OMEGAVERSE VMIN-YoonKook

Bölüm 32

Her şey o kadar hızlı gerçekleşiyordu ki Jimin, Jungkook'un üzerine gelen betalara teker teker uzayan tırnaklarını sapladığını ve dişleriyle boğazlarını yırttığını hayal meyal görebilmişti. Ayaklanan kalabalık da her şeyin farkına yeni varıyordu. Sahnede yatan 5 beta cesedi ve dudaklarından kanlar akan kırmızı gözlü bir alfa... Jungkook ağzındaki kanı betaların üstüne tükürüğ sırıttı. "Anlaşılan 4 beta bir alfa etmiyor. Arttırmak isteyen?"

Taehyung kendini sahneye atmaya çalışan Yoongi'nin kolunu tuttu. "Bunun bir yararı olmaz. Kendini belli etme."

"Onun üstüne yürüyorlar!" Yoongi ilk defa panik olmuş görünüyordu. Taehyung onu arkasına Jimin'in yanına çekti ve ikili birbirlerine sarıldı. Jimin kendini güçlü olmaya zorlayıp hyungunun saçlarını okşadı. Şu anda korkmuş bir vitanın hiçbir yararı olmazdı. Yoongi hyungunu sakinleştirip koruması gerekiyordu.

Jungkook'un üzerine giden 10 tane beta bir anda biçilince kalabalıktaki uğultular arttı. Jungkook sahneyi kan gölüne çevirirken kahkahalar atıyordu. "Domine etsenize beni. Ne bekliyorsunuz? Bakın burada duruyorum. Gel gel." üzerine koşan başka bir betayı tutup pençelerini midesine sapladı. "Ama teke tek olmaz dedim ben size. Yirmi kişi falan anlaşın aranızda öyle gelin."

Delta, Jungkook'un arkasından yaklaşan koruma ekibini görünce yeşil gözleri ardına kadar açıldı. "Jungkook, arkanda!"

Kanlar içindeki alfa arkasını dönüp üzerine giren iki korumayı ortadan ikiye ayırdı. Keskin tırnakları bir kılıç gibi işliyordu. Ancak sıradaki beta suratına bir şey sıkmıştı. Jungkook anlık olarak sinirle kükrese de üzerine gelen diğerlerinin kollarını tutmasına engel olamadı. Jungkook'un etrafı bir anda 30 betayla sarılmıştı. Üstelik izleyiciler de üstüne yürüyordu.

Taehyung gözlerini etrafta gezdirdi. Ona yardım etmeliydi. "Jimin, Yoongi'yle ses çıkarmadan köşelerde durun."

Delta kocaman bir adımla sahneye atlayıp önüne gelen ilk beta sırasını alfanın iki katı uzunluğundaki tırnaklarıyla biçti. Jungkook'a ulaşabilmek için karşısındaki herkesi bayıltmaya ya da yoldan çekmeye çalışıyordu. Ancak öldürülmeye susamış olanlara kendisinin yapabileceği bir şey yoktu. Ona dönen üç betanın ikisinin enselerine tırnaklarını geçirip kafalarını tokuşturdu. Önündeki üçüncüye ise çelme takıp kendisine düşmesini sağlayarak bir ısırık verdi. Boyun ısırığı betaları öldürebilirdi.

Jungkook'a ulaştığında çocuk sendeleyerek ayaklanmıştı. O spreye kötü tepki vermiş olmalıydı.

Jimin, Yoongi hyungunu biraz arkasına çekti. Onlara yaklaşan adamın tipinden hoşlanmamıştı.

"Kartını göster." dedi adam önünde durup.

Jimin adamın neden bahsettiğinden çok emin değildi ancak hayatları buna bağlı gibi görünüyordu. Sesini düz tutarak konuştu. "Evde kaldı." gözlerini devirdi. "O kadar içip çıktık ki önümüzü bile göremiyorduk." kıkırdadı.

Adam kaşlarını çatarak ona ve arkasındaki Yoongi'ye baktı. İkisi de şapkalıydı "Sizi daha önce görmedim."

"Bilirsin, biz normalde omega ensititüsünde çalışıyoruz. Ah oradaki veletlerle uğraşmak o kadar can sıkıcı ki anlatamam..."

Adam yavaşça başını salladı. "Benim kardeşim de orda, anlıyorum sizi. Bu defalık görmezden geleceğim."

Tam arkasını dönmüş gidiyorken Jimin Yoongi'den gelen süt kokusunu hissetti. Kendi kokusu henüz yayılmamıştı ancak bebeğinin kokusu alınıyordu. Beta da fark etmişti. Tekrar dönüp gözlerini Yoongi'ye dikti. "O bir omega."

Jimin hırlayıp betanın burnuna bir yumruk attı ve Yooongi'nin elini tutup uzaklaşmaya çalıştı. Kaçtıklarını fark eden birkaç beta peşlerine takılmıştı. Jimin kendini tutmaya çalışanlara birkaç tekme savurup Yoongi'yi önünde itmeye devam etti. Ancak karşılarına da birkaç beta çıkınca kapana kısıldılar.