40

955 133 124
                                    

Gözlerimi ağır dezenfektan kokusuyla açmak zorunda kaldım. Garip ışıklandırmalı bu yeri biliyordum. Okulun revirindeydim. Neden buradayım ve nasıl gelmiştim hatırlamıyordum.

"Kimse var mı?" diye seslendim. Chan ve Seungmin babam yanıma geldiler. Seungmin babam elimi tutmuş, Chan babam saçlarımı okşuyordu.

"Nasılsın bebeğim? Bir yerin ağrıyor mu?"

"İyiyim. Sadece neler olduğunu hatırlamıyorum." dedim.

"Merdivenlerde fenalaşmışsın. Renjun seni görüp yardım etmiş."

"Bize de o haber verdi." birbirlerinin cümlelerini tamamlayarak konuşan babalarıma baktım. Söyledikleri şeyleri hatırlayamıyordum. Tek hatırladığım öğretmenler odasına gitmek için arkadaşlarımın yanından ayrıldığım kısımdı.

"Baba, hatırlamıyorum. Anılarım bahçede arkadaşlarımla konuşup yanlarından ayrıldığım kısımda kadar. Okula girdiğimi bile hatırlamıyorum." babalarım önce birbirlerine sonra bana bakmışlardı. Chan babam yanımızdan biraz uzaklaşıp birini aradı.

Bu sırada okulun zili çalmaya başlamıştı. Kafama içinde bir hoparlör varmışcasına ağrı girdi. Revirin kapısı açıldığında kesilen zil sesiyle rahatlayıp kimin geldiğine baktım.
Miya, endişeli gözlerle odaya bakındı. Gözleri benimkilerle kesişince koşarak yanıma geldi ve bana sıkı bir sarılma verdi.

"Okula gelmemen gerektiğini söylemiştim hyung! Derste aldığım haberin beni ne kadar korkuttuğunu bilemezsin!" dedi ayrıldıktan sonra. Gözleri doluydu. Şuan okula geldiğim için pişman olmuştum işte. Değil onun ağlaması, gözlerinin böyle dolması bile kalbime bıçak saplanıyormuş gibi hissettiriyordu.

"İyiyim Miya. Korkmana gerek yok." dediğimde Miya'nın arkasında duran çocuk kafasını uzatıp konuştu.

"Geçmiş olsun Jeongin hyung." diyen çocuk bana tanıdık gelmişti. Biraz hafızamı zorladığımda onun ilk gününde Miya'ya zorbalık yapan çocuk olduğunu hatırladım. Kaşlarımı çattığımda Miya elimden tutup sağa sola salladı kafasını. Anlamamıştım ama bir şey yapmadım

"Sağol." dedim çocuğa ve kapıdan giren bir başkasına takıldı gözüm. Renjun, Jaemin ve Jeno revire girdiler. Jaemin koşup yanıma geldi. Elini elimin üzerine koydu.

"İyi misin? Renjun bahsetti merdivenlerde fenalaştığından." dedi. Arkadan yavaşça gelip uzakta duran Renjun'a baktım. Gözlerini kaçırıyordu.

"Teşekkür ederim Renjun." dedim.
"Sanırım senin sayende daha iyiyim."

"Ben- ben pek bir şey yapmadım. Sadece düşmemen için tutup orturttum. Önemli değil." deyip odadan kaçarcasına çıktı.

Seungmin babam uzun süredir telefonda konuşan Chan babamın yanına gittiğinde Jaemin ve Jeno derin bir nefes almışlardı. Şaşkınca onlara baktığımda Jaemin kıkırdadı.

"Derslerde ya da evde size nasıl davranıyor bilmiyorum ama baban bizim derslerde çok da hoş değil."

"Özellikle bana karşı! Baban tam olarak bana kafayı takmış durumda Jeongin." Jeno fısıldayarak isyan ettiğinde güldüm.

"Kesin çok konuşuyorsunuzdur." dedi Miya. O da 'yani' der gibi kafasını oynattı.

"Konuşanlardan ve dersin bölünmesinden pek hoşlanmıyor." dedim. Öyleydi. Babamın dersinde konuşmak demek intihar demekti.

"Eh, iyi olduğunu gördüğüne göre gidebiliriz değil mi Jaemin?" Jeno hayıflanınca Jaemin tuttuğu elimi bıraktı ve birkaç adım uzaklaşıp Jeno'nun yanına geçti.

"Evet gidebiliriz. Tekrar geçmiş olsun Jeongin." deyip birlikte çıktılar.
Onlar çıktıktan sonra babamlar yanımıza geldi. Chan babam hemen lafa girdi.

"Az önce doktorunla konuştum Jeongin. Ara sıra böyle şeyler olabileceğini, bayılmanın kendini zorladığından kaynaklandığını söyledi."

"Başka bir şey söylemedi mi? Hatırlamamam ile ilgili herhangi bir şey?"

"Normal olduğunu söyledi. Daha dikkatli davranman, hızlı ve ani hareketlerden kaçınman gerekiyormuş." dedi. Bu kadar uzun süre sadece bunları söylemiş olması garip gelmişti ancak sorgulamadım.

"Öğretmenlerimle konuştunuz mu? Sınavlar hakkında ne dediler?"

"Aslında çoğu gerek olmadığını söyledi ama girmek istiyorsan bu senin hakkın. Kimse engel olacak değil. Ancak sınavları haftaya olmak zorunda kalacaksın. Konuları yetiştirebileceğinden emin misin?"

"Deneyeceğim. Arkadaşlarım da yardımcı olurlar hem. Yetiştiririm." dedim Seungmin babama cevaben. Bugün pazartesi günüydü. Her ders için bir günüm vardı ve bu bana yeter de atardı bile. Zaten çoğu şeyi biliyordum. Benim için kolaydı. Zaten ders çalışmaya alışıktım.

Ders zili çalmak üzereyken Felix ve Jisung geldiler. Uzandığım sedyede dikleştim yavaşça. Ayaklarımı yere koyup kalkmaya çalıştığımda başım döndü. Chinen hemen koluma girip destek verdi. Felix de hızla yanıma geldi ve diğer koluma girdi.

"Niye kalkıyorsun? Otursana!" dedi Jisung.

"Sınıfa gidelim zil çalmak üzere."

"Sen kafayı bozdun iyice ha! Ölücen Ölücen! Hala ders diyo sınıf diyo sınav diyo ya! Olum ben tozdan öksürsem iki hafta rapor alıyorum adam ölümden döndü sınıf diyo! Yat yerine yat!" Jisung'tan yediğim azar karşısında dumura uğramış bir halde Felix ve Chinen tarafından yatağıma geri yatırıldım.

"Hocam yok mu evde kimse, alın bunu götürün eve yatsın uyusun! Deli mi ne ya! İlaç milaç ne verdiyse doktoru da içirin zıbarsın! Bu ne be! Biz de akşam gelir kaçırdığın şeyleri anlatırız. Zaten bi baban fizikçi bi baban matematikçi, ben biyolojiyi anlatırım Felix kimyayı, Hyunjin de sözelci değil mi o da edebiyatı anlatır. Haftaya da gelir sınavını olursun! TAKINTILI MANYAK! Yürü Felix gidelim!" Jisung adeta motor takmış gibi konuşup beni azarladıktan sonra Felix'i de alıp revirden çıkmış, daha sonra bir şey unutmuş gibi aceleyle tekrar girmişti.

"EVİNE GİT DİNLEN! Hocam siz de kusur bakmayın. Bu oğlunuz biraz mal, bağırmadan anlamıyor. BENİ DELİRTME BU ADAMLARI DA ÜZME ÜMÜĞÜNÜ SIKARIM! İyi günler hocam." deyip tekrar revirden çıkıp gitmişti.

"Ne oldu az önce?" diyen Seungmin babama Chan babam cevap verdi.

"Sanırım oğlumuz arkadaşı tarafından azarlandı." deyip kıkırdadı.

"Jisung'u ilk defa böyle gördüm." dedim.

"Nasıl? Sinirli mi?"

"Hayır, mantıklı." hep beraber dediğime güldük.









Merhaba ben Nervia'dan N.
Gelecek bölümlerin biraz daha kısa olabileceğini haber vermek istiyoruz.
Olabilecek en hızlı şekilde bölümleri yazacağız ancak hazırladığımız ve hazırlanmak için çok az vaktimiz kalan bir sınav var.
Bu süreçte daha fazla anlayışlı olmanızı rica edeceğiz.
Beklediğinizden daha uzun bir süre bölüm atmazsak mesaj atabilirsiniz.
Bölüm atarak ya da yanıt vererek mesajınıza mutlaka geri döneceğiz.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Destekleriniz için minnettarız.

-N&E ortak kararıdır.

Listen To My Heartbeat [Hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin