61. Bölüm

961 78 26
                                    

Annemin sesi derinden geliyordu kulağıma, dikkat ettiğim tek şey mahirdi şu anda.

İbrahimle ne konuştuklarını bilmiyorum ama sesleri çok yüksekti, beni görünce sustular. Mahir hemen yanıma geldi.

-Nazenin, seni görmek için geldim ama sanırım hata ettim. Kusuruma bakma.

-Ha-hayır sakın gitme, çok iyi yaptın gel. Dışarıda konuşalım.

İbrahim de geldi.

-Dışarı çıkmanıza gerek yok ben gidiyorum, siz rahat rahat konuşun. Ama Nazenin söylemezsem içim rahat etmeyecek bunu, seni kararından döndürmesine izin verme.

Mahir yine öfkelendi.

-Benim kimseyi kararından döndürme gibi bir niyetim yok. Sen ne dediğimi anlamıyor musun?

İbrahim cevap vermeden çıktı. Anneme baktım, o da sessizce odadan çıktı.

Sonunda yalnız kalabildik.

-Otursana, asıl sen benim kusuruma bakma. Seni böyle ağırlamak istemezdim. Keşke evde olsaydım.

-Önemli değil, nereden bilecektin geleceğimi? Haber vermeliydim ama bir anda gelişti.

Koltuğa oturdu, ben de karşısına geçtim. Bir an gözü karnıma kaydı gibi hissettim ama muhtemelen paranoya yapıyordum. Henüz belli olmuyordu ki, en azından dışarıdan biri bunu anlayamazdı.

-Sana kahve yapayım mı? Ya da çay? Aç mısın, yemeğe kal, hemen gitme lütfen.

Halime acıyarak bakıyordu, nasıl karşısında çabalıyordum. Celil'den tek bir iz bile beni bu hale getiriyordu. Üzüldü bana, ama yine de teklifimi kabul etmedi.

-Ben çok kalamayacağım maalesef, sadece uğramak istedim. Gitmeden seni göreyim diye. Malum vedalaşamadık.

-Çok iyi yapmışsın. Ben de seni görmek istiyordum ama bir daha aramaya çekindim. Geçen gün rahatsız ettiğimi düşündüm, seni zor durumda bıraktım.

-Hayır lütfen öyle düşünme, ben sadece senin için üzüldüm o kadar.

-Celil'e söylemişsin aradığımı.

-Evet, bilmek ister diye düşündüm.

-Bana bir daha insanları rahatsız etmememi, artık dönmeyeceğini, her şeyin bittiğini kabullenmemi söyledi.

Yüzünden huzursuz olduğu belliydi, onaylamıyordu Celil'i görebiliyordum ama onun üzerinde herhangi bir gücü yoktu. Aslında kimsenin yoktu, benim bile. Aklına koyduğu doğruydu ve onu kimse vazgeçiremiyordu.

-Böyle olması beni de çok üzüyor Nazenin ama ne yapabilirim? Celil'i hayatı boyunca ilk kez mutlu görmüştüm, o halini bir daha göremeyecek olmak beni de mahvediyor. Bir yanda da sen, böyle bir başına burada.. Ne desem bilmiyorum.

-Çok kötü görünüyorum değil mi?

Cevap vermiyor ama beni görünce kesinlikle şoka uğradı.

-Celil'e bir mektup bıraktım.

-Öyle mi? Nerede?

-Evimizde, bir daha oraya gider mi bilmiyorum ama giderse okumasını istiyorum.

Başka şeyler düşüyordu kafasında, ama ne olduğunu çözemiyordum. Konuyu değiştirmeye karar verdim.

-İbrahim'le ne konuşuyordunuz? Sesiniz çok sert geliyordu.

-Bu adamın olayı ne Nazenin? Hangi sıfatla yanınızda.

Tepkisine anlam veremedim.

-Arkadaşım, dostum sıfatıyla. Hep yanımızda oldu zor zamanlarımızda. Hakkını ödeyemeyiz.

VİCDANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin