Geçen hafta söz verdiğim gibi bir hafta içinde yeni bölümü tamamlayıp yayınlamış bulunuyorum. Aslında kısa olacağını düşündüğüm için bir hafta gibi bir süre vermiştim ama genel, diğer bölümler kadar ve hatta biraz daha uzun oldu. Yine de söz verdiğim için geciktirmedim ve size bu güzelliği yapmak istedim.
Sizlsrde satır arası yorumları yaparsanız çok sevinirim. 💫
...
"Ama unutma, taş duvarlar arasındaki karanlığımın senden başka penceresi yok."
-Doğan Akın
...🌼
"Biraz sağa doğru yapabilir misin Yağız?" dedim.
"Şöyle mi?" diye sorarken, sırtımdaki ellerini sağa kaydırdı.
"Evet evet."
"Sert oluyorsa söyle. Canını acıtmayayım." dedi. Acıtmak şöyle dursun, her dokunuşu her zamanki gibi çok iyi geliyordu.
"İnanılmaz iyi masaj yapıyorsun. Sırtım o kadar ağrımış ki..." Sırtımın ağrısı yüzümü buruşturmama neden oluyordu.
"Dün gece ne kadar yorulduysanız demek..." dedi, iğnelercesine.
"O yüzden değil ki... İki gündür hem kınada hem düğünde hep oynadım. Dün gece de basbayağı üzerine kurulmuşum. Seni yatak sandım herhalde." dedim gülerek. "O yüzden biraz sırtım ağrımış."
"Üzerini de örtemedim. Üşütmüş olabilirsin. Sonra yatağa geçirdim ama..."
Gülerken başımı salladım. "Yine üzerine çıkmışım tabii." dedim ve ardından aklıma gelen şeyle ciddileştim. "Ay Yağız..."
"Efendim?"
"Kızlara kulübe gittiğimizi bildiğini söylemeyeceksin değil mi?" diye sordum, kaygıyla kaşlarım çatılırken. Derin bir nefes aldığını duydum. Ellerinin yumuşak baskısı omuzlarımdaydı. "Yağız? Yoksa söyleyecek misin? Sana çaktırmayacağıma dair söz vermiştim onlara."
"Dün geceki hâlinden sonra sence de çakmam normal değil mi?" diye sordu.
"Evet ama ben geldiğimde, sen uyumuşsun gibi yapabiliriz. Senin bilmeni istemiyorlar Yağız. Onlara kızma lütfen. Hem çok içmediler ki... Azıcık." Ecrin dozu kaçırmıştı fakat Ceylin hepimizden daha toparlayıcı olmuştu.
"Bu konuda anlaşmamız vardı. Söz verdiler, alkol kullanmayacaklardı. Onlar bir birey ve elbette hiçbir şeylerine karışmam. Ancak fikir verebilirim ama bu farklı bir konu." dedi. Neyi farklı anlayamamıştım çünkü bu da kızlara kalmış bir şeydi sonuçta. Yine de bir bildiği vardır diye düşünüyordum.
"Kızlara bir şey söyleyecek misin peki?" diye sordum. Kafamı yana çevirmiştim ve omzumdan geriye doğru bakmaya çalışıyordum.
"Hayır, söylemeyeceğim."
Rahatlıkla nefes verirken gülümsedim. "Hem merak etmişlerdir, o yüzden yani. Ben de merakla başlamıştım. Sonrası akıp gidiyor zaten." dediğimde, ne kadar yanlış bir yere bağladığımı sonradan fark ettim. "Ay yani kızlarda da öyle olmaz. Ben daha küçüktüm. Benim aklımın başımda olmadığı malum... Ecrin ve Ceylin aklı başında kızlardır. Dozunu kaçırmazlar. Çok sorun edecek de bir şey değil aslında."
"Ne Ceylin ne Ecrin... Bana yalan söyleyemez, hiçbir şeyi saklamazlar. Demek bir şeyleri yanlış yapmışım ki, kardeşlerim bana yalan söylüyorlar. Hatayı kendimde aramam gerekiyor belki de." dedi. Ses tonunda kırıklık vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI VİRANE
Romance"Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?" Enseme doğru yayılan sıcak nefesi, tenimi yalayıp geçiyordu. İçim titrerken, devam etti şiir okuyan yumuşak sesi. "Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyıs...