"Bebek mi?" Jimin gözlerini kırpıştırarak burnunu karnına dayayan deltaya baktı.
"Yavru kokusu mu alıyorsun Taehyung?" Seokjin aceleyle iki gencin yanına koşmuştu. "Gerçekten mi?"
"Evet, bu süt kokusu."
Jimin havayı koklamaya çalıştı ancak deltanın yeni kıyafet, babasının ve Jisoo'nun birbirine karışan çiçek kokuları dışında bir şey ayırt edemedi. "Ben almıyorum."
"Bebek kokusunu alfalar alır." Jin oğlunu kolundan tutup yatağa doğru çekerken Taehyung da ayaklanmıştı. "Yani şu durumda... biliyorsun."
Delta, diye düşündü Jimin.
"Kan testi yapalım hı?" Seokjin'in gözleri parlıyordu. Uzun zaman sonra bir bebeği sevecek olma düşüncesi içini kıpır kıpır etmişti. Çünkü hatırlamasa bile oğlundan koparıldıktan sonra bebeklere yaklaşamamıştı.
"İğne sevmiyorum." Jimin dudak büküp yüzünü Taehyung'un kıyafetlerine gömdü.
"Ultrasonu deneyelim oppa." Jisoo da yanlarına katıldı.
"Evet! Jimin, yat birtanem."
"Ama..."
Jimin biraz korkarak yatağa uzandı. Babası tekerlekli cihazı başucuna doğru çekmişti. Seokjin, oğlunun tişörtünü sıyırıp pantolonunu kasıklarına doğru çekti. Sarışın çocuk biraz utanarak kiçük parmaklarını deltasının tişörtüne doladı.
Jisoo soğuk, garip bir şeyi karnına döktüğünde çocuk irkilerek sürdüğü şeye baktı. "Bu bir jel." dedi Jisoo açıklamak amacıyla. "Ultrason cihazının kolay kaymasını sağlayacak."
Seokjin birkaç tuşa bastıktan sonra elindeki kablolu cihazı oğlunun karnına bastırdı ve dolaştırdı.
"Acıyor." Jimin bu kadar canının yanacağını tahmin etmemişti ancak babası cihazı bastırarak ilerlettikçe içi deşiliyor gibi hissediyordu. Gözünden bir damla yaş süzüldü.
"Mesanen pek dolu olmadığından görmek zor. Biraz dişini sık bebeğim." Jin daha da bastırarak aradığı noktayı buldu. İşte oradaydı.
Taehyung, tişörtüne sımsıkı tutunan eşinin gözünden damlayan yaşı parmağının ucuyla yakaladı. Bu kadar çok mu acıtıyordu gerçekten? "Belki de kan aldırmalıydık." diye mırıldandı.
"Kanı alsam bile buna bakacaktım!" Seokjin neşeyle ciyakladı. "Kesinlikle fetüsün etrafını korumaya alan amniyotik sıvı görülüyor."
Jimin'in gözleri ardına kadar açıldı ve kafasını çevirerek ekrana bakmaya çalıştı. Siyah ve gri karışımı çok garip bir görüntüydü. Babası bundan ne anlamıştı ki? "Hiçbir şey göremiyorum."
"Bak burada." Seokjin ekranda bir daire çizdi. "Bu amniyotik kese. Fetüsün etrafını sarar. Bebeğin boyutları 0.20 mm civarında. "
Taehyung'un kaşları çatıldı. "0.20 mm mi?"
"O ne kadar olur?" Jimin telaşla etrafına bakındı.
Delta dudaklarını büzdü. "Susamdan daha küçük..."
"Susam mı?" sarışın olan tekrar ekrana döndü ve babasının işaret ettiği küçük noktayı görmeye çalıştı. "Susam?"
Taehyung vitasının gözlerinin dolmaya başladığını farkediyordu. Dolgun alt dudağı titriyor ve burnu oynuyordu. Birkaç saniye içinde hıçkırarak ağlamaya başladı. "Göremiyorum... ben onu göremiyorum."
"Jimin, bunun önemi yok hayatım. Sadece bebeğin orada olduğunu bilmen yeterli." Jisoo gülümserken Seokjin de oğlunun omzunu okşadı.
"Yakında büyüyecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGAVERSE VMIN-YoonKook
FanfictionVMIN, YoonKook, Namjin , Omegaların evreni ve istismar edilen omegalar. Jin alfası Namjoon'dan alınarak omega ensititüsünde alıkonulur ve Jimin'i orada doğurur. Hayatını omega ensititüsünde korkular ve eziyetlerle geçiren Jimin özgürlüğüne kavuştuğ...