Jeongin
Uyandığımda yanımda Hyunjin'i gördüğüm için şanslı hissetmiştim. Yeni açtığım gözlerim onu bulduğunda gözlerinin parlayışı içimi ısıtmıştı. Burayı, onları, onu seçmekle doğru kararı verdiğimi hissetmiştim.
Hastaneden uyandıktan iki gün sonra taburcu olarak eve geldim. Evimde hissetmeyi özlemişim. İçeri girdiğim andan beri derin derin nefes alıp içime çekiyordum evimin kokusunu. Seungmin babamın her zaman kullandığı vanilyalı oda parfümü ciğerlerimde mutlulukla vanilya çiçekleri açtırıyordu sanki.
Chan babam beni kucakladı ve odama çıkarttı. Seungmin babam önce kapıyı açıp girmiş sonra yatağımı açmıştı. Chan babam da beni yatağıma bıraktı ve saçlarımdan öperek geri çekildi.
"Nasıl hissediyorsun birtanem? Yastığın rahat mı? Değilse değiştireyim-"
"İyiyim baba, yastığım rahat." dedim Seungmin babama cevaben.
"Sizi özledim. Hem de çok." derken gözyaşlarımın düşmesine engel olamadım. Seungmin babam sağıma, Chan babam soluma oturup ellerimden tuttular.
"Biz de seni çok özledik bebeğim."
"Tahmin edebileceğinden de çok özledik."
Hyunjin ve Miya ayakta bekliyordu. Kardeşimin gözlerinden sessizce süzülen yaşlara baktım. Ona kollarımı açarak başımla gelmesi için işaret ettim.
Yatağa çıkıp kucağıma geldi ve yerleşti. Başını boynuma gömüp sıkıca sarıldı."Seni çok özledim ağabey. Çok fazla özledim." dedi. Saçlarını okşayıp onu avuttum.
"Buradayım Miya, mereka etme. Geldim artık." Hyunjin ile göz göze geldiğimde kurduğum cümle ile gülümsedi bana. Gelip ayak ucuma oturup bacağıma elini koydu.
"Evet, buradasın." dedi. "Resmen rol çaldın Brütüs! Hem de büyük rol çaldın! Ayıp." hepimiz gözyaşı dökerken Hyunjin'in söyledikleriyle gülümsedik.
"İlahi amca! Hep sen mi abartacaksın?" dedim gülerken.
"Sen biraz fazla abarttın ama! Kestireceğim ayağına kış uykusuna yatılır mı gülüm?"
"Hyunjin!" dedim sitem ederek. Kucağımda kıkırdayan kardeşime baktım.
"Demek komik ha?" deyip Miya'yı gıdıklamaya başladım. Chan babam da bana katılırken Seungmin babam bana bir şey olacak diye endişelenip bizi azarlamaya başladı. Hyunjin ise ayağa kalkmış telefonunu eline alarak bizi kaydediyordu.Başıma birden ağrı saplanınca elim oraya gitti. Ortam birden sessizleşti ve gözler bana döndü. Seungmin babam elimi tuttu.
"Jeongin, iyi misin? Ne oldu?"
"Başım ağrıyor çok fena hemde." dediğimde Chan babam hemen ayaklanıp etrafına şöyle bir baktı. Aradığını bulamamış olacaktı ki odadan çıktı. Biraz sonra elinde eczane poşeti ve bir şişe su ile geldi. İçinden bir ilaç çıkarttı ve suyun kapağını açıp ikisini de bana uzattı.
"Doktorun yazdığı ağrı kesicilerden." diye de açıkladı. İlacı alıp suyla birlikte yuttum. Seungmin babam ayaklanıp Miya'yı üzerimden aldı.
"Hadi çıkalım da biraz dinlensin. Onu fazlasıyla yorduk." diyerek odadaki herkesi önüne katıp çıkardı.
"Bir isteğin olursa seslen bebeğim." deyip kendisi de odadan çıkarak kapıyı kapattı.
Derin bir nefes alıp verdim. Uzun zamandır bilinçsizce uyuyor olmak yormuştu gerçekten.
Kardeşim olduğunu öğrenmiştim uyurken. Jaemin'in bedeninde uzun süredir yaşayan bir kardeşim vardı. Tüm o rüyaları görmemi sağlayan o olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Listen To My Heartbeat [Hyunin]
FanfictionYetimhanede büyüyen Jeongin ve onu evlat edinen Chan ve Seungmin.