Bölüm 46

1.3K 115 47
                                    

Siyah kurt gümüş olanın baş döndürücü kokusunu takip ederek ormanın derinliklerine doğru koştu. Vita yavaşlayıp durduğunda ona yaklaşıp kalçasını kokladı. Deltanın hayvani içgüdüleri insanı yanı tamamen bastırmıştı. Artık tam olarak kurttular. Vita, kuyruğunu siyah olana sallayarak boynuna doladı ve deltaya kur yaptı. Siyah kurdun burnu gümüş olanın her yerinde geziniyor bir yandan da ormanın derinliklerine küçük ulumalar bırakıyordu.

Gümüş olan bacaklarını altında toplayarak deltasının önünde yattı ve kulaklarını geriye yatırdı. Delta burnunu gümüş kürkün her yerine sürterek bir kere daha kalçasına kadar ulaştı. Vitanın kızgınlık kokusu ona ne yapması gerektiğini tam olarak anlatıyordu. Siyah kurt gümüş olana yaklaşıp üzerine çıktı ve kainatın kurulumundan beri bütün canlıların yaptığı gibi birleştiler.

"Sabah olmak üzere Jungkook. Jimin hala dönmedi." Yoongi endişelendiği için uyuyamamıştı. Normalde hiç böyle biri değildi, anlaşılan hamilelik hormonları onu iyi etkilemiyordu.

"Ben çıkıp bakarım. Sen biraz uyu artık." alfa omegasının karnını okşayarak onu yatmaya zorladı.

"Jimin güçlerini pek kontrol edemiyor. Zarar görmemek için ona bayıltıcı sprey sıkman gerekebilir."

Jungkook başını salladı. "Giderken laboratuvara uğrarım."

Minseok gözlerini aralayabildiğinde başında duran çocuğu gördü. Kahverengi gözlü ince dudaklı bir çocuktu. Kokusuna bakılırsa alfaydı.

"İyi misin?" diye sordu alfa onun kalkmasına yardım ederken.

"Evet." teta doğrulmaya çalıştı. Göz kapakları kurumuş kanlarla yapışmıştı ve nefes almakta da zorlanıyordu. "Aslında kaburgam kırıldı."

"Kaburgan mı kırıldı?" Jungkook onun kalkmasına yardım etmeye çalışıp kucağına aldı. Gri saçlı olan biraz Jimin'e benziyordu. Jimin'i ve Taehyung'u görebilmek umuduyla etrafına bakınsa da hiç iz yoktu. Kucağındaki adamsa acı içinde kıvranıyordu. Onu revire götürüp hemen geri dönebilirdi değil mi? Hızlı adımlarla sığınağa doğru yürüdü.

"Nereye?" diye sordu gri saçlı olan.

"Sanırım omegasın..." Jungkook aldığı çilekli kokuyla burnunu kırıştırdı. Bir tek Yoongi'nin kokusunu seviyordu. "Sana yardım edebilecek omegaların yanına gidiyoruz korkma."

Minseok sessiz kaldı. Mağara gibi kapıdan içeri girdiklerinde taştan duvarlara merakla baktı. Buraya resmen bir yaşam alanı kurmuşlardı. Geçtikleri koridorlarda yeni uyanan insanlar yemek kokularının arasında bir yerlere koşuşturuyorlardı.

Kendisini taşıyan esmer çocuğun yüzüne baktı. Gelişmiş kaslarıyla tanıdığı çoğu alfadan iriydi ancak hala bir bebek yüzüne sahipti.

"Noona." girdikleri yer beyaz örtülerle kaplıydı. Belli ki revir olarak kullandıkları yer burasıydı.

"Jungkook, bu kim?" siyah uzun saçlı güzel bir omega onlara yaklaşıp sedyeye yatmasına yardım etti.

"Bilmiyorum. Dışarıda buldum, kaburgasının kırıldığını söylüyor."

"Merhaba ben Jisoo." diye kendini tanıttı kız. "Bana başına ne geldiğini anlatır mısın?"

Minseok karşısındaki kızın gözlerinin içine bakarken ağzından çıkan kelimelere hakim olamadı. "Bir kurt tarafından tepildim."

Jungkook'un gözleri ardına kadar açıldı. "Kurt mu? Siyah kocaman bir kurt muydu? Noona benim hemen oraya dönmem lazım. Sen onunla ilgilenirsin."

"Nereye Jun-" Kız daha konuşamadan genç alfa görünürden kaybolmuştu bile.

OMEGAVERSE VMIN-YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin