Arabada önce ikimiz de sessizdik, ben kafamda sadece Celil'e söyleyeceklerimi düşünüyordum, ona ne kadar kızgın olduğumu mutlaka gösterecektim. Bu sefer çok kararlıydım.
Mahir sessizliği sonunda bozmaya karar verdiğinde ben hala içimden Celil'le konuşma provaları yapıyordum.
-Ee Nazenin demek evde çok mutsuzsun?
-Celil olmadığı zamanlarda evet. Kimseye kendimi sevdiremedim aslına bakarsan.
-Konumunu düşününce bu normal, sonuçta oraya iki kadının rakibi olarak gittin.
-Evet ama o iki rakip kadın birbirleriyle anlaşıyorlar, hatta Lale hanım da öyle. Benim dışımda herkesle arası iyi.
-Lale teyze ayrı bir dünya ona hiç girmiyorum ama Aliye ve Gülizar için söyleyebileceğim tek şey aslında acınacak halde oldukları. Düşünsene yıllarca Celil'in gözüne girmeye uğraşmış bir kadın Aliye, ben bizzat biliyorum Celil onu sevsin diye kendini paraladı. Ama her şeye rağmen olmadı işte, şimdi sen çıkıp geliyorsun ve hiç uğraşmadan Celil'e tamamen sahip oluyorsun. Sana kin gütmesi normal değil mi?
-Celil'e tamamen sahip değilim ki.
-Duyduğuma göre bu konuda çekincelerin varmış.
Celil evlilik meselesinden bahsetmiş tabi, tam o olayın üstüne Lale hanım meselesi çıkınca düşünecek fırsatım bile olmamıştı.
-Evlilik olayını diyorsun sanırım?
-Evet dün aslında sizi bunun için bekliyorduk, yani plan buydu. Celil sana evlenme teklif edecekti ve sen de kabul edecektin. Biz de kutlamak için sizi bekliyor olacaktık ama işler öyle gitmemiş sanırım.
-Maalesef işler çok kötü gitti.
-Sana söyleyebileceğim tek şey Celil'e güvenebileceğin. Senin elini tutmaya karar verdiyse asla bırakmaz. Çok zor şeyler yaşadı, daha ufacıktı anne babasının sorumluluğunu üstüne aldı, her şeye karşı öyle dayanıklı durdu ki biz çocuk aklımızla anlayamadık. Sonraları anladım onun için hayatın ne kadar acımasız olduğunu. Çok yoruldu, usandı her şeyden. Hep bir gün karşısına onu evinde hissettirecek, ona güç verecek biri çıksın istemiştim ama açıkçası artık umudum kalmamıştı. Sonra bir gün geldi dedi ki biri var ismi Nazenin.. O an anladım içinde çoktan yangın çıkmış.
Gülüyordu anlatırken, ben de inanılmaz merak etmeye başladım. Acaba benimle ilgili ilk söyledikleri nelerdi?
-Başka ne söyledi?
-Seni eve getirdiğinde ondan nefret edeceğini düşündü önce. O kadar korkuyordu ki görsen çocuk gibi oldu koca adam. Birkaç kere konuşmuşsunuz mesela o zaman çok umutlandı, belki bir gün beni düşmanı gibi görmez diye.
-Onu hiçbir zaman düşmanım gibi görmedim. İlk zamanlarda çekiniyordum evet ama asla korkmadım ondan. Sonra beni sevmesini o kadar istedim ki, gözü benden başkasını görmesin istedim. Asıl ben çocuk gibiyim. Tüm dünyayı benim için karşısına alsın, beni her şeyi yapsın istedim. Bunları aslında kendime bile itiraf edemiyordum, şu an böyle sesli söyleyince çok garip oldu değil mi?
-Hayır aksine, bence bunları ona da söylemelisin. Ondan bir şeyler istemeni bekliyor. Senin için bir şeyler yapmak istiyor.
-Benim için yeterince zor durumda kaldı, ondan daha ne isteyebilirim?
-Her şeyi isteyebilirsin. Emin ol ne istersen yapacaktır.
Sustum, çünkü böyle biri değildim. Onu o kadar çok seviyorum ki onu iki arada bırakacak tek bir şey bile isteyemem. Omzundaki yükleri almak istiyorum, yeni bir yük eklemek değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCDAN
Romantik"Beni alıp en tepeye çıkarmandan korkuyorum. Hayatta hiç bilmediğim ve inanmadığım şeyleri bana göstermenden korkuyorum, çünkü biliyorum ki içinde var bunlar. Buna inanmaktan, kendimi bırakmaktan ve savunmasız kalmaktan korkuyorum. Kafanda yarattığı...