Bölüm 31

1.7K 144 69
                                    

Jimin yol boyunca gördüğü dünyaya hayran kalmıştı. Hoseok da onunla aynı durumdaydı ancak Yoongi pek dışarıyı izlememişti.

"Bu arabalar çok ilginç." dedi Jimin babasının kullandığı aleti incelerken. "Ben de kullanmak istiyorum."

"Bir gün kullanırsın tatlım." Jin oğluna gülümsedi ve bir yerde durdular. "Şimdi markete girip alışveriş yapacağız."

"Aslında hyung, fazla kişi girmesek daha iyi olur. Bence Jimin'i dışarıda gezdireyim." Taehyung konuşurken uyuklayan arkadaşını da ayağıyla dürtmüştü. Jungkook esneyerek gözlerini açtığında gördüğü ilk şey bembeyaz bir yüz oldu. Yoongi'nin dizlerine ne zaman yatmıştı hiç bilmiyordu, ancak kırgındı. Bir şey demeden doğruldu.

"İyi fikir." dedi Namjoon. "Çok dikkatli olmalısınız. Spreyi sıkmayı unutmayın."

"Ben kokumu yaymadıkça zaten kimse kokumu alamıyor." delta omuz silkti ve dönüp bir şişe spreyi Jimin'in üzerine boşalttı. Sarışın olan öksürük krizine girip yeşil gözlünün ellerini itti.

"Öldürmeye çalışıyorsan daha kolay yolları var!"

"Sadece kokun gitsin diye yaptım güzelim. O kadar yoğun bir kokun var ki maskelemek bile çok zor."

"Taehyung, o senin eşin olduğu için kokusu bize geldiğinden daha yoğun gelir sana." Namjoon gözlerini devirdi.

"Aa öyle mi?"

"Boşuna mı boğuldum şimdi ben?" Jimin içinde kaybolduğu duman bulutunu dağıtmaya çalıştı.

"Fazla önlemden zarar gelmez." Seokjin kamyonetten indi, alfası da onu takip etti.

"Ben de Taehyung ve Jimin'le gideceğim." Jungkook'un sert sesi duyulduğunda Yoongi iç çekti.

"İyi, ben de geleceğim o zaman."

"Sen hyunglarla kal." Jungkook spreyi üzerine boşaltıp kamyonun arkasından atladı. Yoongi'nin kırmızı gözleri sinirle parladı ve o da spreyi üzerine sıkıp alfayı takip etti. Kamyondan atladığında Jungkook panikle ona uzandı ancak omega ayaklarının üzerine inmişti. "Delirdin mi Yoongi?"

"Delirdim." beyaz saçlı olan omuz silkip Jimin ve Taehyung'un yanına gitti.

"Sen bizimle gel istersen Hoseok." diye mırıldandı Jin hafif gülümseyerek.

"Gerçekten mi?" Hoseok'un koyu renk gözleri parıldadı. "Gelebilir miyim?"

"Tabii ki gelebilirsin... bence aramızda bir soğukluk olmak zorunda değil."

Seokjin koşup ona sarılan omegayı kucakladı ve güldü. Onun kötü bir amacı olmadığını biliyordu. Ruh eşini kendi seçmemişti sonuçta. Üstelik bağı da kırmıştı.

"Biz gidiyoruz o zaman hyunglar." Taehyung Jimin'in küçük elini tutup güneşli caddenin bir tarafına doğru yürümeye başladı.

"Buraları biliyor musun?" diye sordu Jimin birkaç adım sonra. Yolları biraz uzun sürdüğünden ikindi vaktinde olmalılardı. Güneşin tatlı ve sıcak dokunuşları tenini yalayıp geçiyordu.

"Biraz biliyorum." diye mırıldandı çocuk da. "Ancak kızgınlıktan sonra gelmediğimden diğer alfalar gibi fazla serbest gezmedim."

"Arkada kalmasana." Jungkook kaşlarını çatarak Yoongi'yi sırtından önüne doğru itti.

"Hızlı yürüyorsunuz ne yapayım?" beyaz saçlı kaşlarını çatsa da başka bir şey demedi.

"Yine sırtıma almamı mı istiyorsun?"

"Hayır istemiyorum."

"Yoongi..."

"Tavşan, istemiyorum dedim. Yürürüm ben."

OMEGAVERSE VMIN-YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin