Bölüm 14

1.8K 154 68
                                    

Namjoon spor salonundaki ikiliyi ayırdıktan sonra Jimin'i kucağına alıp kapıyı Taehyung'un üstüne kilitleyip çıktı. Eğer kızgınlığa girdiyse kapının onu engellemeyeceği bir gerçekti ancak şu an elinden gelen tek şey buydu.

Jimin'in kokusu ağırlaşmaya başladığında etrafı bal ve karabiber kokusu kapladı. Karşıdan gelen Jungkook'u gördüğünde alfa ne yapacağından emin olamamıştı.

"Hyung, Jimin'e ne oldu?" yanına yaklaşan çocuk aniden yerinde dondu ve irislerine kan rengi yayıldı. Namjoon'un az kalsın şaşkınlıktan çenesi düşüyordu. Sonra ileriden gelen Yoongi'yi gördü. Beyaz saçlı çocuk kucaktaki Jimin'i görünce adımlarını hızlandırdı ancak tuzlu bir kokunun olduğu alana ulaştığında adımları yavaşladı. Karışan kokular genzini yakarken hızlı karar verip Jimin'e koştu.

"Ne oluyor?" alfa karşısındaki iki çocuğa baktıktan sonra kucağında bayılmış olan çocuğa döndü.

"Jimin, kızgınlığa giriyor olabilir."

Jungkook'un genzinden bir hırlama yükseldi. Ballı kokuya ek olarak Taehyung'un bomboş feromonları da burnuna dolmuştu. Yıllardır onu tanımıyor olmasa ayırt edemezdi ancak o olduğunu biliyordu.

"Ve sanırım Jungkook da." diye ekledi karşısında nefes alış verişi hızlanan esmere bakarak. "Onları bir arada tutamam. Yoongi senden önemli bir şey isteyeceğim."

Yoongi başını sallayıp göreve hazır olduğunu belirtti.

"Jungkook'u odasına doğru iteceğim. Şu anda Jimin'in yanından ayrılmamaya çalışacaktır. Sen de bana yardım et ve içeri soktuğumuzda Jungkook'un cebindeki anahtarla kapıyı kilitle."

Yoongi hiç tereddüt etmeden anahtarı bulmak için Jungkook'un ceplerini yokladı. Arka cebinde bulduğunda elini oraya soktu. Jungkook tıslarken anahtarı cebinden alıp çocuğun koluna yapıştı.

"İtiyorum, sıkı tut." Namjoon kucağındaki Jimin'i çevirip sırtına artı ve boşa çıkan bir eliyle Jungkook'un ensesine yapıştı.

Aniden çevrilen çocuğun öfkesi artarken alfa onu ittirmeye başlamıştı bile. Jimin'in kokusu da onlarla geldiği için şimdilik fazla zorlanmıyordu. Yoongi için aynısı söylenemezdi gerçi. Jungkook'un uzayan tırnakları bileğine saplandığında tıslayıp çocuğun bacağına bir tekme geçirdi. "Canım yandı it!"

Namjoon kalabalıklaşan koridordaki herkese dönüp alfa sesiyle konuştu. "Herkes kafetaryaya gitsin ve ben gelene kadar oradan ayrılmasın. Dersiniz ertelendi."

Alfa ve betalar onu dinleyerek hızla ilerlerken Namjoon çocuğun ensesinden bastırarak kapıya kadar yürütmüştü. "Kapı." dedi Namjoon Yoongi'ye. Beyaz saçlı olan kolunu zar zor kurtarıp kapıyı açtığı anda Namjoon Jungkook'u içeri itti ve tek eliyle kapıyı çekti. "Kilitle."

Yoongi hızla dediğini yapıp alfaya döndü. Namjoon onun sakin görev bilincine şükrederken üçlünün odasına yürüdü ce kapıyı Yoongi'ye açtırıp içeri girdi. "Şimdi gidip Seokjin'i çağırmanı istiyorum. Jisoo Hoseok'la ilgileniyor o gelemez. Jin'e Jimin'in kızgınlığa girme belirtileri gösterdiğini söyle ve buraya yolla.

Beyaz saçlı koşarak odadan çıktı. Revir yolundayken demek egzersiz bu yüzden gerekiyormuş diye düşündü. Kapıdan girdiğinde nefesi kesilmişti bile.

"Yoongi?"

"Jimin," dedi beyaz saçlı ellerini dizlerine dayayarak zorlukla solurken. "Odamızda, kızgınlığa girmiş olabilir."

"Ne? Nasıl?"

Seokjin telaşla ayağa kalktığında Yoongi derin bir nefes alıp tekrar konuştu. "Namjoon seni çağırdı. Jimin belirti gösteriyormuş."

OMEGAVERSE VMIN-YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin