Alaz'ın Anlatımıyla
Şehrin sisli manzarasını kısık gözlerle izlerken derin bir iç çektim. Aralık ayının yağmurları şehri etkisi altına almıştı... Yağmurlu havalarda huzur buluyordum...Son birkaç aydır.
Kapı tıklatıldığında tok bir sesle, "gel," dedim. Kapının açılma ve ardından kapanma sesiyle beraber topuk sesi kulaklarımı doldurdu.
- Alaz bey, istediğiniz gibi Eroğlu holdingle olan toplantınıza sizin yerinize Polat bey girdiler.
Boğazımı temizledim. "Tamam, gelişmeleri Polat'tan alırım."
- Peki, bir isteğiniz var mı?
"Hayır Kübra, çıkabilirsin."
Odadan çıktığını anladığımda camın önünden çekildim ve koltuğuma oturarak başımı ellerimin arasına aldım.
İçimdeki yoğun ve kasvet barındıran sıkıntıyla ofladım. Son birkaç haftadır şirkette yoğun olduğum için kendimi yorgun ve bitkin hissediyordum.
Aslında... sanırım bu son birkaç yıldır böyleydi.
Odayı dolduran telefonumun melodik sesiyle başımı kaldırdım ve telefonumu alıp ekrana bakmamla gözlerimi devirmem bir oldu. Meşgule atıp sert bir şekilde masaya bıraktım.
Uzun bir süredir sesine tahammül edemediğim birçok insan vardı etrafımda.
Hoş, artık kendi sesime bile tahammül edebildiğim söylenemezdi.
Sanki bu dünyadaki her şey benim sinirimi bozuyordu ve artık etrafımda sevdiğim bir şeyin olduğunu da sanmıyordun. Telefonumun melodisi bir kez daha duyulunca dişlerimi sıkıp tekrardam meşgule attım.
Beni saçma sapan bir şey için aradığına emindim!
Öylece masada ne kadar zaman geçirdiğimi bilmiyordum ama uzun bir zaman olduğunu taplantıyı bitirip içeri giren Polat'tan anlamıştım. Masanın önündeki karşılıklı deri koltuklardan birine rahat bir tavırla oturup elindeki mavi kapaklı dosyayı önüme koydu.
- Nihayet ihaleyi devrettiler.
Boş bakışlarımı ona diktim. "Mecburlardı."
- Buna rağmen oldukça ısrarlılardı.
Kafamı iki yana sallayarak dosyayı açtım ve üzerindeki yazılara bir süre göz gezdirdim. Ardından kapağını kapatıp masanın kenarında düzenli bir şekilde duran dosyaların üzerine koydum ve ardından elindeki telefonuyla uğraşan Polat'a döndüm.
- Çıkmayacak mısın?
Şirkette uzun süre kalınca bunaldığını ve gün sonunda evine gitmeyi dört gözle beklediğini biliyordum ve şimdi işi bittiğinden dolayı evine gitmemesi için bir sebep yoktu. Kafasını kaldırıp bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ VE ATEŞ (ALEV SERİSİ - 1)
Dla nastolatkówBir adam ve bir kadın. Geçmişin kirli pençeleri... İntikam almak isteyen bir adam. Tek hayali, sevdiği adamla sonsuz olmak isteyen bir kadın. Kadının bu hayalini elinden alıp tutsak eden adam: ALAZ AKSOY Hayatı çaresizlikten ibaret olan, sürekli yar...