63

224 28 31
                                    

Jeongin

Tam olarak üç ay geçmişti. Minik bebeklerimiz içerden sürekli bir şeyler istiyordu. Hem de en olmadık anda. Kreşteydim. Çocuklarım, yani öğrencilerimle ilgileniyordum. Öğle uykusu vakitleri gelmişti ancak Yohan bir türlü uyumuyordu. Sebebi ise Lilly ile küsmüş olmalarıydı.

"Lilly ile uyuyacağım!"

"Hayır anne! İstemiyorum! Lilly Yohan'ı istemiyor!"

"Çocuklar. Böyle tartışmayın ama. Hadi bakalım. Yohan, gelip Lilly'den özür dile. Lilly sen de Yohan'dan özür dilemelisin. Sonra da herkes önceden belirlediğimiz yerinde uyuyacak. Hadi bakalım." dedim kızmış gibi yaparak. İkili birbirinden özür dileyip yataklarına girmiş ve uyumuşlardı.

Derin bir oh çekip bahçeye çıkmıştım. Felix beni her zaman oturduğumuz çardakta bekliyordu. Beni görüp el salladığında ben de ona gülümseyerek el salladım. Yanına gidip oturdum.

"Felix."

"Efendim annelerin en güzeli?"

"Benim canım tatlı çekti."

"Hangisinden balım? Hemen sipariş verelim."

"Burda yoktur ki."

"Başka yerden getirtiriz."

"Burda derken, ülkede yoktur."

"Sen bir söyle. Sonrasına bakarız."

"Sütlü nuriye." dedim çekinerek.

"Ney?"

"Bir çeşit baklava türü."

"Baklava mı?"

"Evet. Türklere ait bir tatlı."

"Burda Türk marketleri mağazaları var ama tatlıcı var mıdır ki? " diye sordu kendi kendine. Sonra telefonu eline alıp araştırmaya başladı.

"Buldum!" diyip sevinçle telefonu bana gösterdi. Haritada gösterilen yer bir başka şehirdi. Üzgün ve karşımda oturan arkadaşıma baktım.

"Çok uzak Felix. Oraya kadar nasıl gideceğiz?"

"Biz değil canım. Kocan gidecek." dedi ve telefonu kendine çevirdi.

"Ne yaptın? "

"Hyunjin'e konumu yolladım ve canının tatlı çektiğini söyledim."

"Felix! Gidecek kesin o."

"Gitsin. İki canlı- hayır üç canlısın sen. Gidip alsın bir zahmet." dedi. O susar susmaz telefonum çaldı. Arayan Hyunjin'den başkası değildi.

"Aşkım? Bebeklerimizin canı tatlı mı çekmiş? Babası yesin onları."

"Hyunjin hiç gerek yok hayatım. Çok uzak yol. Yorulma boşuna. "

"Yoldayım balım. Yorulmayacağım. Hem ne demek boşuna? Babayım ben! Hamileyim! İkizlerim olacak hem de. Gidip ne istiyorlarsa alacağım. Yesin de büyüsün tosun paşalar." dedi kıkırdayarak.

"İyi ama çok uzak."

"Sorun değil bebeğim. Dikkatlice gidip geleceğim. Üç saate kucağında olacak o tatlı."

"Teşekkür ederim Hyunjin. Seni seviyoruz."

"Ben de sizi seviyorum hayatım." demiş ve görüşmeyi sonlandırmıştık.
Karşımda oturan Felix'in bana tatlı tatlı baktığını gördüm.

"Ne oldu? Neden öyle bakıyorsun? "

"En yakın arkadaşım hamile. Hem mutluyum hem de hüzünlü."

"Hüzün niye? "

Listen To My Heartbeat [Hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin