Her şeyin bir anda değişmesini ben de beklemiyordum Celil de. Ama yine bu evden gitmesini de istemiyordum. Birbirimizden uzak durmanın bize bir yararı yoktu, aksine ikimizi de hırçınlaştırıp sorunlarımızı daha da aşılmaz hale getiriyordu. Bir arada olursak belki çözümü daha kolay olurdu.
O gün beni bırakıp hemen gitmesini istemedim, arkadaşlarına sözü vardı ama aklıma daha iyi bir fikir gelmişti. Kapıda öylece birbirimize kenetlenmiş dururken ben geri çekildim. Gitmesini gerçekten hiç istemiyordum.
-Aklıma bir fikir geldi ama bilmiyorum senin için uygun olur mu?
-Sen ne dersen o benim için uygundur.
-Acaba diyorum ki arkadaşlarını buraya mı çağırsan, ben yemek hazırlarım ve birlikte yeriz. Tabi istersen. Eğer yalnız gitmek istersen de sorun değil.
-Bu şimdiye kadar duyduğum en iyi fikir olabilir.
Rahatladım, hemen aradı ve ayarlamaları yaptı.
İlk defa evimize misafir gelecekti hem de Celil için en önemli insanlar. Ona layık olmaya çabalıyordum her anlamda. Celil'in mutlu olduğunu görsünler, onu mutlu ettiğimi bilsinler istiyordum.
Mutfağa girdim, yemek yapmayı beceremiyordum ve sadece Celil beğeniyordu o da muhtemelen bana kıyamadığından yalan söylüyordu ama bugün yine elimden gelenin en iyisini deneyecektim. Ben uğraşırken yanıma geldi, tezgaha dayandı ve beni izlemeye başladı.
-Sen öyle bakarken yapamam ama.
-Ben bakmasam da pek yapamıyorsun gibime geliyor sanki.
-Utandıracağım seni yemeklerimle, herkes bayılacak.
Kahkaha attı. Çok kısaydı ama bir an bile olsa gülüşünü duymak hoşuma gitti.
-Ev hanımı olmak için doğmamışsın o belli oldu da, üzülme senin de başka yeteneklerin vardır.
-Dalga geçme.
-Cidden ne yapmak isterdin? Yani hayatın başka türlü olsaydı, imkanın olsaydı hayatta ne yapmak isterdin?
-Bilmem, çok düşünmedim. Hayatım boyunca evde ailemle yaşayacağımdan emindim çünkü, evlenmek istemiyordum. Okumak gibi bir durum da söz konusu değildi. Babam liseden sonra beni göndermek istemedi üniversiteye, ama derslerim çok iyiydi, kim bilir belki de kazanırdım.
-Kazanacağına eminim. İstediğin her şeyi yapabilirsin.
-Bilmiyorum bence sen beni çok abartıyorsun.
-Demek evlenmeyi düşünmüyordun?
-Hayır, asla.
-Neden?
-Etrafımda evli olan tüm çiftler mutsuzdu çünkü. Birine tüm hayatımı verecek kadar büyük bir aşk duymanın da imkansız olduğunu zannediyordum.
-Şimdi mutlu musun? Pişman mısın?
-Mutluyum. Bir sürü sorunumuz var biliyorum hem de çok büyük sorunlar. Ama günün sonunda yanımda olacağından emin olmak bile beni mutlu etmeye yetiyor. Tek ihtiyacım hep orada olman. Ne zaman dönsem seni yanımda görmek istiyorum, bu beni mutlu eden tek şey.
-Beni sevemeyeceğini düşünmüştüm. İçimi görüp umduğunu bulamayıp kalbini bana kapatacağını.
-İçin tam da umduğum gibi.
Gözlerinde öyle bir şefkat vardı ki, hiç tanımayan biri bile şu an onu görse bana sırılsıklam aşık olduğunu anlayabilirdi.
Konuyu değiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCDAN
Romance"Beni alıp en tepeye çıkarmandan korkuyorum. Hayatta hiç bilmediğim ve inanmadığım şeyleri bana göstermenden korkuyorum, çünkü biliyorum ki içinde var bunlar. Buna inanmaktan, kendimi bırakmaktan ve savunmasız kalmaktan korkuyorum. Kafanda yarattığı...