Sabah uyandığımda Chinen aramızda değildi ve Hyunjin bana sıkıca sarılmış uyuyordu. Telaşla ayaklanıp uyuduğumuz odaya göz gezdirdim. Chinen odada değildi. Ben odadan çıkarken Hyunjin de uyanmış ve arkamdan seslenmişti.
"Ne oldu Jeongin? Nereye?" dedi uykulu sesiyle.
"Miya yok Hyunjin farkında değil misin?" diye çıkmıştım Hyunjin'e. Evin içinde dolaşırken bir yandan da seslendim.
"Miya? Chinen?"
"Ağabey!" Miya'nın sesini koridorun sonundaki kapıdan duyduğumda rahat bir nefes aldım.
"Tuvaletteyim ağabey!"
"Ödümü kopardın Miya! Neden beni uyandırmıyorsun?" dedim azarlayarak.
"Tuvalete gidiyorum diye mi? Hyung ben liseye gidiyorum."
"Dün öyle demiyordun ama?! Hyung ben hamileyim hüüğğ!" diye taklidini yaptım.
"Yaaa! Abi!" dedi ve kapıyı açıp tuvaletten çıktı. Yaptığımız sese uyanan ev sahibi arkadaşlarımız da odalarından çıkıp selamlaştıktan sonra Jisung odasına geri girmiş, Changbin hyung ise banyoya girmişti. Ben de odasına dalan Jisung'un peşinden gitmiş ve yatağında tekrar girip uyumaya devam eden arkadaşımın üzerine uzanmıştım. Miya da beni takip edip üzerime uzanınca Jisung boğuluyormuş gibi sesler çıkartıp yan dönerek bizi üstünden yatağa düşürmüştü.
"Ne biçim ev sahibisin sen? Kalk da kahvaltı hazırla! Açım ben!"
"Zıkkım ye sen!"
"Ben de açım Jisung hyung!"
"Oy hyungunun bir tanesi ne yemek istersin aşkım?" gözümü kısıp onlara baktım. Tam söylenecekken Hyunjin kapıda belirmişti.
"Kıskanma Küçük Tilki! Ben de sana hazırlarım kahvaltı. Hem de bu Sincaptan daha iyi!"
"Aman diyim sen mutfağa girme Hyunjin! Ben taş da yerim."
"Tch Tch Tch! Ayıp ayıp be! İnsan sevgilisine hiç öyle der mi?"
"İnsan ölü bir sevgili ister mi? Yaşayan bir sevgili olmak istiyorum, ölü değil. Lütfen Hyunjin, mutfağa girme." diyerek Hyunjin'in yanına gittim. Onu kaldığımız odaya yönlendirdim. İçeri girip kapıyı ardımızdan kapattım.
"Aslında ben güzel yemek yaparım Jeongin-"
"Şşşşş! Kendini boşa yorma Hwang Hyunjin. Jisung daha güzel yemek yapıyor, bırakalım işi bilen yapsın."
"Biz de işi bilip işi yapmayanlar mı oluyoruz?"
"Hayır, biz başka işi olanlar oluyoruz." dedim yaramaz bir sırıtışla. Hyunjin de aynı şekilde sırıttı.
"Düşündüğüm şey mi?" dedi.
"Bilmem, düşündüğün şey mi ki? Ne düşünüyorsun?" dedim onu yatağa doğru geri geri ilerletirken.
"Se-"
"Höst! Irz düşmanı! Aman yetişin dostlar adam tacizliyorlar!"
"Ulan Changbin!"
"Changbin hyung!" Changbin hyung birden odaya dalıp aramıza girmiş, feryat figan bağırıyordu. Jisung ve Miya koşarak odaya gelmişti. Kardeşim bana sarılıp bir kedi misali Hyunjin'e dişlerini göstererek tıslarken, Jisung yalandan ayılıp bayılan Changbin hyunga müdahale ediyordu.
"Abi kalk ya öküz gibisin kaldıramıyorum!"
"Jisuuuung Jisung! Bu gözler neler gördü bu kulaklar neler duydu! Yetişmesem namusumuz elden gideeeeyyaaahdu!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Listen To My Heartbeat [Hyunin]
FanfictionYetimhanede büyüyen Jeongin ve onu evlat edinen Chan ve Seungmin.