35

1.1K 162 166
                                    

Hyunjin

Neler olduğunu anlamamıştık. Jeongin'in telefonu birden kapanmıştı. Chan enişte garaja giden tünele ilerlerken
"Buldum onu!" diye seslenmişti. Hep beraber arabaya binip Jeongin'in konumuna ilerliyorduk.

"Hareket ediyor." dedi Seungmin hyung endişeyle navigasyon ekranını gösterirken. Miya bana sarılmış ağlıyordu. Çocuğun saçlarını okşayıp sırtını sıvazladım.

"Korkma, ağabeyin iyidir. Bir sorun olmayacak tamam mı?" dedim telkin etmek için ancak Miya daha çok ağlıyordu. Bense gözyaşlarımı tutmaya çalışıyor, içimden Jeongin'e bir şey olmaması için tanrıya yalvarıyordum.

Jeongin'in konumu sonunda hareketi kestiğinde bize sahile yakın olan hastaneyi işaret ediyordu.

"Hyung, hastane-" diyecekken Seungmin hyung sözümü kesti.

"Kötü düşünme! Kötü düşünmek yok tamam mı? Ufak bir şey de olabilir, kötü düşünmeyin!" dedi gözyaşlarıyla. Ağlaması söylediklerinin inandırıcılığını azaltıyordu.

Chan enişte gaza basıp bizi en kısa sürede hastaneye ulaştırdığında hepsinden önce inip acildeki danışmaya yöneldim.

"Bang Jeongin, 19 yaşında, buraya getirmiş olmalılar!" dedim.

"Bir dakika bakayım." deyip önündeki birkaç şeyi yokladı ve bana döndü.
"Evet, sizden yirmi dakika kadar önce bir trafik kazası vakası getirilmiş, hasta tarif ettiğiniz yaşlarda. Ameliyata alınmış."

"Ameliyat mı?" dedi hemen arkamdan gelip konuşmayı duymuş olan Chan enişte. Seungmin hyung Miya'yı sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da gözyaşları içinde olanları anlamaya çalışıyordu.

"Hyunjin?" adımı seslenen kişiye dönüp baktığımda ilk önce hayal gördüğümü sanıp gözlerimi kırpıştırdım. Daha sonra ovalayıp tekrar baktım. İki tane Haechan?

"Haechan? Haechan? Bu da ne?" Haechanlardan biri bana doğru gelip sarıldı. Gözlerim şokla açılırken o benden defalarca kez özür dilemekle meşguldü. Sarılanı ittirip kendimden uzaklaştırdım. Haechan beni bırakıp Chan enişteme sarıldığında diğer Haechan'a garip bir şekilde bakıyordum. O ise yavaş adımlarla Seungmin hyungun yanına gidip sırtına dokundu.

"Efendim.." diye seslendiğinde Seungmin hyung Miya'dan kafasını kaldırıp ona dokunan diğer Haechan'a baktı.

"Sen!" dedi sinirle. Miya'yı Chan enişteme doğru itip karşısındakinin yakasına yapıştı.
"Ne yaptın oğluma! Ne yaptın Donghyuck söyle!" az önce bana sarılan Haechan hızla hyungun diğer çocuğun yakasındaki ellerinden tutup ayırmaya çalıştı.

"Hocam! Sakin olun lütfen! Kardeşim hiçbir şey yapmadı, bırakın!" Seungmin hyung varlığını yeni fark ettiği Haechan'a bakıp
"Kardeşin mi? Bu canavar senin kardeşin mi?!" diye bağırdı. Yakasını bıraktığı çocuğa bir tokat attı.

"Eğer oğluma bir şey olursa, eğer onu kaybedersem senin burnundan getiririm anladın mı?!"

"Özür dilerim, özür dilerim efendim, çok özür dilerim." Haechan'ın kardeşi olduğunu anladığım kişi hızla dışarı çıktı. Hemen ardından da Haechan gitti. Biz de danışmadan yerini öğrendiğimiz ameliyathaneye ilerledik. Kapısına ulaştığımız sırada içeriden bir hemşire çıkıyordu. Yanına gittim ve kolundan tutup durdurdum.

"Jeongin iyi mi? Trafik kazası geçirmiş, ameliyata almışlar." diye sordum. Hyunglara ve bana şöyle bir baktı.

"Ailesi misiniz?" diye sordu. Ben hızla kafamı sallayıp onaylarken Seungmin hyung konuştu.

Listen To My Heartbeat [Hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin