Jeongin ile Haechan, doktorun odasında adamın donmuş dilinin çözülmesini bekliyorlardı ve Haechan yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştı.
"Doktor bey, Bay Han, kardeşimin ölüm raporu nerede? Neden onu arşivde bulamadık?"
"Bakın çocuklar aklınızda ne kurup da buraya geldiniz bilmiyorum ancak bir polisiye romanda değiliz. Her hastanede kaybolan dosyalar veya raporlar olur. Sizin aradığınız da kaybolmuş olmalı."
"Öyleyse sizi bu ihmalinizden ötürü şikayet etmeliyiz."
"Çocuklar-"
"İkimiz de reşitiz. Yani karşınızda çocuk yok. Sizi şikayet ettiğimizde hakkınızda soruşturma açılacağı kesin."
"Açıkçası ne yaptığınızı biliyoruz. Sadece itiraf edin gitsin." Haechan meraklı bakışlarını konuşan Jeongin'e çevirdi. Jeongin'in kendinden emin bakışlarını gördü ve daha da meraklandı.
"Tanrı aşkına neyi biliyorsunuz-"
"Çocuk yaşıyor! Bir yetimhanede değil mi!?" Jeongin birden sinirle bağırdığında doktor yerinde sıçramıştı. Kocaman olmuş korku dolu gözleriyle karşısındaki gence baktı. Haechan adamın tepkilerinden sonra Jeongin'in doğru söylediğine inanmaya başlamıştı.
"Bunu sizden kim istedi doktor! Konuşun artık!" diye üsteledi Jeongin. Doktor kravatını gevşetip ceketini çıkardı.
"Pekala, anlatacağım. Vaka hastaneye ulaştıktan birkaç saat sonra hafif yaralılar müşahede odasına alındı. Ancak çocuklardan biri ağır yaralıydı. Ameliyata almak zorundaydık. Çocuğun karnına cam girmiş, bağırsakları zarar görmüştü. Üç saatten fazla uğraştım ve çocuğu kurtardım. Ailesine haber vermek için dışarı çıktığımda, ameliyathanenin kapısında bir kadın duruyordu. Çocuğun durumunu sordu. Sevinçle onu nasıl kurtardığımızı anlatırken kolumdan tutup sıktı. Elime içi para dolu bir zarf bıraktı ve çocuktan kurtulmamı söyledi.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Paraya ihtiyacım vardı ve kabul ettim. Çocuğun öldüğünü söyleyip sahte bir ölüm raporu hazırladım. Yetkililer farkına varmadan onu ailenize teslim ettim. Çocuk iyileşene kadar evimde baktım bir ay boyunca. Ardından abimin müdürü olduğu yetimhaneye gönderdim.""Bir dakika! Bay Kim sizin ağabeyiniz mi? Ama soyisimleriniz-"
"Üvey. Her neyse, abim ile birlikte çocuğa Donghyuck adını koyduğumuzu hatırlıyorum. Lee Donghyuck ismi bu."
"Donghyuck'un mirası aslında o kadının verdiği paraydı öyleyse. Yani parayı-"
"Paranın sadece ihtiyacım olan kadarını harcadım. Gerisini de çocuğun ihtiyacını karşılamak üzere abime verdim."
"Peki ya o kadın? O kadın kimdi?" dedi şimdiye kadar sessizce dinleyen Haechan. Doktor ona dönüp baktı.
"Kazazedeydi o da. Bir aile kazasıydı zaten öyle değil mi? Anne, baba ve İkizler. Bana parayı verip çocuktan kurtulmamı isteyen o anneydi."
Haechan daha fazla gözyaşlarını tutamadı. Üvey annesi, yıllardır annesi yerine koyduğu kadın onu kardeşinden ayırmıştı. Kardeşinin kimsesiz ve yalnız büyümesine sebep olmuştu.Haechan ayaklanıp doktorun odasından ağlayarak çıktı. Jeongin de hızlıca peşinden gidip ona yetişti. Koridorun ortasında ağlayan gence sarılıp sırtını sıvazladı.
"Söylemiştim, bir tesadüf değil. O rüyaları boşa görmüş olamazdım." dedi. Sarılmayı bıraktıklarında Haechan elini tuttu.
"Beni ona götürebilir misin? Jeongin lütfen..." birbirlerinin göz bebeklerine bakıyorlardı. Jeongin'in içindeki o isteksizliği fark eden Haechan yalvarırcasına baktı.
"Lütfen." dedi son kez. Jeongin dayanamayıp kafasıyla onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Listen To My Heartbeat [Hyunin]
FanfictionYetimhanede büyüyen Jeongin ve onu evlat edinen Chan ve Seungmin.