Bölüm 10

2K 169 142
                                    

"Bundan kimseye bahsetmemelisin." dedi Namjoon kitabı çocuğun önünden çekerken. "Senin için tehlikeli olabilir."

"Sen? Sen de kimseye söylemeyecek misin?" Taehyung yutkundu.

"Söylemeyeceğim."

"Seokjin hyunga bile mi?"

Namjoon iç çekti. "Ona bile."

"Hyung... ben kötü müyüm?"

"Sen her zamanki Kim Taehyung'sun. Benim oğlum. Bunu hiçbir şey değiştirmeyecek."

"Umarım."

***

"Gerçekten bugün dışarı çıkmak zorunda mıydık? Olanlardan sonra büyük ihtimalle aranıyoruzdur." dedi Namjoon çevresini kolaçan ederken.

"Yeni üyelerimize kıyafetler almamız lazım. Daha ne kadar o beyaz şeylerle gezecekler?"

"Jimin'e Taehyung'un eşyalarını vermişsin, diğerlerine de bir şeyler bulurduk."

"Çocukların iç çamaşırı bile yok Joon." Seokjin keskin gözlerini bir anlığına alfaya dikti ve sonra önündeki kıyafet askılarını karıştırmaya devam etti. "Bu Jimin'e güzel olur değil mi?"

"Güzel mi? Çocuğun üstünü kapatsın yeter işte Jin. Neyin güzelinden bahsediyorsun?"

"Onlara güzel kıyafetler alacağız." diye kestirip attı omega. "Üçü de çok zor çocukluklar geçirmiş. Onlara güzel bir yaşam sunmalıyız."

"Keşke bu güzel yaşamı birkaç hafta sonra sunsaydık." Namjoon beresinin ve gözlüklerinin altından etrafa bakınmaya devam etti.

"Sus da sepeti tut." Jin taşıdığı mağaza sepetini Namjoon'a yükledi. Aslında bu, alfanın yüklendiği üçüncü sepetti. "İç çamaşırları tamam, beşer çift günlük kıyafet tamam, spor ayakkabılar tamam, bornoz takımları şu taraftaydı." Alfasını kolundan tutup mağazanın öbür ucuna sürükledi. Yarım saat daha bornozlar ve çoraplarla uğraştıktan sonra sonunda kasaya varabilmişlerdi. Namjoon tutan meblağaya bakıp gözlerini devirerek bir yığın nakiti kasiyere uzattı.

"N-nakit?" diye sordu çocuk inanamazcasına.

"Nakit, nakit." dedi Namjoon Japon aksanıyla. Dışarı çıktığı zaman Japonca veya İngilizce konuşup yabancı izlenimi yaratmayı severdi. Çünkü Betalar turist olarak gelen omega ve alfalara dokunamıyorlardı.Dimplomatik sebepleri vardı bunun elbette. Namjoon da genelde takip edilmemek için nakit para kullanırdı.

Ellerinde bir yığın torbayla kamyonete ulaşabildiklerinde Namjoon derin bir nefes aldı. "Yatak takımına kadar almak zorunda mıydın? Kendi çocuğumuzla bu kadar ilgilenmedin."

Seokjin kendi çocuğumuz derken onun Taehyung'dan bahsettiğinin farkındaydı ancak çocuğa karşı alfasının hissettiği ebeveynlik duygularını hissedemiyordu. "Jungkook ve Taehyung'a da güzel şeyler aldık." dedi sadece.

"Bu kadar para harcamamız diğer alfaların hoşuna gitmeyecek. Onların da aileleri var biliyorsun."

"Bu parayı biz kazanıyoruz Joon. Ben sabahtan akşama kadar laboratuvarda çalışıp ilaç yapıyorum ve sen de bu ilaçları dışarıdaki kızgınlıktan korunmak isteyen omegalara ve alfalara satıyorsun. Beğenmeyen kıçımı öpebilir."

"Buna izin vereceğimi sanmam." Namjoon arabayı çalıştırdığı sırada uzanıp omegasından bir öpücük çaldı.

"Joon! Önüne bak da eve gidelim artık."

Namjoon park alanından çıkarken omegasının ev dediği yeri düşünüyordu. Mağaradan bozma bir sığınağı eşine ev yapmıştı... yine de orayı evi olarak gördüğü için memnundu. Seokjin en güzel yerlerde yaşamayı hak ediyordu o ayrı.

OMEGAVERSE VMIN-YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin