49

601 77 102
                                    

İki kardeş ormandaki evlerinden ayrılıp şehrin merkezine kurulan pazara indiler. Daeman alacakları şeyler için tezgahlara bakınırken Jeongin korku dolu gözlerle etrafına bakınıyordu. Pazarda daha önce görmediği ancak masallarda duyduğu birçok canlı geziniyordu. Sivri kulaklı Elfler, ikiden fazla gözü olan devler, ejderhaya benzeyen yaratıklar ve etrafta uçuşan minik periler...

Jeongin'in ayrıca gözüne takılan başka bir şey ise her yere asılmış kardeşi ve kendisinin resimleri ve üzerinde yazan "Aranıyor" yazısıydı. Kardeşinin kolunu çekiştirip ağaca asılı olan ilanlardan birini gösterdi. Daeman bir süre ilana bakıp gözlerini çevirdi. Tezgahının önünde durdukları üç gözlü dev birden konuştu.

"Ne oldu? Neden öyle baktınız cadılara? Yoksa hor mu gördünüz o iki cadıyı?"  

"Lanet olası cadılar! Prensimizi kaçırdılar ancak başarısız oldular! Yüce efendi Ren prensimizi bulup getirdi!" dedi bir başka satıcı olan Elf lafa atlayarak. Daeman bir süre ikisine baktı korkunç bakışlarıyla. Elf susup işine döndü, dev ise Daeman'ın istediklerini torbalara koyup uzattı.

"Halkınız ne kadar da nankör öyle? O iki büyücüye 'Cadı' diyerek nasıl aşağılayabilirsiniz? Elinizde ne varsa onlara borçlusunuz. Sizin kurak çöllerinizi verimli arazilere çevirdiler! Ayağınızın altındaki topraktan başınızın üstündeki göğe kadar onların nimetleriyle donatıldınız ve emeklerini böyle heba ediyor, hiçe sayıyorsunuz öyle mi? Tanrı sizi cezalandıracak! Gazabından kurtulamayacaksınız!" dedi Daeman öfkeyle. Dev ve elf korkuyla birbirlerine baktılar. Daeman ise kardeşinin elinden tutarak uzaklaştı tezgahdan. İlerideki tezgahlara ilerlemeye devam ettiler. Daeman ihtiyacı olan yerde duruyor, bir şeyler alıp yollarına devam ediyorlardı. Sonunda kalabalık pazarın içinden meydana çıktılar. Daeman kardeşine baktı sessizce. Jeongin kalabalıktan korkmuş gibiydi. 

Meydanın ortasına dikilmiş heykele ilerlediler yol ortasında durmak yerine. Jeongin şimdi korkmuştan çok şaşkındı. Gözlerini dikmiş ayırmadan heykele bakıyordu. Daeman onu fark ettiğinde kafasını kaldırıp heykele baktı. Gözlerini devirip kardeşine döndü tekrar.

"Tabii... Söylemem gereken diğer bir şey de -ki bu en önemlisiydi- sevgili kardeşinin Kraliyet Ailesinin biricik veliahtı Prens Ayim olduğu. Bu detayı atladığım için üzgünüm." dedi Daeman alaylı bir sesle. Jeongin dönüp ona baktı kaşlarını çatarak.

"Dalga mı geçiyorsun Jaemin? Kardeşim bir prens ve yüksek güvenlik önlemleriyle korunuyor! Onu oradan nasıl kurtaracağız ha?! Kardeşimi alıp eve dönmek istiyorum ama şu olana bak! Bir de alay ediyorsun!" Jeongin şimdi ne yapacağını tam anlamıyla bilmiyordu. Heykelin dibine çöküp ağlamaya başladığı sırada davullar çalarak meydanın ortasına yaklaşan kalabalıkla irkilerek ayağa kalktı. Saray tellalları etraflarındaki kalabalıkla meydanın ortasına gelip durdular. Elinde ferman olan tellal kağıdı açıp okudu.

"DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN! İKİ GÜN SONRA LORD REN İLE LORD SAM BÜYÜK BİR KUTLAMAYLA EVLENECEKLER! SARAY BAHÇESİNDEKİ KUTLAMAYA BÜTÜN HALK DAVETLİDİR!"

İki kardeş genişlemiş gözleriyle birbirlerine baktılar. İkisi de aynı şeyi düşünüyorlardı, fırsat ayaklarına gelmişti. Tek yapmaları gereken iki gün sonraki kutlamaya katılmaktı. 

***

Saraydaki odasında öylece oturup birinin gelip diğerinin gittiği saray görevlilerini sessizce izleyen Sam, başına gelen bu olayları anlayana kadar kendini evliliğin ortasında bulmuştu. Sadece bir gün sonra tanımadığı biriyle düğünü vardı ve bunu istiyor muydu bundan emin değildi. İç sıkıntısıyla ayağa kalktı, odada birkaç kez turladı ve derin bir nefes aldı. Böyle sıkıntısının geçmeyeceğine karar kıldıktan sonra odasından çıkıp saray bahçesine indi. Orada da düğün hazırlıkları devam ediyordu. Kafasını çevirdiği her yerde hazırlıklarla uğraşan insanları görmek onu daha da bunaltıyordu. Kimse onu görmeden sarayın arkasına doğru ilerledi. Sarayı ormandan ayıran duvarın önüne geldi. Yüksek duvardan sarkan sarmaşıklara tırmanarak duvarı aştı. Hızla ağaçların arasına dalıp koşarak saraydan uzaklaştı. 

Listen To My Heartbeat [Hyunin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin