"İki saattir bir yerlere gitmek için kıvranıyorsun Jungkook. Beni ekmeye mi çalışıyorsun?" Taehyung tek kaşını kaldırarak arkadaşını süzdü. Sığınaktaki spor salonunda basketbol oynuyorlardı. Bebekleri uyuduğu için kendilerine ayırdıkları kısıtlı zamanlardan biriydi. Formdan düşemezlerdi.
"Sadece dışarıda bir işim var..."
"Ne işiymiş o?" Namjoon'un içeri girmesiyle iki gencin de kulakları havaya dikildi. Alfa son zamanlarda eski gücüne tamamen kavuşmuş görünüyordu.
"Bir şey değil ya..." Jungkook omuz silkip topu potadan geçirdi.
"Çocukluğunuzdan beri ikiniz de benimlesiniz. Bence babalığıma saygı duyup yalanlarınızı anladığımı fark etmeniz lazım artık." Namjoon da kollarını sıvayıp koştu ve topu deltanın elinden kaptı. "Söyleyin bakalım. Neler karıştırıyorsunuz?" topu fırlattı ve basket.
Jungkook iç çekip kendini sırt üstü yere attı. Tüm vucudu terden sırılsıklamdı ve saç uçlarından bile damlıyordu. "Bundan hoşlanmayacaksın."
"Ona ben karar veririm." alfa topu yere koyup üzerine oturdu. "Dökül." Taehyung da yanlarına gelip bağdaş kurmuştu.
"Yoongi'nin annesinin yerini buldum... ve onu buraya getireceğim."
Taehyung bu bilgiye sahipti ancak yine de Jungkook'un kendisine ne zaman gideceğini söylememesini anlayamamıştı. Namjoon'sa oldukça şaşkındı. "Seokjin'in arkadaşı olan kadın mı?"
"Evet hyung. Min Soojin'miş adı."
"Öyleyse onu getirmeliyiz. Jimin'e de yokluğumuzda gözkulak olmuş."
Taehyung bu yeni bilgiyle gözlerini kıstı. "Öyle mi?"
"Evet, Seokjin anlattı. Soojin diye bir arkadaşı varmış vesaire. Yoongi'nin doğum izinden aynı kadın olduğunu tahmin etti. Jimin de Seokjin'i kaçırmamızdan sonra yıllarca o kadının kendisine gözkulak olduğunu söyledi."
"O zaman kesinlikle çabuk olmalıyız." dedi delta kararlılıkla.
**
"Pekala ben bu kadar hızlı beklemiyordum." Taehyung hafif şaşkındı ancak iki alfanın omega evine dalmasıyla çıkması bir olmuştu. Jungkook'un omzundaki baygın kadın ise durumdaki tek farktı.
"Çalıştır çalıştır. Bizi fark ettiler. Gitmemiz lazım."
Arka kapıdan içeri atladıkları anda Taehyung gaza bastı. Hepsinin yüzünde kocaman maskeler vardı ve kafalarını bile şapkayla örtmüşlerdi. Plakasız bir araçla yol almaları da takibi zorlaştırmak içindi.
Namjoon hyungları aniden gülmeye başladı. "Anılarım depreşti. Jungkook'un bembeyaz kesilmiş yüzünü görecektin."
"Ne yapayım hyung ya? Çalışan beta beni fark etti. Kendimi zor dışarı attım."
"Bu omegayı pek önemsiyorlarmış gibi görünmedi bana." diye mırıldandı Namjoon kadının yüzünü kapatan saçlarını çekerken. "Ama onu korkuttun."
"Bayıltmasam kim olduğumu sorgulayacaktı. Acele ettim işte."
"Peşimizde polis falan olduğunu sanmıyorum." dedi delta daha iyi duyabilmek için kulaklarını oynatarak. Sonra da havayı kokladı. Kesinlikle boş bir yolda ilerliyorlardı... gece vakti.
"Yoongi sevinecek." Jungkook sırıttı.
—-
Sığınağa döndüklerinde kadını boş bir odaya götürüp yatırdılar. Üzerindeki paçavraya dönmüş uzun kumaş elbise ve dolanmış, uzun zamandır kesilmediği belli olan kıvırcık saçları dışında hiçbir şeyi yoktu. "Yoongi'yi uyandırsam mı hemen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGAVERSE VMIN-YoonKook
FanfictionVMIN, YoonKook, Namjin , Omegaların evreni ve istismar edilen omegalar. Jin alfası Namjoon'dan alınarak omega ensititüsünde alıkonulur ve Jimin'i orada doğurur. Hayatını omega ensititüsünde korkular ve eziyetlerle geçiren Jimin özgürlüğüne kavuştuğ...