tüm bunlara katlandığın erkeğe, her şeyi anlatmalısın. Çekimlerden sonra bunu yapabilecek vaktin olur."

Elimdeki fırçaları çantaya yerleştirip saygılı bir şekilde eğiliyorum. Gitmem gerektiğini söylemekte haklı. Hemen gitmezsem gerçekten zor durumda kalmalarına neden olabilirim.

"Tavsiyen için teşekkürler Unni. Bunu düşüneceğim."

Evet. Düşüneceğim. Ama yalnızca düşüneceğim. Söyleyemem. Bundan çok daha büyük sırlarım var. Onu sevmem gibi... Onu sevmemem gerektiği gibi... Geçmişim gibi... Böylesine küçük bir şey için birine, özellikle de uğruna her şeyi göze alabilecek kadar çok sevdiğim kişiye rahatsızlık vermek istemem.

***

ChoJin Hyung'un ne kadar stresli olduğunu görebiliyorum. Ama MiRae'min yakında geleceğine de eminim. O sözler MiRae'min söyleyeceği sözlere benzemiyorlardı. O kimseyi zor durumda bırakacak biri değil. Onun geleceğine eminim. Yalnızca kızdığı için öyle söylemiş olmalı. Aslında kızmakta da haklı olduğunu düşünüyorum. Yalnızca lavaboya gitmek istediğini söylemişti.

Düşüncelerim tıklatılan kapıyla bölünüyor. Kalbim heyecanla hızlanıyor. MiRae'min geldiğine eminim. Kapı açılırken kalbim daha da hızlanıyor. MiRae'm içeri girdiğinde eğilip içerideki herkesi selamlıyor. Küçük bir özür gibi... Ona gülümsüyorum. ChoJin Hyung derin bir nefes bırakıp konuşmaya başlıyor.

"Röportaj birazdan başlayacak. Artık salona geçme vakti geldi. Ben gidip Başkan Kim'i çağırayım. O da bu programın içeriğiyle oldukça fazla ilgilendiğinden röportajda yer alacak. Dünkü olaylar nedeniyle biraz meşguldü."

ChoJin Hyung odadan çıkar çıkmaz MiRae'min yanına gidip kısık bir sesle soruyorum.

"Gergin misin? Kendini daha iyi hissediyor musun?"

Bana bakmadan aynaya bakarak cevaplıyor.

"Sorduğun için teşekkürler. Endişelendirdiğim için üzgünüm. Evet. Şimdi çok daha iyiyim. Fazla gergin de değilim."

Kıkırdıyorum.

"Fazla resmi konuşuyorsun. MiRyeon-ssi, bu bile gergin olduğunun kanıtı değil mi? Sakin ol. Oraya çıkıp yalnızca biraz muhabbet edeceğiz. Hepsi bu..."

Yarın Yok! (내일이 없어!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin