Bölüm 45

1.1K 117 83
                                    

Taehyung kendini hiç bu kadar aciz hissetmemişti. Kaslarına söz geçiremiyor, bir köle gibi karşısındaki gri saçlının dediklerini yapıyordu sadece.

"Zayıf bir teta sana dünyanın en güçlü yavrusunu veremez delta." dedi Minseok bileğindeki koku bezlerini deltanın boynuna sürterek etrafında dolanırken. "Rutun tamamen başlayınca sen ve ben bir yavru sahibi olacağız."

"Hayır." diyebildi Taehyung zorlukla. Feromon kokusundan kaçacak yer bulamıyordu ve boğuluyor gibi hissediyordu. "Seninle sadece onu koruyabilmek için konuştum." yutkundu. "Farkında değil misin?"

"Yavrunu ve o zayıf tetanı koruyabilmek için güçlerini öğrenmene yardım ettirmenden mi bahsediyorsun?" gri saçlı olan güldü. "Sana bunları bana layık bir delta ol diye öğrettim. Yani teknik olarak kullanılmış olan ben olmuyorum."

"Vitamdan ve yavrumdan bahsetme."

Minseok deltanın karşısında çömelerek yüzüne yaklaştı. "Keşke onun yüzünü görebilseydim. Sürekli üzerinden kokumu aldığındaki ifadesini merak ediyorum."

Taehyung hırladı. "Üzerimde senin kokun olamaz. Sana dokunmadım."

"Ama ben dokundum." teta acıyan bir ifadeyle deltanın yeşil gözlerine baktı. "İnsanlara beni anlatamadığını fark etmişsindir... ayrıca dediklerimi harfiyen yaptığını da. Bazı şeyleri unuttuğunu da belki..." hafif sırıttı. "Bunların nedenini algılayabiliyor musun?"

Taehyung bulanık gördüğü için midesinin bulandığını hissediyordu. Yine de kahverengi gözlünün gözündeki mavi parlaklığa baktı. Bu onun gücüydü yani. "Nasıl?" diye sordu sadece.

"Sen nasıl zehirli feromonlarla kameraları ve elektrik tesisatını bozabiliyorsun?" Minseok omuz silkti. Bunu biliyor muydu yani? "Sen fiziksel acı verirsin, yaptıkların fizikseldir. Bense manipüle ederim, hem belki o teta da seni manipüle ederek sana sahip olmuştur. Bilemezsin."

Deltanın aklında melek gülüşlü Jimin'i canlandı. Neden onu korumak için gereken güce hala sahip değildi? Oysa aylardır buraya gelerek yapmaya çalıştığı şey buydu. "Benim vitamı kendinle karıştırma." dişlerini sıktı. Yerden kalkamamasının nedeni de oydu. Beynini ele geçirmişti adeta.

Minseok kıkırdadı. "Çiftleştikten sonra mührünü boynuma bıraktığında onunla ilgili düşüncelerinin tamamı sönecek. Hadi seni soyalım. Kokunu alabiliyorum."

Delta duyduğu bu kelimelerle alev aldığını hissetti. Kendisini yönetmesinden nefret etmişti. Rutunu bile nasıl kendi isteğine göre yönlendirebilirdi? İnleyerek tüm gücüyle kendini yana attı ve çalıların arasına yüz üstü yapıştı. O deltaydı. Daha güçlü olmalıydı. "Sen bana nasıl hükmedebilirsin?" diye sordu elinde olmadan.

"Bir düşünelim. Birincisi ben çocukluğumdan beri güçlerimin kontrolü üzerinde eğitim alıyorum. İkincisi iki aydan fazladır benim hipnozuma maruz kalıyorsun, üçüncüsü de üzerinde benim mührüm var. Ne yazık ki bileğine yaptığım için geçici ama çiftleşmeden sonra boyunlarımızı süsleyecek mühürler için hazır ol."

Jimin bunu söylemişti, diye düşündü beyni uğuldarken. Ondan bahsetmişti ve bana güvenmemişti. Ama ben kendimden çok emindim. Kimse beni etkileyemezdi, kimse yenemezdi, o sadece aciz bir vitaydı sonuçta değil mi?

"Sen." ormanın öbür ucundan yaklaşan sesle Taehyung başını kaldırmaya çalıştı. Vitasını gördüğünde içinde bir telaş köpürdü. Ya ona da bir şey yaparsa? Civcivli pijamasıyla yaklaşan Jimin ona bakmamıştı bile. Direkt olarak arkasındaki kişiye bakıyordu Eflatun gözleriyle.

"Geldin demek..." Minseok kollarını göğsünde kavuşturup karşısındaki genci süzdü. Üzerindeki civcivli kıyafetle oldukça aptal gözüküyordu. Kendisine tercih edilen kişi bu muydu yani?

OMEGAVERSE VMIN-YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin