"Bugünkü çekime gerçekten gidecek misiniz?"diye sordu Hoseok. "O konuşmadan sonra sanki her şey daha tehlikeli gibi."
"Topladığımız hayranlar önemli." dedi Jungkook. "Onları hükümete karşı kullanabiliriz. O yüzden kaçamayız." Yine de dönüp vitasına baktı. "Jimin biz Jungkook'la gitsek yeterli."
"Hayır hayır iyiyim."
"Gece boyunca kabus gördün."
"Ben iyiyim Taehyung." dedi Jimin keskin bir sesle ve sarı gözlerini deltaya dikti. "Zayıf olmayacağım."
"Ben de geliyorum." bir anda koridora sırt çantasıyla giren Yoongi herkesi kendine döndürmüştü. "Ne var?"
"Sen niye gelesin ki?" Jungkook ona yaklaşıp ağır görünen kocaman sırt çantasını omuzlarından sıyırdı. "Gidip geleceğiz."
"Bundan sonra bensiz bir adım bile atmayacaksın." Yoongi çantasına tutunmaya çalıştı ama Jungkook daha güçlü ve çevikti.
"Bunun ensititü ile mi alakası var yoksa hayranlarla mı?"
Yoongi eşinin 2 milyon takipçiye ulaşan hesabına arada bakıyor olabilirdi... ama insanlar işsiz miydi cidden. "Nedense neden. Geliyorum işte, hem belki ben de poz veririm."
"Sen mi?" Hoseok burnundan bir homurtu kaçırdı. "Pardon."
"Yoongi hyung da gelsin." dedi Jimin araya girip ve hyungunu kendine çekti. Bu sırada Jungkook da elinde kalan çantayı kendi omzuna asmıştı.
"Peki bakalım."
—-
"Bizi neye hazırlıyorlar?" Jimin'in majyajı yapılmış seçilen kıyafeti giydiriliyordu.
"Sanırım reklam çekimine." dedi Taehyung. Bu sırf fotoğraf ekibi değildi. Taehyung'un gözü masadaki titreşen telefona kaydı. "Mesaj geldi galiba..." başını uzatıp baktığında Minseok ismini gördü. "... Minseok'tan" kaşlarını kaldırarak eşine döndü.
"Ne bakıyorsun ya? Minseok Jisoo nunayla birlikte ya. Kıskanacak bir şey yok." Telefonu alıp mesajlara baktı. Tek bir cümle.
"Sizi buldular." diye okudu Taehyung, Jimin'in omzunun üzerinden uzanıp.
Jimin'in beti benzi atmıştı. Bir anda evde babalarıyla bıraktığı yavruları aklına gelmişti. Bu sefer eve dönemeyebilirlerdi ve...
"Jimin, güzelim kendine gel." yanaklarını sıkan deltanın yüzü görüş alanına girdi. "Başın mı dönüyor? Yana doğru kayıyordun."
"Taehyung... bizi bulmuşlarsa..."
"Hiçbir şey yapamazlar. Madem acele ettiler o zaman biz de hızlanırız."
Telefonunu çıkarıp instagram hesabına girdi ve bir şeylere basıp makyaj masasının üstündeki aynaya dayadı. Hafif geri çekildi.
"Ne yapıyorsun?"
"Canlı yayın."
"Ha?"
"Bak insanlar geliyor." saniyeler içinde izleyici sayısı binlere çıkmıştı. Arkasına dönüp Jungkook ve Yoongi'ye de gelmelerini işaret etti ve birlikte büyük deri koltuğa yerleştiler.
"Merhaba." dedi atılan yorumlara hızlıca göz atarken. "Evet ilk defa yayın açtık."
Yorumlar yağmur gibi yağıyordu. "Biz iyiyiz aslında sizinle bir şeyler konuşmak için buradayız. Evet çekimdeyiz."
