Bölüm 50

1.3K 103 37
                                    

Taehyung Jimin'i sarı saçlarıyla gördüğünde kalbinin bir kez daha hızla çarptığını hissetti. Hangi rengi denediğinin bir önemi yoktu ama sarıyı ona çok yakıştırdığını itiraf etmek zorundaydı.

"Saçlarını mı değiştirdin oğlum?" Namjoon babası biraz şaşırmıştı. "Kendini güvende hissetmedin mi?"

"Hayır baba, sadece sarı yapmak istedim o kadar." Jimin gülümseyip iki babasının yanına gitti. "Yakışmış mı?"

"Dünya yakışıklısı bir babanın dünya yakışıklısı oğlu olur. Tabii ki yakışmış." Seokjin babası ona sarılıp kokusunu içine çekti. Tatlı bal ve süt kokusu içine huzur veriyordu.

Jimin oturmak için Taehyung'un yanına geldiğinde delta boğazını temizledi. Ortamda yakın arkadaşları ve onlardan başka kimse yoktu. Taehyung yemekler yenirken babalarıyla konuşmak istemişti.

"Söyleyecek bir şeyin var gibi oğlum?" Namjoon büyüttüğü deltanın heyecanlı gözlerine baktı. Çocukluğundan beri ne zaman bir şey söyleyecek olsa böyle gözleri parlardı.

"Evet... aslında Jimin'i birkaç günlüğüne tatile götürmek istediğimi söyleyecektim."

Seokjin'in kaşları çatıldı. "Taehyung en son dışarı çıktığınızda ne olduğunu unuttun mu?"

"Haberlerdeydin. Bu çok riskli." Namjoon da eşini destekledi.

"Onu koruyabilirim hyung... biliyorsunuz."

"Ben de kendimi koruyabilirim." Jimin kızgın bir civciv gibi dudaklarını büzdü. "Deltamı da korurum."

"Dışarıda hala o kulüpteki olay araştırılıyor çocuklar. Sadece Jimin için değil senin için de tehlikeli Taehyung. Hatta bir delta aradıkları için senin görülmen daha tehlikeli olabilir." Namjoon gerçekten emin değildi.

"Hyung... biraz dışarıda konuşabilir miyiz acaba?"

Taehyung'un isteğine şaşıran alfa yine de kalkıp genç olanın peşinden gitti. Jimin Seokjin babasına ve arkadaşlarına ne olduğunu merak eder bakışlar atıyordu. Kendisinin bilmediği bir şey mi biliyorlardı?

Az sonra alfa ve delta gülümseyerek geri döndüğünde Namjoon babası gidebileceklerini söyledi.

****

"Taehyung ve Jimin yola çıktılar değil mi?" diye sordu Jisoo ultrason cihazını hazırlarken. Yoongi ve Seokjin gülerek başlarını salladılar. "Hadi mandalinaya bakalım o zaman."

Sedyede uzanan omeganın karnını jelleyip makinenin başlığını gezdirdi. "Mandalinan kocaman olmuş Yoongi."

"Mandalina kocaman mı olmuş?" Jungkook nefes nefese kapıdan girip sedyenin başında soluklanmaya çalıştı.

"Nerede kaldın velet? Bu sefer duyduklarımı söylemezdim."

"Namjoon hyung küçüklere satranç dersini geç bitirdi ne yapayım. Hemen koştum."

"Şşş kavga etmeyin. Biliyorsunuz bebek sizi duyabiliyor." Seokjin ikisini de uyarırcasına bakış attıktan sonra ekrana yaklaştı. "Mandalina sonunda önünü dönmüüüş."

"Bir an Yoongi gibi poposunun manzarasıyla gelecek sanmıştım." Jungkook kıkırdadı. Omeganın kıpkırmızı öfkeli gözlerini gördüğündeyse hafif kekeledi. "Yani sen hani geceleri poponu dönüp yatıyorsun ya."

"Artık cinsiyetini görebiliyoruz!" Jisoo kavgaya girmemeleri için araya atlamıştı. "Söylememi istiyor musunuz?"

Jungkook heyecanla başını salladığında Yoongi de öğrenmek istediğini düşünüp onaylamıştı.

OMEGAVERSE VMIN-YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin