Merhabalar ✨
Bölüm, diğerlerine göre bir tık kısa oldu fakat devam ettirseydim daha uzayacaktı. Geri kalan sahneler diğer bölümde olacak. İklim ve Yağız'la yüreklerinizin çarptığı bir bölüm olması dileğiyle..
...
"Ve sığındı kanatlarımın altına gece."
-İbrahim Tenekeci
...
🌼
"Donut mı getirdin? Bayılırım!" İlay'ın iştahlı konuşmasına gülümserken pakettekileri tabağa koyuyordum.
"Ben de çok severim. Dadımla bugün yapmıştık. Yağız toplandık gelsene diye aradıktan sonra bir de Cihangir üzerine Aygül babaannenin yaptığı salataları, sizin aldıklarınızı gösteren fotoğraflar atınca ben de bunları getireyim dedim." İlay raftan tabaklar çıkarırken, arada gözlerini yüzüme değdirerek dinliyordu. "Dadım hiç hazır aldırmaz. Yapmayı öğreniyor ne seversem, önüme koyuyor. Dışarıda içine ne kattıkları belli değil, diyor." dedim. İlay hafifçe gülerken başını salladı. "Doğru söylüyor. Hem az önce bir tanesini götürdüm, hazırlardan çok daha güzel olmuş."
Ecrin'in yaptığı poğaçaların olduğu tabağı, diğer yiyeceklerin yanına, tepsiye koyan İlay'a gülümsüyordum. "Afiyet olsun. Dadıma söylerim, hep yapar. Bir alo derim, gelirsin."
Gelirim anlamında başını salladı. Tezgahta duran diğer paketi açtı. İçindekiler de geniş bir tabağa yerleştirirken gözlerimi irice açtım. "Lokma mı o?"
Ani ve heyecanlı çıkışımla İlay bana döndü ve lokmayı tereddütle tabağa yerleştirdi. "Evet." dedi.
"Çok severim! Dün de çok canım çekmişti. Demek o kadar istemişim ki bugün önüme geldi." Hiç beklemeden bir lokmayı aldım ve kocaman ısırdım. Mutsuzluğumu giderecek en iyi şeylerden biri olabilirdi.
"Yağız söyledi. Gelirken bulursanız lokma alın diye..." İlay paketi kenara koydu ve lokma tabağını diğerlerinin yanına bıraktı. Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırmıştım. "Yağız öyle pek bir şey istemez aslında. Cihangir bunu duyunca hemen buldu, bir sürü almış bir de." Masadaki öteki paketi gösterdi. "Daha orada da var." Elimdeki lokmayı bir nefeste yerken yüzümdeki gülümseme genişlemişti. Ben istedim diye söylemiş olabilir miydi? Olabilirdi.
"Hepsini bitiririm ben! Ötekileri de alalım, aşağı indiririz." dedim. İkinci lokmaya uzanmıştım bile. İlay başıyla onaylarken, çardağa götürmek üzere yiyecekleri hazırlamaya devam ediyorduk.
"İlay." dediğimde kafasını bana çevirdi. "Dün Cihangir'le neden aranız bozuk gibiydi? Sonra çıkarken birazcık ucundan baktım ben, arabasına bindin. Şimdi ikinizin modu da yerinde, çok sevindim." İlay önüne döndüğünde devam etmemi bekliyordu. "Ne olmuştu peki? Merak ettim ben de. Cihangir epey sinirliydi çünkü." Aygül babaannenin evinde ders çalıştıklarından dolayı bize eşlik edemeyecek Ecrin ve Onur için çıkardığım tabakları tezgaha bıraktığım sırada hemen ekledim. "Özel değilse tabii."
"Yoo, özel değil." dedi. "Bunlar Ecrinler için mi? Onlara hazırlayalım hemen." İki tabağı işaret ediyordu. Başımı salladım. Birini o doldururken, diğerine de ben yiyeceklerden koyuyordum.
"Serkay'ı bir ara görmüştün, üvey abim." Hızlıca başımla onayladım. "Cihangir, Serkay'dan pek haz etmiyor." Bunu çoktan anlamıştım. Cihangir'in evine gittiğimiz gün evine abisinin geldiğini duyunca da sinirlenmişti. "Serkay da Cihangir'den hoşlanmaz." Durum karşılıklıydı demek ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI VİRANE
Romance"Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?" Enseme doğru yayılan sıcak nefesi, tenimi yalayıp geçiyordu. İçim titrerken, devam etti şiir okuyan yumuşak sesi. "Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyıs...