OMEGAVERSE VMIN-YoonKook

Bölüm 26

Bugün attığım ikinci bölüm olacak okuyucularımın ponçikliğine dayanamadım ama lütfen önceki bölüme de yorum yapmadan geçmeyin. Yorumları okumak benim hızlı yazmamı sağlıyor.

Taehyung güldü. "Seokjin hyung ve Namjoon hyung senin omega olduğunu söyledi."

"Saç rengim konusunda da bir bilgileri olduğunu sanmıyorum. Sadece gizlemeye çalışıyorlar." Jimin omuz silkti. "Neyse zaten vitaysam bile seni kabul etmeyeceğim."

Delta kaşlarını çattı. "Deltalar ve vitalar eş değil mi?"

"Kitaplarda okuduğuma göre vitalar alfalarla da eşleşebiliyor. Sen şansını kaybettin yani."

Jimin aniden kitabını alıp ayağa kalktı. "Beni fazla süzme, senin olmayacak şeylere kapılmanı istemem."

Taehyung Jimin'in kafeteryadan ayrılışını açık kalmış bir ağızla izledi. Ne olmuştu şimdi böyle? Jimin gerçekten vita olabilir miydi? Eğer Jimin vitaysa her şey mükemmel olurdu, gerçi sarışın artık onu istemiyordu.

Masasına geri döndüğünde Jungkook'un yüzünü masaya yapıştırmış horladığını gördü. "Jungkook."

"Mmh 5 dakika daha." alfa ağzını şapırdattı.

"Uyuma burda, git odanda uyu."

"Çok rahat.." diye inledi çocuk sert yüzeye yapışarak.

"Olamaz Yoongi hyung doğuruyor mu?"

"Ne? Nerde? Kim? Yoongi!" yerinden zıplayan alfa koşa koşa yemek salonunu terk etti.

Taehyung gülmemek için kendini zor tutsa da arkadaşının durumunu da biraz kıskanıyordu doğrusu. Yavrusunun olması tatlı olabilirdi...

***

"Hyung öleceğim galiba!" Jimin kendini yatağa attı ve Hoseok'un bacağına sarıldı.

"Ne oldu civciv?"

"Taehyung'a rest çektim."

Hoseok kıkırdadı. "Nasıl yani?"

"Ona sen şansını kaybettin artık sen istesen de seni istemem dedim."

"İstemiyor musun peki?" Esmer omega kaşlarını oynattı.

"Bu sefer ben kalbimi vermeyeceğim." dedi Jimin inatla. "Almak için uğraşsın."

"Ah, minik Jimin büyüdü."

Kapının aniden çarparak açılmasıyla ikili yerinden sıçradı.
"Nerede o şerefsiz?" yanmış karamel kokusuyla içeri giren kızgın Yoongi kimi aradığını belli ediyordu aslında.

"Şerefsiz, iki numaralı şerefsizle beraber yemek salonundaydı." diye yanıtladı Jimin.

"Ben burada hamileyim o yemek mi yiyor?" hırlamayla karışık tıslama sesi duyulurken kırmızı gözler parladı.

"Yoongi!" koşarak arkasından gelen Jungkook ise yataktaki ikiliyi büyük bir kasırgadan kurtarmıştı.

"Sen yemek yiyorsun demek ha?"

"Yok yemek yemedim! U-yuya kalmışım."

"Demek ben hamileyken sen uyuyorsun?"

Jungkook'un yüzünden geçen korku o kadar komikti ki Jimin gülmemek için yumruğunu ısırdı.

"Odaya gidelim."

"Sen görürsün velet." beyaz saçlı söylene söylene paytak adımlarla Jungkook'un odasına ilerledi. Artık onunla kalıyordu.

Odaya girdikleri anda Yoongi dönüp yüzünü alfanın göğsüne gömdü ve hıçkırdı. "Pislik."

"Bebeğim ağlama lütfen."