Hayatımın güzel bir yönde ilerlediğini söyleyebilirdim. Evet, bazı sorunlar vardı lakin azda olsa bu sorunları görmezden gelebiliyordum.
Pınar ile son nişan alışverişi ve hazırlıklarını yaparken aklımda bunlar vardı. Kendimi garip hissediyordum.
Her şey yolunda gidiyormuş gibiydi ama bir yanımda bundan emin değildi.
"Yaren." Pınar'ın adımı seslenmesiyle irkilerek ona baktım. Gözlerini kısmış bir şekilde bakışlarıyla yüzümü tarıyordu. "İyi misin?" Diye sordu. Tebessümle kafamı salladım. "Seçtin mi ayakkabı?" Diye sordum, konuyu değiştirme ihtiyacı hissederek:
- Şu ikisi arasında kararsız kaldım, bana yardım etsene.
Kafamı sallayarak gösterdiği iki ayakkabıya baktım. Pınar'ın nişan elbisesi hazırdı ve ona uygun bir ayakkabı seçiyorduk.
Kafamın bugün neden bu kadar dolu olduğunu bilmiyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. Derin bir nefes aldım.
Böyle hissetmem saçmaydı...
-------------------
Nihayet nişan gününe gelmiştik. Herkes oldukça aceleci ve telaşlıydı. Pınar ile beraber, Pınar'ın odasında, ayna karşısında son hazırlıklarımızı yapıyorduk. Pınar allığını sürerken ona yandan bir bakış attım:- Surat asma. Herkes yanılabilir.
İyice somurttuğunda kahkaha attım. Şu an üzerimde Alaz'ın benim için seçtiği nişan kıyafeti vardı ve Pınar üzerimdeki kıyafete baktıkça somurtuyordu. Çünkü kıyafet çok güzeldi ve Pınar, Alaz'ın kıyafet seçmekten anlamayacağını söylemişti.
Şimdi ise üzerime baktıkça memnuniyetsizce yüzünü buruşturuyordu.
Kıyafeti neredeyse benden daha çok beğenmişti. Alaz'ın seçtiği ayakkabılarımı da öyle. Bu yüzden yanılmış olmasına sinirleniyordu.
Onun bu hâlini gördükçe kahkaha atma isteğimi bastıramıyordum.
"Ben biraz fazla yanıldım," dedi elbiseme bakarak. Derin bir iç çekerek aynada kendimi inceledim. Pınar saçını düzeltip gülümseyerek bana döndü ve bir kardeş sevgisiyle ellerimi tuttu. "Gerçekten çok güzel oldun," dedi, fısıldar bir tonda. Göz kırparak bende onu süzdüm:
- Asıl sen çok güzel oldun.
Pınar o kadar güzel görünüyordu ki bir peri kızı gibi olmuştu. Kıkırdadı. "Alaz abim ve Polat gerçekten çok şanslılar." Havalı bir şekilde söylediği cümleyle kahkaha attım. Gerçekten ikimizde çok güzel görünüyorduk. Pınar saçını dağınık bir topuz yaptırmıştı ve hafif makyajıyla mükemmel görünüyordu. Ellerimiz ayrıldığında tekrardan aynaya dönerek kırmızı ruju elime aldım ve dudaklarıma sürmeye başladım. Saçımı hafif dalgalandırarak salık bırakmıştm.
Kırmızı topuklu ayakkabılarım ve kırmızı rujum, kıyafetimle muhteşem bir uyum içerisindeydiler.
------------------------------------------------------------
(Pınar'ın nişan elbisesi ve ayakkabısı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ VE ATEŞ (ALEV SERİSİ - 1)
Novela JuvenilBir adam ve bir kadın. Geçmişin kirli pençeleri... İntikam almak isteyen bir adam. Tek hayali, sevdiği adamla sonsuz olmak isteyen bir kadın. Kadının bu hayalini elinden alıp tutsak eden adam: ALAZ AKSOY Hayatı çaresizlikten ibaret olan, sürekli yar...