44

973 141 364
                                    

"HYUNJİN!"

"ENİŞTE! ENİŞTE ALLAHIN EMRİ-"

"NE!"

"PEYGAMBERİN KAVLİYLE-"

"NE SAÇMALIYORSUN HYUNJİN KAÇ GİT BURDAN ÇABUK!"

Ne mi oluyor? Biz Hyunjin ve Chan babamın arasında tampon oluşturmaya çalışıyorken bu salak Hyunjin de beni babamdan istemeye çalışıyor!

"ENİŞTE!"

"BAŞLATMA ENİŞTENE HYUNJİN SİKTİR GİT!" Seungmin babam bağırarak küfür ettiğinde hepimiz şokla babama bakmıştık. Chan babam da durup birden babama bakmıştı.

"Sen küfür mü ettin az önce?" dedi inanamayarak.

"Evet neden herkes bu kadar şaşırdı?"

"Hocam sizden ilk defa kötü bir laf duyduk da ondan."

"Valla bunca zamandır bana bile kötü bir şey demediniz hocam." dedi Jeno.

"Ne yani durmanız için illa küfür mü etmem gerekiyordu ya?!"

"Bilmiyorum eve gidelim mi?"diye sordu Chan babam.

"Ne?"

"Eve gidek mi?"

"Neden-"

"Sus hadi eve gidiyoruz." deyip Seungmin babamın kolundan tutup yürümeye başladı.

"Ne- N'oluyor? Chan-"

"Changbin, bu gece Jeongin sizde kalsın. Bu ırz düşmanını da eve almayın sakın bacaklarınızı kırarım!"

"Sen merak etme hyung! Jeongin emin ellerde! Uzaklaş lan!" diyerek Hyunjin'i ittirdi benden uzaklaştırmak için. Babam ise Changbin hyung'u duymayacak kadar hızlıydı. Onlar gittikten sonra etrafımızdaki kalabalık da dağılıp eğlencesine kaldığı yerden devam etti.

"Hyung, az önce ne oldu öyle?" dedi yanımda duran kardeşim. Ona dönüp anladığım şeyi açıklasam mı diye düşünürken Hyunjin lafa atlamıştı bile.

"Size yeni kardeş geliyor Chinen. Babanla annen onun çalışmalarına-" elimi ağzına kapatıp susturdum onu.

"Ne saçmalıyorsun? Miya sen dayına bakma bebeğim. Babamları da boşver. Sen şimdi eğlenmene bak." Miya biraz kafası karışmış halde bana baksa da kafa sallayıp arkadaşıyla birlikte kalabalığa karıştı. Ben de hemen Hyunjin'e dönüp çemkirdim.

"Ne saçma sapan konuşuyorsun çocukla? O daha küçük! Ne anlasın-" Hyunjin sözümü kesti.

"Jeongin, çocuk az önce öpüştüğümüzü gördü." dedi. Aklıma gelen anla sıcakladığımı hissetmeye başladım. Hatta baya bi sıcak olmuştu.

"E- evet, onun hesabını da daha sonra soracağım!" diyerek ben de kalabalığın arasına girdim. Tuvalete gidip yüzümü kontrol etmeliydim. Eğer onun karşısında kızardıysam... Gerçekten utanç verici!
Sonunda tuvaleti bulup içeri girdim. Aynadan kendime baktığımda domates gibi kırmızı suratımla karşılaşmıştım. Tam elimi yüzümü yıkayacağım sırada Donghyuck içeri girdi ve kapıyı kapattı. Ardından kilitledi inde telaşla bağırdım.

"Donghyuck! Ne yaptığını sanıyorsun? Kapıyı aç hemen!"

"Jeongin? Burada mıydın?" dedi. Beni yeni fark etmiş gibiydi.
"Özür dilerim ama açamam. Peşimde bir manyak var!"

"Ne? Ne saçmalıyorsun?" dedim garipseyerek.

"Jeongin, peşimde biri var. İnci kolyeli bir psikopat!"

Listen To My Heartbeat [Hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin