"Baba!"
Sungchan iki küçük elin bacağını kavradığını hissetti. Aşağıya baktığında kızı Lilah'ın ona gülümsediğini gördü.
Yere çömeldi ve onun tombul yanağını ezdi. Çikolata gözlerinde onu endişelendiren yaramaz bir parıltı vardı.
Daha dört yaşındaydı ama onu çoktan parmağına sarmıştı. Dondurma, geç yatma vakti, yeni bir oyuncak... o sadece surat asmak zorunda kaldı ve Sungchan eriyip onu ona verecekti.
"Ne var tatlım?" Sungchan sordu.
"Baba... bebekler nereden geliyor?"
Sungchan'ın yüzündeki gülümseme soldu. Ah o.
Bu konuşmayı Lilah'ın on sekizinci doğum gününe (ideal olarak yirmi birinci yaşına) kadar erteleyebileceğini ummuştu ama görünüşe göre o kadar şanslı olmayacaktı.
"N-neden soruyorsun tatlım?" dedi Sungchan, sesi zaten titriyordu.
Lilah kahverengi örgüsünün ucunu çiğnedi. "Şey... Jason'ın annesi aşırı şişman ve Jason bunun içinde bir bebeği olduğu için olduğunu söyledi. İçine nasıl girdi baba?"
"Pekala, ufaklık," diye başladı Sungchan, koyu kırmızı bir renk boynuna tırmanarak. "Bebekler, bir kadın ve bir erkek... t-onlar, umm, onlar..."
Yardım edemedi ama kekeledi. Bırakın çocuğunu, beş yıllık karısı olan seninle seks hakkında zar zor konuşabiliyordu. Bu günlerde çocuklara ne oluyordu? 18 yaşına kadar bebeklerin leylekler tarafından taşındığını düşündü ve iyileşti.
Ayağa kalktı, uzun bacaklarıyla kızının üzerine yükseldi. "E/H!" diye bağırdı. Sana hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı.
Kocanızın ağladığını duyunca merdivenlerden inip oturma odasına girdiniz.
"Ne var bebeğim?" Kızınızın yüzünde çok kırmızı bir Sungchan ve yaramaz bir sırıtış gördünüz.
Sungchan kolundan tuttu ve seni odanın köşesine çekti. Eğilip kulağına fısıldadı. "Lilah se-... bebeklerin yapılması ve benzeri şeyler hakkında sorular soruyor. Sen bir doktorsun, Y/n, bunu sen halledersin."
güldün. "Neden ona onu nasıl yarattığımızla ilgili gerçeği söylemiyorsun?"
Sungchan'ın sıcak kahverengi gözleri neredeyse yuvalarından fırlayacaktı. Ah! Bunu söyleyeceğini biliyordu. Onu her zaman daha rahat ve kendinden emin olmaya zorluyorsun.
"Doğrusu?! Cancun'da çok fazla gül içtiğimiz ve..." gözlerini etrafta gezdirerek sesini alçalttı, "jakuzide seks mi? Hayır, teşekkür ederim bayan. Sen ona açıkla!"
Sungchan, kızının seks hayatındaki rolünün, onu 'komik bir işe başlamaması' konusunda uyarmak ve 'annene sor' demekten ibaret olacağına karar vermişti.
Kalbiniz sıkıştı. Sungchan çok tatlıydı. Parmak uçlarında yükseldin ve yumuşak dudaklarına hızlı bir öpücük verdin.
"Tamam kocam. Bana iki kukla, bir ayna ve bir balon getir. Bunu anladım." Gülümseyerek sertçe başını salladın.
Kızına döndün. "Lila, tatlım. Buraya gel. Annen seninle bir şey konuşacak..."
Sungchan rahat bir nefes verdi. Sensiz ne yapacağını bilmiyordu.
