YY-51. Bölüm

236 11 32
                                    

Çok uzun bir zaman oldu. Yazarınız ben deniz Mizu sizi çok uzun bir süre beklettim. Bunun için hepinizden öncelikle özür dilemeliyim. Beni bekleyen herkese de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Beni değil JeMin ve MiRyeon'u özlemiş olsanız bile ben sizleri özledim. Elbette bu ikisini ve diğerlerini de özledim ama onlar benimleydiler. Sizleri daha çok özledim. Burada yaptığım bu gevezelikleri özledim. Bana katlanışlarınızı, bu gevezeliklerime rağmen hikayeme sadık kalışlarınızı özledim.

Size birazcık tatilimden bahsetmek istiyorum. Çok değil... Yalnızca tatildeyken iki yeni hikaye taslağı oluşturdum. (Zaten elimdeyazılmayı bekleyen yeterince yokmuş gibi...) Ama bu iki hikaye de oldukça ilgi çekici. Özellikle birinin aklımda canlanışı çok güzeldi. Size onun nasıl ortaya çıktığını anlatmak istiyorum. İçeriğine vs değinmeyeceğim, ne zaman sizlerle buluşur onu da bilmiyorum. Ama o oluşma süreci nedeniyle benim şans tılsımım.

O hikaye rüyama girdi ve rüyama girmeden önceki gün iki tane dört yapraklı yonca bulmuştum. Dört yapraklı yoncalarım baş ucumda uyurken gördüğüm büyülü bir rüyanın eseri benim şans tılsımım. Bu yüzden onu yazmak için gerçekten sabırsızlanıyorum. Ama biraz daha olgunlaşmalı... Henüz çok toy...

Gevezeliklerimin bir kısmını da çarşamba gününe saklayıp YY'ye geçelim artık. En son neler olduğunu unutmuş olabilirsiniz. Çok uzun bir araydı size hak veriyorum. İsterseniz bir önceki bölümün sonuna bakıp öyle başlayın okumaya. Neyse bu yalnızca küçük bir tavsiyeydi. Size bırakıyorum, nasıl hoşunuza giderse öyle olsun benim tatlı okuyucularım. Sizleri çok sevdiğimi söylemezsem çatlarım bu arada. Özlemle bir sevgi kelebeğine dönüştüm sanırım. Beni mazur görün lütfen.

Çok uzun süre sonra tekrar yorumlarını okumayı ne kadar istediğimi anlatamam. Benden yorumlarınızı esirgemeyin. Beğendiğiniz, beğenmediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Tahminlerinizi de istiyorum. Bu bir gelenek ben söylemesem de isterim. Pek katılan olmasa da tahmin etme oyunumuzu ben seviyorum. Lütfen sizler de katılın. Hayal etmek güzel oluyor ne de olsa.

Bölüm şarkımız Teen Top'dan geliyor. Bizlere o tatlı sesleriyle eğlence dolu bir şarkı armağan ediyorlar. 'Be Ma Girl' Bölüm şarkımıza da değindiğime göre bu bölümlük gevezeliğime son vereyim. Seviliyorsunuz.

“Abeoji, doğru öyle bir şey oldu ama o adam bir idol. Bir idole güvenebileceğimizi düşünmüyorum. MiRyeon söz konusu olduğunda kendimi kaybettiğimi biliyorsun.”

Abeoji’nin sessizliğini koruması savunmamın yeterli olmadığını anlamama yetiyor. Lee JaeMin ve benim aramda geçen olaylar basında yer edinince abeoji de burada çevirdiğim işlerin bir kısmından haberdar hale gelmiş oldu. Lee JaeMin ve LME hakkındakileri tek başıma halletmeyi planlıyordum.

“Birkaç gün önce, sekreterin bana bir dosya sundu. Yeni bir reklam projesi… Reklamı çekecek şirket ve ya yönetmen belli değil, reklam için kullanılacak ürün belli değil… Şüphe çekici bulmuştum döndüğünde bu konu hakkında konuşmayı planlıyordum. Ancak şimdi ne yapmaya çalıştığını anladım. Reklamın tek belli noktası reklamda oynayacak kişi ve ya kişilerin içinde o idolün olmasıydı. HyunSu… Sen bir CEO olsan da bu mesleğinle ilgili bir durum değil. Mesleğini ve yetkilerini bu iş için kullanman sence ne kadar uygun? Neler döndüğünü bilmiyorum ama senden detaylı bir açıklama bekliyorum.”

Abeoji’nin sakin, tok sesi ürpermeme neden oluyor. Konuşmanın kontrolünü bir an bile elinden bırakmıyor. Benimle şu an abeoji olarak değil Han Grup’un patronu olarak konuştuğunu hissettiren bir otoriteyle… Bu otoriteyi ve katılığı ona abeoji diyerek aşamayacağımı fark edince uslu çocuk rolünü bırakıyorum. Ve bir çalışanın patronuyla konuşurken takınması gereken saygıyı sesime ekleyerek konuşmaya başlıyorum.

Yarın Yok! (내일이 없어!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin