45. Bölüm • Sensedim •

504 94 269
                                    

Merhaba Aşkı Virane ailesi ✨

Günlerdir yaza yaza bitiremediğim bölümü nihayet sizlerle buluşturabildim. Çok, çok uzun bir bölüm oldu ve sizlerden satır arası yorumlar rica ediyorum. Sizlerle sohbet etmeyi ayrıca seviyorum ve hatta bilen bilir, bazen dayanamayıp spoi verdiğim bile oluyor. :))

Destekleriniz çok önemli. Bu arada, sezon finaline çok az kaldığını da buradan duyurmuş olayım. Kesin bölüm veremiyorum ama tahmini birkaç bölüm kaldığını söyleyebilirim.

...

"Beni sorarsan,
Kış işte
Kalbin elem günleri geldi."

-Gülten Akın
...

🌼

Arabadan indikten sonra Yağız'ın elini, elime kenetledim sıkıca. Uyumlu adımlarla ilerleyip Yağız'ın açtığı bahçe kapısından geçtik. Ardından merdivenleri çıktığımızda Yağız, zili çaldı.

Gözlerimi ona çevirdim. Saçlarının düzensiz halini çok seviyordum ve şu an öyleydi. Siyah kazak ve siyah kot pantolon, üzerinde de siyah kabanı vardı. Siyahı Yağız'a ayrıca yakıştırıyordum ve bugün bu kadar göz kamaştırıcı olması hoşuma gitmemişti.

Yağız kafasını bana çevirince gözlerimiz birleşti. "Ne oldu?" diye sordu.

"Niye bu kadar yakışıklı oldun?"

Düşüncelerimi pat diye yansıttığımda, kaşları anlık çatılsa da dudaklarında şaşkın bir tebessüm belirdi. "Sen seçtin." dedi.

Devrim'in de bulunacağı bir ortama gidiyor oluşumuzu anlık unutmuş olabilirdim o an. Çünkü Yağız'ın evindeydim ve her şey çok güzeldi. Biz yine birbirimize tutkuyla sarılmış, akılları uçurmuştuk. Fakat çizgi yerli yerindeydi.

Kapı açıldı. Önüme döndüm. "Ooo! En favori çiftim gelmiş!" dedi, kapıyı ardına kadar açan Cihangir. Kafasında güneş gözlüğü vardı. Eve girerken Cihangir bana bakarak kaşlarını kaldırdı. "Yengem, bu ne şıklık?"

Tatlılıkla gülümsedim. "Her zamanki halim." Sevgilimin eski sevgilisi burada olacak diye abartmamıştım yoksa.

Yağız elini elimden çektiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. "Niye elimi tutmuyorsun?" diye sordum, sessizce.

"Kabanımı çıkarıyorum." dedi. Söylediği gibi üzerindekini çıkardı ve portmantoya astı. Ben de çıkardığımda Cihangir kabanı ve büyük çantamı alarak Yağız'ınkinin yanına astı.

"Herkes içeride. Buyurun, buyurun." dedi Cihangir. Eliyle ileriyi gösteriyordu. Yağız'la beraber önden ilerlemeye başladığımızda, Yağız kulağıma yaklaştı. "İstediğin zaman kalkarız." dedi.

Bakışlarımı yüzüne çevirince gülümseyip gözlerimi ağır biçimde kapatıp açtım. "Sorun yok sevgilim."

Gözlerime birkaç saniye kadar baktıktan sonra nefes aldı ve kafasını salladı. Eğer yine gözlerimi okumaya kalkışıyorsa gerçekleri görürdü tabii fakat anlamamasını umuyordum. Çünkü bir sonuca varamıyorduk ve kavga yoluna gitmektense bir de Işıl'ın yöntemlerini deneyecektim.

Yeniden Yağız'ın elini tuttum. Salona yaklaştıkça gürültü artıyor, gülme sesleri netleşiyordu.

"Devrim abla ya!" diyordu Ecrin, kahkahalarının arasından.

İçeriye girdiğimizde, üçlü koltuğa gitti bakışlarım. Devrim, Ceylin ile Ecrin'in ortasındaydı. Sağ yanında oturan Ecrin'in saçlarına bir şeyler yapıyor, bu sırada gülüşüyorlardı. Sol tarafındaki Ceylin'in de yüzü gülüyordu.

AŞKI VİRANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin