YY-57. Bölüm

174 7 2
                                    

Bir pazar günceliyle daha ben YY yazarınız Mizu sizlerleyim. Eğlenceli bölümler sona eriyor ve yerini drama bırakıyor artık. Ama yine de LÜTFEN çiftimizi sevin. Çünkü her ne kadar seçimleri yanlış olsa da onlar kendilerince doğru olanı yapmaya çalışıyorlar.

Bölüm şarkımız SHINee'den geliyor bir kez daha. (Bu grubun benden torpili var. Birkaç bölümde bir onları çağırıyorum. Ne yapalım seviyorum bıcırıkları.) Aslında Onew'ın Kim Yun Woo ile birlikte söylediği bir şarkı ama ben grup olarak söyleyişlerini daha çok sevdim. Bu yüzden grup olarak söylesinler. Şarkımız: 'The Name I Loved'. Tıpkı söyledikleri gibi: 'Ulaşılmaz bir aşk da aşktır.'

Neyse yorum ve tahminlerinizi bekliyorum. Başka hikayelerde birsürü yorum görüp çok kıskanıyorum neden kimse benim hikayeme yorum yapmıyor. (Mızmızlanmamı da yaptığıma göre Mizu kaçar. Seviliyorsunuz.)

MiRae’min kurgusunda ne kadar ararsam arayayım bir açık bulamıyorum. Kendimi bu masala inanabilecek gibi hissediyorum. Bu hissi kalbim reddediyor. Kalbim benim dudaklarımdan bir türlü dökülmeyen o sözleri göğüs kafesime her vuruşunda tekrarlıyor.

‘Hepsi yalan… Gerçekten sevdim. Onun adını andım her an.’

Kalbimin çırpınışlarına, canımın acısına inat bir gülümsemeyle etrafımı izlemeye devam ediyorum. Başkan Kim oldukça rahatlamış görünüyor. Bu masalı sevmiş olmalı… Yüzündeki rahat gülümseme midemi bulandırıyor.

Duygularımın böylesine yok sayılması tonlarca ağırlıktaki bir şeyin altında eziliyormuş hissi uyandırıyor. Kemiklerim kırılıyor, bedenim parçalanıyor, nefesim… Nefesim kesiliyor, ama kalbim durmayı reddediyor, beynim kurtulabilme umuduyla bilincimin kapanmasına izin vermiyor. Bağırıyorum, çığlık atıyorum, ağlıyorum ama kimse duymuyor, kimse görmüyor beni. Görenler de başlarını çevirip yollarına devam ediyorlar. En çok da gözlerimin önündeki başını çevirip gitmemesine rağmen yanıma bile gelmeye çalışmayan, bana yardım etmeyi denemeyen o kişi acıtıyor canımı. Yüzünde özür dileyen buruk bir gülümsemeyle uzaktan beni izleyen o, kalbimin durmayı reddedişinin nedeni yeşil gözlerin sahibi…

Yüzümdeki maskenin altında yaşadığım acı içindeki kıvranışlarımı bir soru parçalıyor. Daha doğrusu adımın söylenişini duyuşum. Bana sorulduğunu anlamam bana dönmüş birçok bakış sayesinde zor olmuyor. Dinlemediğim bir soruya cevap veremeyeceğim için sorunun tekrarlanmasını istemem gerekiyor. Ama bu dalgınlığım dikkat çeker mi diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Neden böyle düşünüyorum ki? Ben program boyunca hiçbir hareketimde geri çekilmemiştim. Yalnızca ‘seviyorum’ kelimesini kullanmamıştım. Duygularımın gerçek olduğunu programı izleyen herkes görsün istemiştim. Bir şekilde aşkımı göstermek istemiştim. O halde geri çekilmem şimdi niye? Yanımızda Başkan Kim olduğu için korkuyor muyum?

Yüzümdeki gülümsemeyi alay eder bir gülümsemeyle değiştiriyorum. Sonunun ne olduğu umurumda bile değil. Bu korkak benden nefret ettim. Aşkı için mücadele eden ben daha mutluydu.

“Affedersiniz, ben sorunuzu dinleyemedim. Tekrarlayabilir misiniz acaba?”

Muhabir eline aldığı mikrofonla tekrar sorusunu soruyor. Başkan Kim ise MiRae’min onu desteklemiş olmasına rağmen şimdi de benden çekiniyor gibi görünüyor. Bir aşka bu derece müdahale etmek doğru değil Başkan Kim-nim. Her anınızı tedirgin yaşamaya mecbur oluyorsunuz.

“JaeMin-ssi, utangaç bir kişiliğiniz var. Bu bildiğimiz, diğer üyelerin de sıklıkla dile getirdiği bir şey; biraz önce de LME Başkanı Kim bunu dile getirdi. Bu kişiliğiniz programa seçilme nedenlerinizden biri olsa da aslında bir kızla yaşamayı kabul etmenize engel olması gereken bir unsur. Bu programda yer almayı nasıl kabul ettiniz?”

Yarın Yok! (내일이 없어!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin