Verdiğim yeni kararın etkilerini görmeyi bekliyordum, fakat bekledikçe umudum da sönmeye başladı. Çünkü Celil o gün kahvaltı yapmam için beni yalnız bıraktığından beri hiç yanıma gelmedi. Onu göremesem de arkamda olduğunu evin her köşesinde hissediyordum. Lale hanımla ya da diğerleriyle pek karşılaşmadım. Yemeğe onlarla oturmuyordum, bahçeye onların olmadığı saatlerde inmeye özen gösteriyordum. Yine de bir kere Lale hanımla bahçede burun buruna geldik. Beni görünce önce durakladı, yüzünün renginin attığını fark ettim, ben de çekindim ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim ama o yanımdan sanki ben yokmuşum gibi çekip gitti. O an anladım ki bana nasıl davranması gerektiği ona iyice öğretilmiş. Celil'in etkisini her yerde görüyordum, onu göremesem de..
Bir gün mutfakta Aliye ile karşılaştım, yemeğin tadına bakıyordu, beni görünce kaşığı çarpıp mutfaktan hemen çıktı. Böyle bir tepki verse de o da tek laf edemedi bana. Şimdi daha da çok merak ediyordum Celil'in ne söylediğini. Ama Celil'i evin içinde hiç görmedim. Yemek saatlerinde bazen bölük pörçük sesini duydum sadece o kadar. Aşağı inmek istemiyordum, istesem de o sofrada nasıl karşılanacağımı biliyordum.
Bir haftaya yakın bu böyle sürdü gitti. Bir sabah kapım çalındı, onun yüzünü görünce verdiğim tüm kararlar bir anda uçup gitti. Çok çekingen duruyordu, içeri bile tam girmeden kapıda bekliyordu.
-Davet mi bekliyorsun?
Gülümsedi, rahatladı aynı zamanda. Daha farklı bir karşılama bekliyordu sanırım.
-Geçen gün odadan kovunca girip girmemekte tereddüt ettim ben de.
-Odadan mı kovdum seni?
-Kovmadın mı?
Gelip yanıma oturdu, artık ikimizin de hoşuna giden bir laf dalaşı içindeydik.
-Seni odadan falan kovmadım, sadece kahvaltımı yalnız yapmak istiyorum dedim.
-E geçti mi yalnız kalma isteğin?
-Geçti, bir haftadır yalnızım.
-Beni çağırabilirdin.
-Senin gelmeni bekledim belki?
-Gerçekten bekledin mi?
-Neden çok inanılmaz bir şey söylemişim gibi bakıyorsun, seni bekleyemez miyim?
-Yolu gözlenecek bir adam değilim.
-Ama yollarını gözledim, her merdiven gıcırtısında kapılara camlara koştum Celil bey mi geliyor acaba diye..
Dalga geçtiğimi anlayınca o da ben de gülmeye başladık. Gülüşü gördüğüm en güzel şeylerden biriydi. Ama çok az görme şansım oluyordu.
-Şaka bir yana gerçekten de gelmeni bekledim.
-Söyleseydin keşke, beni bir süre görmek istemezsin diye düşünmüştüm.
-Neden?
-Başına gelenler yüzünden, sana yaşattıklarımız.
-Sen bana ne yaşattın ki?
-Annem veya ben fark etmez, hepimiz suçluyuz. Seni buraya getiren annem olabilir ama ben de kabullenerek hata ettim.
-Sence benim buradaki varlığım hata mı?
-Tüm gün bir odada hapis gibi yaşıyorsun, evdeki herkes düşman gibi sana. Yani hayatına bakınca seni buna mahkum etmek hata evet.
-Neden ettin o zaman?
Cevap vermedi ama üstüne gitmeye kararlıydım.
-Neden bize geldiğiniz o gece annene kıza yazık etmeyelim, evinden ayırıp bu cehennemin ortasına atmayalım demedin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCDAN
Romance"Beni alıp en tepeye çıkarmandan korkuyorum. Hayatta hiç bilmediğim ve inanmadığım şeyleri bana göstermenden korkuyorum, çünkü biliyorum ki içinde var bunlar. Buna inanmaktan, kendimi bırakmaktan ve savunmasız kalmaktan korkuyorum. Kafanda yarattığı...