OMEGAVERSE VMIN-YoonKook

Bölüm 3

Jimin her sabah olduğu gibi robotçasına uyanmış ve giyinip eğitim göreceği üçüncü kata gitmişti. Eğitimleri genel olarak aynıydı. Alfalar kötüdür, omegalara zarar verirler ve onlardan yararlanırlar.

Jimin söylemesi gereken her şeyi kafasına yazmıştı. Bir şeyi bile yanlış söylese boynundaki deri tasma canını yakıyordu. Titremeye alışmıştı artık, tüm hayatı boyunca titremişti ve bunun bir sonu yoktu. Sonuçta ne olursa olsun burası en güvenli yerdi ve Jimin hayattaydı.

"Çoğunuzun kızgınlığa girmesine birkaç yıl kaldı." dedi beta. Bu adam genelde onlara eğitim veren hafif sakallı kişiydi. "Bugün bir muayeneden geçeceksiniz."

Jimin muayenelerden hoşlanmıyordu. Ne zaman muayene olsa azar işitiyor ve son şans denilerek odasına yollanıyordu. Gerçi kendisi şanslı olmalıydı çünkü bazı arkadaşlarını muayenelerden sonra tekrar görmemişti.

Beyaz ve hiçbir eşya bulunmayan o odayı sevmiyordu. Kendi yatağının içine girip babasından kalan sarı battaniyesine sarılarak uyumak istiyordu sadece. Babası döneceğim demişti ancak asla dönmemişti... onun dönmeyeceğini Jimin artık biliyordu. Sonuçta 8 yıl olmuştu.

Jimin bulunduğu odanın kapısının açıldığını görünce panikleyerek duvarın kenarına büzüldü. Daha önce hep boş odada komutlara itaat ederdi, şimdi ne oluyordu? İçeri giren adamın cüssesi Jimin'in olduğu yerde iyice küçülmesine neden oldu. Hiç bu kadar büyük bir insan görmemişti. Adamın başı alçak odada neredeyse tavana değiyordu ve sıkı kıyafetlerinden görülen bir bacağının neredeyse Jimin'in tüm bedeni boyutunda olduğu kaçınılmaz bir gerçekti. Çocuk titremesine engel olmaya çalışırken dişlerinin birbirine çarpmasından çıkan ses boş odada yankılanıyordu.

"Omega." dedi karşısındaki adam. Jimin başını iyice eğerek büzüldü.

"Omega, eğil ve alfan için boynunu aç."

Jimin alfa kelimesini duyduğunda bedeni kaskatı kesildi. Alfa mı? Burada güvendelerdi, buraya alfalar giremezdi. Titreyerek uzamış saçlarının arasına gizlendi ve gözlerini kaçırdı.

"Dediğimi duymadın mı? Omega!"

Jimin odanın içinde yoğunlaşan kokuyu şimdi fark edebiliyordu. Adını bilmediği şey yoğun ve rahatsız ediciydi. Jimin'in burnunu tıkayıp odadan çıkmak istemesine neden oluyordu.

"Omega!" adam aniden üzerine atılıp kolundan tuttuğu çocuğu havaya kaldırdı. Jimin kolunun acısıyla inlese de hemen dudaklarını ısırdı ve gözlerini indirip yerden kesilmiş ayaklarına dikti. Vücudu zangır zangır titremekten asla vazgeçmiyordu.

Alfa onu çevirip yüzünü duvara yapıştırdığında arkasında sıcaklığını hissetti. Kocaman adam bütün gövdesini Jimin'in üstüne yapıştırmış ve duvarla arasında iyice küçülmesine neden olmuştu. Jimin artan kokudan başının döndüğünü hissediyordu ancak sırtına yapışan alfadan korktuğundan bayılamıyordu bile.

"Omega.." adam burnunu Jimin'in ensesine sürttü ve çocuk kalçasında bir baskı hissetti.

"Lütfen geri çekilin alfa." diyen cızırtılı o ses yankılandı odada. Buraya girerken Jimin'in soruları beklediği sesti bu.

Alfa hırlayarak Jimin'in saçlarına asıldı ve boynunun açılmasını sağladı. Jimin hissettiği acıyla hıçkırığını yuttu. Ağlayamazdı, ağlarsa canını yakarlardı.

"Alfa, geri çekilin!"

Jimin kapının açıldığını duydu ve arkasındaki sert bedenin kaybolmasıyla dizlerinin bağı çözülerek yere yığıldı. İçerideki kokudan o kadar başı dönüyordu ki yapabilse burnunu tıkardı.