Dakikalar bir türlü geçmek bilmiyor, Celil aşağı ineli ne kadar oldu bilmiyorum ama bana çok uzun bir zaman geçmiş gibi geliyor. Arada uyuyup uyandım, kesik kesik rüyalar gördüm. Sanırım ateşim daha da yükseldi. Kapının açıldığını gördüğümde tam anlamıyla kendimde bile değildim.
Yine yavaşça yatağa oturdu biri, saçlarımı yüzümden çekti. Onu görmedim ama Celil olduğunu hissettim. Başka kim bana o kadar şefkatle dokunurdu ki? Olduğu taraftan bana öyle bir dalga yayılıyordu ki, resmen sıcaklık ve yoğun bir sevgi demeti gibi. Beni oraya, kendine doğru çekiyordu bir güç sanki. Günlerce kapkaranlık bir odada kalsaydım ve dünyayla bağlantım olmasaydı, günler sonunda kapıyı açsa daha o an gelenin Celil olduğunu anlardım.
Yine ağır ağır kolunu başımın altına koyup beni kaldırdı. İsmimi fısıldadığında zor da olsa gözlerimi açtım.
-Hadi gidiyoruz.
-Nereye?
-Hastaneye, geç bile kaldık.
-Elimi kaldıracak halim bile yok.
-Ben taşırım seni.
-Olmaz, bizi öyle görmelerini istemiyorum.
-Kimse bir şey diyemez.
Üstüme bir şeyler getirdi ve beni giydirdi. Yardımcı olmaya çalışıyordum ama gerçekten de vücudumda tek bir kas bile hareket edemiyordu. Her şeyi hazırladıktan sonra beni kucağına aldı. Sanki yerden aldığı bir tüy gibiydim. O kadar rahat ve kolay taşıyordu ki, gören kucağındakinin bir insan olduğunu düşünmezdi.
Alt kata gelince etrafıma bakındım ama görünürlerde kimse yoktu. Yine de az önce bir fırtına koptuğunu hissedebiliyordum. Büyük bir fırtına hem de, sonunda da herkes kendi kabuğuna çekilmişti.
Sadece Pakize bize kapıyı açtı, Celil beni arabaya bindirirken yardım etti. Arka koltuğa oturmak istemedim, yanına öne geçmek istediğimi söyledim.
-Gidene kadar uzanırsın diye düşünmüştüm.
-Hayır yanında oturmak istiyorum.
Dediğimi yaptı ve sonunda yola çıkabildik.
Arabanın sesi ve karanlık iyice uykumu getirdi. Tam dalmak üzereydim ki Celil'in sesiyle kendime geldim.
-Uyuma az kaldı.
-Bana kızgınsın.
-Tabi ki kızgınım.
-Neden?
-Neden değil nedenler. Hangisinden başlayayım? Hastasın üstüne gelmek istemiyorum o yüzden sen de benim üstüme gelme en iyisi.
-Uyuma dedin ya işte dikkatimi dağıt ben de uyumayayım.
-Ben dalga geçmiyorum Nazenin.
-Ben de geçmiyorum, gerçekten duymak istiyorum. Beni yanlış tanıdığını söylerken ciddi miydin?
-Hayır sadece sinirliydim.
-Yani ne düşünüyorsun hakkımda?
-Şu an ne mi düşünüyorum biliyor musun?
-Ne?
-Sana bir şey olsa ne yaparım diye düşünüyorum.
Bir saniye önce gözlerimi açamazken şimdi capcanlı kesildim.
-Merak etme, benden sorumlu olduğunu düşünüyorsun biliyorum ama bu tamamen benim aptallığımdı. Vicdan azabı çekmene gerek yok, lütfen böyle söyleme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCDAN
Romance"Beni alıp en tepeye çıkarmandan korkuyorum. Hayatta hiç bilmediğim ve inanmadığım şeyleri bana göstermenden korkuyorum, çünkü biliyorum ki içinde var bunlar. Buna inanmaktan, kendimi bırakmaktan ve savunmasız kalmaktan korkuyorum. Kafanda yarattığı...