Kızgınlığa girmelerinden sonra bütün karakterler reşittir. Hepsinin yaşı 18 in üzerinde, jungkook 18, yoongi 21, jimin 20, Tae 20 ve Hoseok 24
"Benimle bir aydır konuşmadı." dedi Jimin, Jungkook'la top oynadıkları sırada. Alfa ona topu yollayıp basket atmasına yardım ediyordu.
"Taehyung mu?" terleyen çocuk ıslak saçlarını geriye iterak omegasına baktı. "Bu aralar kendi kendine takılıyor. Benim de yanıma gelmedi."
Jimin elindeki topu sektirmeye devam etti. Aklı yeşil gözlü olana takıldığından oyundan keyif alamıyordu. Onun dalgın olduğunu gören Jungkook topunu kaptı ve bir üçlük yolladı.
"Yaa!" Jimin sinirlenmişti. Ufak tefek omeganın kazanmamaya tahammülü çok azdı. Son bir ayda Jungkook bunu anlayacak kadar onu tanımıştı. Ne yazık ki kendisi de kazanmadan edemezdi. Gerçi Jimin özellikle Jungkook'a karşı kaybetmeyi sevmiyor gibiydi. "Topumu çaldın!" diye mızırdandı.
"Yemeyenin malını yerler." alfa sekerek salonun ortasına yuvarlanan topa koşup bir kere daha eline aldı. "Kafanı topla Jiminie."
"Ben senden büyüğüm!" diye ciyakladı Jimin dudaklarını sinirle büzerek. "Benimle buna dikkat ederek konuşman lazım."
Jimin yaşa göre hitap şekillerini tam olarak öğrenmişti ve Jungkook'un kendisine hyung dememesine içerliyordu.
"Ben senden uzunum." diye yanıtladı alfa ve bir üçlük daha attı. Jungkook önceden de atletikti ancak kızgınlıktan sonra ayrı bir boyuta çıkmıştı. Bütün vücudu sert ve kaslı olmuş, beli incelmişti. Şimdi basketbol tişörtünün içinde teninde yol alan ter damlalarını Jimin görebiliyordu. Kendi vücudu neden böyle sert değildi ki? O yumuşak ve tombikti. Özellikle poposunu pantolonlara sığdıramıyordu artık. Bu yüzden kilosunu örtmek için Jungkook'un büyük tişörtlerini çalıyordu. Tişörtler onun kokusuna bulanmış oluyordu. Alfa'nın kokusunu okyanus olarak betimlemişti babası. Tuzlu ve ferahtı. Jimin bir gün okyanusu da görebilecekti.
Jimin koşup topu Jungkook'un elinden kaptı ancak kaçamadan yakalandı. Alfa, kollarını arkadan Jimin'e dolayıp kıkırdadı. "Yakaladım."
"Yaa bırak benii." Jimin debelenirlen karnında bir baskı hissetti ve Jungkook çocuğun ayaklarını yerden kesti.
"Seni taşımak çok güzel. Miniciksin."
"Ben minik değilim." Jimin biraz daha debelenip sıkı kollardan kaçtı. Jungkook gülmeye devam ederken civcivinin gitmesine izin vermişti. Sonuçta bütün ömür onlarındı... ilerde onu hiç bırakmak zorunda kalmayacaktı.
***
3 ay sonraJimin matematik dersleri artmış olsa bile artık kendi yaşındakilerle derse girebiliyordu. Bu yüzden de kendini mutlu hissediyordu. Taehyung, Namjoon hyungun.... Babasının dediğine göre bir iki aylığına doğudaki sığınağa gitmişti. Jimin ona karşı kızgın hissediyordu artık. İki aydır kızgınlıkları eskisinden daha zorlayıcı geçiyordu. Onun yanında olsa böyle hissetmezdi gibi geliyordu.
Seokjin babası, Jungkook'un kızgınlıkta ona katılmasına izin vermemişti. Jimin garip bir şekilde rahatlamış hissediyordu. Jungkook'u seviyordu doğrusu, gıcık da olsa seviyordu ama kızgınlığını onunla geçirmek istediğinden emin değildi.
Taehyung sınıfa girdiğinde bütün kafalar ona döndü. Çocuk yine salaş pantolonlarından giymişti ve kafasına bir bandana takmıştı. Önü açık gömleği de yazın habercisiydi. Jimin havanın ısındığını hissedebiliyordu fakat henüz yeni bir kıyafeti yoktu.
"Taehyung Taehyung!"diye seslendi sınıftaki kızlardan birkaçı. Jimin onların hepsinin beta olduğunu biliyordu ancak yine de sinir olmuştu. Hele Taehyung gülümseyerek yanlarına gittiğinde sinir katsayısı daha da artmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGAVERSE VMIN-YoonKook
FanfictionVMIN, YoonKook, Namjin , Omegaların evreni ve istismar edilen omegalar. Jin alfası Namjoon'dan alınarak omega ensititüsünde alıkonulur ve Jimin'i orada doğurur. Hayatını omega ensititüsünde korkular ve eziyetlerle geçiren Jimin özgürlüğüne kavuştuğ...