"Taehyung!"
"Jimin?"
Delta eşini gördüğünde kaplıca havuzundan çıkıyordu. Havlusunu beline sarıp vitasına yaklaştı.
Jimin ellerini dizlerine yaslayıp nefeslenmeye çalıştı. "Ah çok yoruldum."
"Jimin, buraya kadar koştun mu?"
Dolgun dudaklarını büzen çocuk kaşlarını muzipçe kaldırdı. "Kütüphaneden spor salonuna, spor salonundan dans atolyesine, dans atolyesinden yemekhaneye, hatta bir ara ormana da çıktım."
"Delirdin mi sen!" esmer olan telaşla ona yaklaşıp terden alnına yapışan saçlarını geriye itti. "Kendini yormaman gerekiyor diyoruz senin yaptığına bak."
"Yanıma gelmiyorsun." Jimin doğrulup kollarını göğsünde bağladı. "Seni bulamıyorum."
Taehyung belindeki havluyu daha sıkıca sararken gözlerini kaçırdı. "Biraz kafam doluydu."
"Taehyung ben-"
"Böyle durursan üşüteceksin gel buraya." delta vitasının elinden tuttuğu gibi onu giyinme odalarına çekti. İçeride havlu dolapları ve spor sonrası kullananlar için birkaç boş dolap daha vardı. Taehyung spor salonunda çok takıldığından dolapta yedek kıyafet bulundurmayı adet edinmişti. Metal kapaklardan birini açıp içinden birkaç parça giysi kaptı ve Jimin'i kapıdan en uzak yere doğru ittirdi. İçeride ayrı kabinler falan yoktu, sığınakta yıkanmak ve ortak alanda giyinmek normal karşılanıyordu. Ancak Tarhyung Jimin'in bundan hoşlanmadığını biliyordu. Kendisi de biraz korumacı davranmaya başlamış olabilirdi tabii...
"Ne oldu?" bal rengi gözler şaşkınca yeşil olanları süzerken delta onu duvarla arasına sıkıştırdı ve tişörtünü üstünden çıkarıverdi. "T-tae.."
Yanakları kızaran vitaya bakmamaya çalıştı. Sadece elindeki havluyla terlemiş bedeni kurulamaya odaklandı. Pantolonunu da çıkardığında Jimin'in ıslanan iç çamaşırına parmakları dokundu. "Ne çok terlemişsin."
Jimin sessizce yutkundu. Evet terlemişti ama iç çamaşırının son zamanlarda sıkça ıslanması bundan kaynaklı değildi. Deltası iç çamaşırını da aşağı indirdiğinde beyaz olanın bacaklarının arasına kaçamak bir bakış attı. Belki de sadece kendisi yanlış görmüştü.
Önünde dizlerinin üzerine inip vitasının bacaklarını kuruladığı sırada göz hizasında kıpırdanan şeye tekrar gözü takıldı. Jimin kıpkırmızı olarak bacaklarını birbirine bastırmaya ve ondan uzaklaşmaya çalıştı ancak Taehyung onu olduğu yere sabitledi.
"Ne oluyor?" Jimin'in bu kadar ani tepki verdiğini hiç görmemişti. Sadece havluyu dokundurmuştu.
"Y-yok bir şey!"
Jimin tekrar kaçmaya çalıştığında Taehyung onu bacağından yakaladı ve ellerine bulaşan kayganlıkla kaşlarını çattı. "Islandın mı?"
Bal rengi gözler telaşla açılırken deltanın elinden kurtuldu. "Böyle şeyler oluyor ara sıra."
"Nasıl yani?"
"Yoongi hyung hamilelik azgınlığı dedi."
Taehyung yavaşça yutkunup ayağa kalktı. "Hamilelik azgınlığı mı?"
Jimin başıyla onayladı ve deltanın belindeki havlunun gevşemiş ucuna baktı.
Taehyung burnuna dolan bal ve karabiber kokusuyla beyninin bulandığını hissetse de doğruldu. "Ş-şey... bunları giy şimdilik." Elindeki tişörtü ve eşıfman altını hızla vitanın üzerine geçirdi.
Jimin burnuna dolan yeni kıyafet kokusuyla rahatladığını hissedebiliyordu. Tişörtün uzun gelen eteklerini tutup eşofman altının yerde sürünen bacaklarını çekiştirdi. "Artık yanıma gelecek misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGAVERSE VMIN-YoonKook
FanficVMIN, YoonKook, Namjin , Omegaların evreni ve istismar edilen omegalar. Jin alfası Namjoon'dan alınarak omega ensititüsünde alıkonulur ve Jimin'i orada doğurur. Hayatını omega ensititüsünde korkular ve eziyetlerle geçiren Jimin özgürlüğüne kavuştuğ...