"Düşünüyorum ama biliyorum ki hiç
gücüm yok bu kafesten kurtulmaya
gardiyan razı olsa bile
takatim yok kanatlanıp uçmaya"-Furuğ Ferruhzad
...🌼
"Allah kahretsin! Kahretsin!" dedim, telefonu koltuğa attığımda. "Ne yapacağım ben? Babama ne diyeceğim?" diye sorarken ellerimi başımın iki yanına koyup Ona döndüm. Sinirle adımlayıp Onu aniden göğsünden ittiğimde, şaşırmıştı. "Sen mi yaptın? O gün bilerek bana yaklaşıp fotoğraflarımızı mı çektirdin?" İki elimle göğsüne tekrar vurdum. "Amacın neydi, ha?"
"İklim." dedi, itmelerime ayak uydurup geriye sendelerken. "Bunu yapmayacağımı ne zaman farkına varırsın bilmiyorum ama sakin ol önce."
"Nasıl sakin olayım? Senin yüzünden!" dedim ve bir darbe daha indirdim. "Senin! Babam anlaşmaya uymayacak! Mahvettin her şeyi! Bunları boşuna mı yaptım ben?"
"Bak, eğer işin aslını anlatırsan-" Araya giren kapı ziliyle bakışlarımız salonun kapısına çevrildi.
"Kim bu şimdi ya?" derken elimi saçlarımın arasına daldırdım ve yürümeye başladım. Salondan çıktığımda, O da peşimden ilerliyordu. Yakamı bırakmıyordu ki!
"İklim!" dedi seslenerek. "Açma kapıyı." Yine ne diyordu? Ona kulak asmayarak kapının kulbunu indirdiğimde, "Kapıdaki Çağan-" dediğini duydum fakat çok geçti. Ve ne yazık ki, az evvel Çağan'a beş dakika sonra gelmesi için mesaj attığımı yeni hatırlıyordum. Çağan'la önce ben ve sonra O göz göze geldi. Alt dudağımı ısırdığımda yüzümü buruşturdum.
"İklim?" dedi Çağan şaşkınlıkla, bakışlarını bana çevirirken. Elimle yüzümü kapatırken nefesimi üfledim. "Ne oluyor burada? Senin ne işin var?" diye devam etti Çağan. Elimi indirince yanımdakine çatık kaşlarla bakıyor olduğunu gördüm. "Ne yapıyorsun sen burada?!" Çağan'ın sesi yükseliyordu. "İklim!" dedi, gözleri yüzümü bulunca. Yeni yeni idrak ediyor olmalıydı fakat bu şoktan nasıl çıkar emin değildim.
"Enişte... Magazinde çok fena patlamışım. Şu an en önemli sorun bu." dedim. Kulağıma içerideki telefonumun melodisi geliyordu. "Ve muhtemelen babam arıyor ikide bir!"
"İyi akşamlar." dedi malum kişi ve sonra bana bakıp devam etti. "Eğer o durumla ilgili yapabileceğim bir şey olursa söylersin." Ardından Çağan'ın yanından geçip evden çıktığında, Çağan gözleriyle Onu takip ediyordu.
"Ulan n'oluyor? Bu samimiyet ne?" dedi Çağan. O, evinin kapısını anahtarla açınca Çağan'ın şok içeren gözlerini gördüm. "Kamera şakası olduğunu söyleyin. Şu durumun başka açıklaması olamaz." Gözlerini gözlerime dikti. "Olmamalı!"
Karşı dairenin kapısı kapandıktan sonra arkamı döndüm ve salona ilerledim. Arkamdan kapının sertçe kapanma sesini duydum.
"Baldız, ne oluyor burada?" diye sordu Çağan, sinirli ses tonuyla. Koltuktaki telefonumu alıp ekrana baktım. Babam arıyordu. "O serserinin senin evinde ne işi var? Bir de karşı daireye girdi! Yeni taşınan bekar o mu yani? Hangi cesaret ya?!"
"O ve ben, magazine düşmüşüz. Fotoğraflarımız boy boy, her yerde!" dedim, daha önemli olan konunun altını çizerek ve de şu anki muhabbeti geçiştirmem gerekliydi.
"Ne? Nasıl? Siz ne ara bu kadar ilerlediniz İklim? Gerçekten benimle dalga mı geçiyorsunuz?"
"Babam arıyor sürekli enişte. Ne yapacağım?" dedim, telaşla. Ense kökümü kaşıyordum. Arama sonlanınca Çağan'a haberi gösterdiğimde, başını sağa sola sallarken bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI VİRANE
Romance"Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?" Enseme doğru yayılan sıcak nefesi, tenimi yalayıp geçiyordu. İçim titrerken, devam etti şiir okuyan yumuşak sesi. "Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyıs...