Bundan birkaç yıl öncesine kadar ne yaşarsam yaşayayım umudu her daim var olan bir kızdım.
Ama sonra bir şeyler oldu.
Umudun o cılız ışığı önce zayıfladı, sonra ise tamamen söndü.
Karanlıkta kaldım.
Bir daha o ışık hiç yanmayacak sandım, yanması için çabalamadım bile çünkü sonunu bildiğim bir kitabı tekrar okumak gibiydi. Bir şey değişmeyecekti.
Ama sonra bir şeyler daha oldu.
O kitabın yazarı, tüm cümleleri sildi, eline bir kağıt aldı ve kitabı tekrar yazmaya başladı.
Bu defa sonunu farklı yazacaktı.
Ve umudun ışığı tam şu an tekrar yanmaya başladı.
Hissediyordum.
Doktor ultrason cihazını karnımda, kasıklarıma yakın bir yerde gezdirirken ikimizde ekrana bakıyorduk çünkü ekranda o vardı.
Karnımdaki o küçük can...
Eşsizdi. Belki bu ana birçok kelime sığdırılırdı fakat sanki sıralı kelimelerden hangisi kurarsam kurayım eksik kalırdı.
İşte ekrandaki o karaltı umudun tekrar yanan ışığıydı.
Bir kez daha umudun hâlâ var olduğuna inanabileceğimi hissediyordum.
Kalbim atıyordu. Hayır, bu normal kalp atması gibi değildi, kalp zaten atardı ama yıllar sonra ilk kez yaşadığımı, bu dünyada bir varlığımın olduğunu hissediyordum.
Üstelik bu defa bana ait bir şey de vardı.
Benden bir parça vardı.
Doktor ultrason cihazını çekerken hafif bir şekilde tebessüm ediyor, karnımı silmem için bir peçete uzatıyordu ve peçeteyi elinden alırken merakla ona bakıyordum. O ise ultarson kağıdını çıkarırken merakla ona bakmama daha çok gülümsedi.
Bu sedyeye uzandığımdan beri bebeğin sağlığıyla ilgili birçok şey sıralamıştı ve işte şimdi cinsiyetine geldiğimiz noktaydık.
Ultrason kağıdını bana uzattığında bakışlarımı kağıda indirdim ve heyecanlı bir nefes aldım.
Hissediyordum. Yıllar sonra bir şeyler hissediyordum.
Bakışlarımı tekrar ona kaldırdığımda orta yaşlı kadın bana şefkatla bakıyordu.
"Tebrik ederim," dedi en sonunda. "Bir kızınız olacak."
Yalnızca umudun ışığı değildi artık görebildiğim. Bir gelecek görüyordum ve bu gördüğüm gelecek kendi geleceğim değildi.
Kızım... Kızımın geleceğiydi.
Doktorun cümlesi kulaklarımda uğulduyordu.
Bir kızım olacaktı.
Doğacak, önce çocuk olacak, sonra genç bir kız... Kocaman bir gelecek olacaktı önünde ve geleceğinin başlangıcı benim karnımdaki varlığıydı.
Bir kızdı.
Belki bana benzeyecekti, belkide herkesten çok daha güzel olacaktı.
Belki günler önce ona dediğim gibi onu sevmeyi bilmeyecektim ama benden bir parça olacaktı.
Onu sevmeyi deneyecektim. Başarabilir miydim, küçük bir kız çocuğunu sevebilir miydim bilmiyordum.
Ama deneyecektim. Çünkü o benden bir parçaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ VE ATEŞ (ALEV SERİSİ - 1)
Roman pour AdolescentsBir adam ve bir kadın. Geçmişin kirli pençeleri... İntikam almak isteyen bir adam. Tek hayali, sevdiği adamla sonsuz olmak isteyen bir kadın. Kadının bu hayalini elinden alıp tutsak eden adam: ALAZ AKSOY Hayatı çaresizlikten ibaret olan, sürekli yar...