Jimin, Taehyung'un sevimli ve içten yüzüyle insanları nasıl etkisi altına aldığını anlayabiliyordu. "Evet Jungkook da burada."
Yoongi oturduğu yerde koltukta hafif büzüşürken Jungkook kolunu onun omzuna attı. "Omegam ve ben de çok iyiyiz sağolun."
Yoongi onun kendisinden omegam diye bahsetmesinden hoşlanmıştı. Elinde olmadan suratındaki somurtuk ifade aptal bir gülümsemeye dönüştü.
"Evet, sizinle en yakın zamanda yüz yüze görüşmeye çalışacağız. Ve evet geçen defa bize saldırılması hakkında... bu konuyu açtığınıza çok sevindim." Taehyung derin bir iç çekip ellerini kovuşturdu.
"Biliyorsunuz talihsiz bir olay başımıza geldi ancak bizi seven birkaç takipçi sayesinde güvende kaldık. Şimdi bu konuyu açmak istiyoruz. O insanlar kim ve neden bizi kaçırmaya çalıştılar..."
Jimin yorumlardaki kaçırmak mı? nasıl olur? gibi şaşırma ifadelerini görebiliyordu.
"Bizim bir sırrımız var." dedi Taehyung. "Ve omega ensititüsü bizi ortadan kaldırmak istiyor."
Sarışın olan nefesini tuttu. Gerçekten söyleyecek miydi bunu?
"Ben alfa değilim. Bunları daha önce söylemediğim için üzgünüm ancak ben bir deltayım."
Jimin eşinin tek başına her şeyi üstlenmesini istemiyordu o yüzden elini tutup sıktı. "Taehyung, o zaman her şeyi söylemeliyiz. Bizi anlamaları için."
Delta başını salladı. "Eşim, Jimin bir vita. Omega ensititüsünde kaçırılan omega babası tarafından dünyaya getirildi ve orada çok kötü şeylere maruz kaldı. " daha fazla detay vermek istemiyordu. "Şimdi sonunda özgürken onu tekrar hapsetmek istiyorlar."
Jimin akan yazıların içinde yangın haberleriyle ilgili bir şeyler görünce dayanamayıp araya girdi.
"Taehyung betaları öldüren delta mı? Orada neler olduğunu bilmiyorsunuz. Omega ve alfalara işkence ediyorlardı. Üstelik biz azınlıktaydık ve kendimizi korumak zorundaydık." yutkundu ve hala geçen yazıları okudu. "Katil mi?" gözleri öfkeyle parladı. "Siz katil değil misiniz? Omega ensititüsünde onlarca doğum yaparak güçsüzlükten ölen omegaların ve sırf tehditler diye parçalanıp deneylerde kullanılarak öldürülen alfaların katili?"
"Jimin sakin ol." diye fısıldadu Tarhyung ve eşinin bacağını okşadı. "Onları kendi tarafımıza çekmeye çalışıyoruz."
Jimin dudaklarını ısırıp sustu. İkiyüzlü insanlardan nefret ediyordu.
—
Arkadaşlar şu resimler tüm yazma isteğimi kırdı.
Bence hiç şüphe yok... o yüzden Vmin shipi yazmak şimdi sanki çok garip kalıyo gibi geliyo.
Evet ikisi de güzeller jennie de tae de ama Tae'min jennieyle olması çok hoşuma gitmiyo. Ve bence cidden artık şüphe yok kız resmen evet sevgiliyiz diye bağırdı resimle. O nedenle bölümü yarım bırakıp attım sonra naparım bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGAVERSE VMIN-YoonKook
FanfictionVMIN, YoonKook, Namjin , Omegaların evreni ve istismar edilen omegalar. Jin alfası Namjoon'dan alınarak omega ensititüsünde alıkonulur ve Jimin'i orada doğurur. Hayatını omega ensititüsünde korkular ve eziyetlerle geçiren Jimin özgürlüğüne kavuştuğ...