Jimin telefonunun elinde titremesiyle döndürüp ekrana baktı. Bilinmeyen numaradan bir video...
Oynatma tuşuna tıkladığı anda karanlık görüntü aydınlandı ve Jimin neye baktığından emin olamadı. Beyaz bir oda... sonra fayansları fark etti. Yüzünün defalarca bastırıldığı fayanslar...
"...bu nedenle bize ulaşmaya çalışıyorlar." diye devam etti Taehyung yayınına. "Hatta bugün buradalar, bize yakınlar. Bakalım canlı yayın sırasında gerçek yüzlerini gösterecekler mi?"
"Jimin? Betin benzin attı." Yoongi küçük olana uzanıp koluna dokundu. "İyi misin."
Tepki yoktu. Taehyung'un da dikkati eşine dönmüştü şimdi. Sabit bakışlarını takip edip telefonunun ekranındaki videoyu gördü.
Jimin'in kırgın ve küçücük hali... kemikleri sayılan o çocuğu bir yıldan fazladır görmemişti ancak gördüğü anda tanıdı. Telefonu kapıp yüzüne yaklaştırdı.
Gözyaşları içinde kıvranan çocuğu yere yapıştıran iri cüsseli bir adam onun üzerine çıkıp omzunu ısırdı. Jimin'in yırtık pırtık kıyafetleri neredeyse vücudunu tamamen göz önüne sermek üzereydi zaten. Taehyung kanın beynine sıçradığını hissetti.
Bir anda görüntü değişti ve farklı bir adamla benzer görüntüler göründü. Bu seferki onu sırt üstü yatırmış göğsünü ısırıyordu. Sonraki görüntüde Jimin'in pantolonu tamamen yırtılmıştı ve kasıklarından ısırıl.. Taehyung elindeki telefonu duvara fırlatıp ayaklandı.
Odanın içinde olan herkes ani hareketle irkilmişti. Deltanın derinden gelen hırıltısı duyuldu. Yeşil gözleri altınlarla parlamaya başlamış ve hatta pençeleri uzamıştı. "Geberteceğim onları." dedi neredeyse hırlama gibi duyulan kalınlaşmış bir sesle.
Yeşil gözlerini sarının en parlak tonu tamamen kaplarken Taehyung'un saçları gürleşti ve ensesiyle bütünleşti.
Jungkook karşısında olan şeye inanamayarak baktı. Taehyung'un bütün vücudu tüylenmeye başlamıştı ve arkadaşı büyük bir çatırtıyla dizlerinin üzerine düştü.
"Hepsinin s*kini parçalayarak koparacağım ve..." dediklerinin kalanı kükremesinin arasında anlaşılmaz bir hal aldı. Gözlerinin önünde kemikleri kırılan delta devasa boyutta bir siyah kurtla vücut değiştirdi.
Hepsinin hayret dolu bakışları arasında koca kurt odadaki her şeyi iri cüssesiyle yıkıp geçerek odayı terk etti.
Gözleri ve ağızları ardına kadar açık Jungkook ve Yoongi de onun peşinden bakıyordu. Tepkisiz kalan tek kişi Jimin'di. Onun da dinyayla bağlantısı kesilmiş gibiydi.
Çalışanlardan biri tökezleyerek öne çıktı. "O-o az önce kurda mı?"
Jungkook zorlukla ağzını kapatıp yutkundu. Durumu ele almak zorundaydı. Gözü hala açık olan canlı yayına kaydı. Telefonu eline alıp yayını hızla kapattı. Artık çok geçti gerçi. Her şey görülmüştü.
"Jimin." dedi silkelenip kendine gelen Yoongi. "Jimin bana bak." arkadaşının tombul yanaklarını tutup yüzünü kaldırdı. Jimin'in birkaç damla yaş akmış eflatun gözleri donuktu. "Gördüm, videoyu gördüm. Bunların hepsi geçmişte kaldı kurtuldun. Şu an güvendeyiz."
Gözlerinin bu rengi omegasının yönetimde olduğunu haber veriyordu aslında. Ama Yoongi yine de şansını denemek istemişti.
"Deltamın peşinden gitmeliyim." ayaklanan sarışını kolundan tutup durdurdu.
"Taehyung'un nereye gittiğini bilmiyoruz ayrıca şu an tehlikeli olabilir."
O sırada Jungkook çalışanlardan odadan çıkmalarını rica edip kendi de çıkmıştı. Taehyung'u arıyordu. Gerçi bulsa ne halt edeceğinden emin değildi. Bir kurda nasıl mani olunurdu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGAVERSE VMIN-YoonKook
FanfictionVMIN, YoonKook, Namjin , Omegaların evreni ve istismar edilen omegalar. Jin alfası Namjoon'dan alınarak omega ensititüsünde alıkonulur ve Jimin'i orada doğurur. Hayatını omega ensititüsünde korkular ve eziyetlerle geçiren Jimin özgürlüğüne kavuştuğ...