Bölüm sonundaki açıklamayı muhakkak okursanız bundan sonraki süreç hakkında bilgilenmiş olursunuz. Şimdi sizi bölümle baş başa bırakıyorum, bölüm sonunda buluşalım.
Yorum ve oyları unutmayalım. 🧚♀️
...
"Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz."
-Martin Eden
...🌼
Gözyaşlarımdan ıslanan kot cekete yüzümü gömerken, ağlayışlarımın duyulmaması için kendimi zorluyordum.
"Baldız!" Çağan sesleniyordu. "Baldız neredesin?" Hıçkırdım.
"İklim?" Ablamın sesiydi.
Odanın kapısı pat diye açılınca, ceketle suratımı iyice kapatıp yorganı kafama kadar çektim.
"İklim duymuyor musun?" dedi ablam.
"Uyu..." Sesimin çatallı çıktığını fark edince boğazımı temizledim ve devam ettim. "Uyuyorum abla." Burnumu çekerken yorganın içine gömüldüm.
Yatakta hareketlenme oldu. "İyi misin sen?" dedi. Yorgan yüzümden çekildi bir anda. Yanıma oturmuştu.
"Evet." dedim, yeniden burnumu çektim.
"Ağlıyorsun." dedi. Kaşlarını çattı. "N'oldu?"
"Hiç." dedim ve ceketle yüzümü kapattım.
"Şu ceketi bıraksana bari." dedi.
"Olmaz. Yağız kokuyor." Sesim azıcık çıkıyordu. "Kokusunu özledim bile."
"E neden geldin o zaman? Bu akşam orada kalacaktın hatta." dedi ablam. Yavaşlıkla ceketi yüzümden indirdiğinde, yaşlı gözlerimle karşı karşıya kaldı.
"İklim ne bu hâlin?" diye sordu. Biraz daha bana yaklaştı. "Bir şey mi oldu? Bir anda geldin, odaya girdin. Çağan sorup duruyor ne olmuş diye. O yanına gelecekti ama izleyeceğimiz filmi mi bulamamış neymiş... Ona bakıyor."
Kimse film demesin bana!
"Yağız hastaymış, o yüzden iptal etmişler, de Çağan'a. Ama olmaz. Hasta olsa, Yağız'ı asla tek bırakmam." Kolumla yanaklarımı sildim. "Bunu yemez. O zaman bana hasta de. Kafayı üşütmüş, de. Üşütüğüm ben zaten." Yine ağlama moduna dönerken dudaklarım büküldü. "Bıktım her şeyden!"
"Sen yine herkesten nefret etme günündesin, belli."
"Boş ver. Git sen abla. Ama Çağan'a bir şey söyleme." dedim ve sesimi biraz daha kıstım. "Sonra Yağız'a kızar, Yağız da eksi puan alır."
Ablamın kaşları daha bir çatılırken, elini saçlarıma götürdü, sevdi. "Ne oldu kardeşim?" diye sordu uysalca. "Kavga mı ettiniz?"
"Söylersem, sen de Yağız'a kızarsın. Beni üzdü diye onu sevmezsiniz sonra." dedim ve burnumu çektim. "Ama çok üzülmedim. İyiyim yani." Yalandı. Kalbim çok acıyordu hatta. Kırılmak üzere gibi olmuştu ama bunun olmaması için uğraşıyordum.
"Neden Yağız'a kızayım?"
"Bana bağırdı diye..." Saatler önce olanlar gözümün önüne gelince, filler yeniden tepinmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI VİRANE
Romance"Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?" Enseme doğru yayılan sıcak nefesi, tenimi yalayıp geçiyordu. İçim titrerken, devam etti şiir okuyan yumuşak sesi. "Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyıs...